Beyinsiz traducir portugués
623 traducción paralela
Seni şiş göbekli beyinsiz.
Seu simplório barrigudo.
- Beyinsiz bile daha iyisini yapardı. - Denedik...
- Um simplório teria feito melhor.
Ama beyinsiz bazı kimseler çok konuşurlar, değil mi?
Mas há pessoas sem miolos que falam muito, não há?
Michigan Tugayının başında ordudaki en sorumsuz ve beyinsiz üsteğmen var.
A Brigada Michigan é liderada pelo mais irresponsável... ... e desmiolado segundo tenente do Exército.
Tanrım, beyinsiz bir hayvan bile daha fazla acı çekerdi. Amcamla evleniyor, babamın kardeşiyle.
Qualquer fera irracional choraria por mais tempo, casou-se com o meu tio,
O ve onun faşist üstün insanları beyinsiz katillerdi.
Os seus super-homens fascistas eram assassinos.
Beyinsiz köpek!
Cretino que Alá confunda.
Otur, beyinsiz. Onun ne anlama geldiğini bilmiyor musunuz?
Mais alguém se quer sacrificar pelo presidente?
- Beyinsiz sersemler.
- Seus tolos crédulos.
Beyinsiz kızlar gibi cilve yapmaktan vaz geç.
Pare de fingimento como uma namoradeira idiota.
- Hangi beyinsiz verdi onu?
- Quem foi o saloio que lho deu?
Artık büyüdün diye bu beyinsiz kendine hediye etti.
Eu fui o saloio que me o deu. Por ser um menino grande.
Beyinsiz herifler!
Desgraçados!
"... iğrenç anne... " "... beyinsiz yaşlı cadı... "
"A mãe detestável, a burra..."
Dikkatini bana ver seni beyinsiz ve tatlı düldül.
Presta atenção, égua desmiolada e teimosa.
Beyinsiz olduğundan yola gelmesi mümkün değil.
Só não é um vigarista porque não te cérebro para isso!
Ne kalpsiz, pis, beyinsiz bir iş.
Que coisa täo má, cruel e disparatada para se fazer.
O bir beyinsiz.
O homem é um idiota!
Bu yarış havacılığa faydalı olsun diye düzenlendi... beyinsiz, kemik kafalı avanaklar keyif uçuşları yaptırsın diye değil.
Organizei a corrida para ajudar a aviação. E não para alguns mentecaptos darem umas escapadas.
Beyinsiz.
Grande cabrão!
- Onlar beyinsiz.
- Eles não têm os miolos.
O alt tarafi beyinsiz, aptal, köylü karinin teki.
É apenas uma campónia estúpida.
Bak, sen büyük kentte dolandırıcılıkta çek işinde çok iyi olabilirsin... ama biz köylüler de o kadar beyinsiz değiliz.
Podes ser muito esperto com papéis pela cidade... e a passar cheques falsos... mas nós não somos parvos :
Dikkat çekme beyinsiz.
Descontracção, idiota.
Seni beyinsiz!
Seu grande idiota!
Geri zekalı, aptal kedi. Beyinsiz yaratık.
Gato idiota!
Sen beyinsiz falan mısın, Moureen Cassidy?
És burra, Moureen Cassidy? Brincadeira.
Bu sadece beyinsiz bir genç. Bir tuhaflar ailesinin son tuhafı.
Este é um rapazinho de cabeça oca, o último de uma família de lunáticos.
Balon şeklinde, beyinsiz lanet olası bir ot parçası.
- E que foi que encontramos? Um maldito globo vegetal sem sombra de cérebro.
Demek istediğiniz, ben bir kez hayatta kalmayı başarabildim. Ama diğer üç denek, beyinsiz sebzelere döndü.
Eu sobrevivi uma vez, e os outros três ficaram como " "vegetais" ".
Kafasız, beyinsiz, geri zekalı, salak!
Parvo, burro, estúpido idiota!
- Haydi beyinsiz!
- Venha, demente!
Bunu yaparsan salaklık, bazı beyinsiz İngiliz domuzlar...
É estúpido quando se faz isso, tipo um porco inglês sem miolos...
Beni beyinsiz bir filozof diye çağırma seni şişko makine yağı tulumu.
Não me chames filósofo sem cabeça, sua bola de vaselina gorda!
Tamam, git kendini öldürt, seni bencil beyinsiz çocuk seni.
Vai em frente, suicida-te, seu estúpido e egoísta.
Savaş romanı yazmak için, beyinsiz!
Para escrever um romance de guerra, saloio.
Hayır, seni beyinsiz,'Pussy'* değil.
Não, é "passa", é poussez.
Beyinsiz cahiller!
Cabeça de ervilha!
Beyinsiz müşterilerinden değilim. Ne dediğini anlayabilirim.
Não sou um dos teus clientes idiotas.
Gezegenimdeki yöneticilerin hepsi de beyinsiz!
Na minha terra só há paspalhos no governo
Beyinsiz bir tuzak yeminin ülkeye sahte bir kılıç getirmesini istesen gerçek kılıcın nerede olduğunu söyler miydin o aptala?
Se quisesse um isco estúpido para trazer uma espada falsa para o país, contar-lhe-ia onde estava a original?
Yazıklar olsun, beyinsiz herif.
Devia ter vergonha, seu machista da merda.
- Sen beyinsiz bir gerzeksin. Ciddiyim.
- É um idiota, Estou a falar a sério.
Onlar beyinsiz değil,'nergis.'
Aquilo não são "argálias". São "Azáleas".
Bu dünyada beyinsiz insanların da dışarıda kalabildiğini bilmiyordum.
Espantoso. Que sãos. A mim parecem-me um par de doidos.
Beyinsiz kadın, seni takip etmiş!
Sua desmiolada. Deixou-se seguir até aqui.
Muhabbete vaktimiz yok, tamam mı beyinsiz.
Não queremos conversa, ouviste, idiota?
Hatırlıyorum, beyinsiz!
Lembro-me, saco de merda!
Üç saniyen var beyinsiz.
Daqui a três segundos, tu é que não terás miolos.
Beyinsiz!
Não lhe dou esse prazer.
Ve beyinsiz birini.
- Alguém não tem cérebro.