Bir parti traducir portugués
5,365 traducción paralela
Beni sevmesine katlanamıyorsun çünkü neden benim yerime hasarlı, zengin bir parti kızını istemesin ki?
Não suportas que ela me ame, por que ela não quer - uma rica, rapariga festeira?
Sıradan bir parti değil ve zaten paramızı ayırmıştık.
Não é só uma festa, e nós temos esse dinheiro separado.
Umarım hızını kendine göre ayarlıyorsundur, Mike. Bu bir parti, Stef.
Espero que estejas a ter cuidado, Mike.
Bu çok hoş bir parti.
É uma festa adorável.
Tatlım, bu çok güzel bir parti.
Querida, a festa está linda.
Biraz tuhaf bir parti.
É uma festa estranha.
Çok coşkulu bir parti.
Ele está com raiva?
- Muazzam bir parti.
- Uma grande festa!
- Oldukça güzel bir parti. - Evet.
É uma festa e tanto.
Bu evde bir parti daha verirsek bizi evden atacaklar.
Se tivermos uma outra festa neste apartamento, - Estamos fora.
Çalışma saatlerim abuk sabuk ve aptal bir parti hazırlamam lazım.
As minhas horas são de loucos, e tenho de trabalhar numa festa parva.
Yarın bir parti vermeliyiz. Ya da kendimiz parti verip onu davet edelim.
Devíamos fazer-lhe uma festa amanhã à noite, ou no mínimo darmos uma festa e convidá-la.
Beyler, beyler. Bunu kutlamalıyız şöyle sağlam bir parti verelim!
Malta, malta, temos que celebrar, dando uma super festa!
Hâlâ teknik açıdan ev "bizim" diye düşündüm ve bari bir parti vereyim dedim.
Descobri que, tecnicamente, a casa ainda é "nossa," por isso ainda posso dar uma última festa.
Callie tüm bu şeyleri yaşarken koskocaman bir parti yapıyoruz.
Esta festa enorme enquanto a Callie passa por tudo isto.
Parti verecegiz arkadaslar. Büyük bir parti.
Vamos ter uma grande festa, pessoal.
Sürpriz bir parti.
A festa surpresa.
Müthiş bir parti olacak!
Vai ser fantástico!
Alt tarafı Rus bir parti kızıyım, öyle değil mi?
Sou apenas uma miúda que gosta de festas, russa, certo?
Yarın gece Halk Merkezi'nde bir parti var.
Há uma festa no Centro Comunitário amanhã à noite.
Her sene büyük bir parti yapıyoruz. Her taraftan insanlar bizi ziyarete geliyor. Motosikletlerle çevrili bir yerde güzel zamanlar geçiriyoruz.
É a grande festa do ano, as pessoas vêm de todo os lados para visitar, é um bom momento para os motociclistas.
Harika bir parti hilesi.
- É um dom. E um ótimo truque para festas.
Onlar enstitüsü federal bir para birimi, devletlerin hakları bozma, bağımsız bankaların hakları, ve sadece bir parti kazanır...
Eles instituíram uma moeda federal, violando os direitos do Estado, e dos bancos independentes. E só uma parte ganha, o Governo Federal.
... öyle olduğunu gördüğümde şaşkınlığımı hayal edebilirsin... aslında herkesin şaşkınlığını... eğer bu ikisi karışıp da bir parti yapmaya karar verirlerse.
E não mais ao lado do bicarbonato de sódio... podes imaginar a minha surpresa quando vi isso... na verdade todos se surpreenderiam se os dois decidissem misturar-se e dar uma festa.
1999'daymış gibi bir parti olacak.
- Vamos festejar como se fosse em 1999. - Sim.
Cumartesi bir işin var mı bilmiyorum ama Tepeler'de efsanevi bir parti düzenliyorum.
Oiça, eu não sei o que vai fazer no Sábado, Mas estou a dar uma festa épica na piscina na colinas.
Buradaki sorun "Yetişkinlere özel" bir parti veriyor olmam.
Sim. O único problema é que estou a dar uma festa apenas para adultos.
Umarım bikinilerinizi getirmişsinizdir çünkü çılgınca bir parti olacak.
Espero que tenha trazido os vossos biquínis Porque vai ficar bem selvagem aqui.
Playboy Malikanesi'ndeki gibi bir parti olması gerekiyordu
Era suposto ser uma festa tipo da mansão da Playboy.
Bir parti bağlantıların hepsini kaybettik.
Perdemos um carregamento inteiro de travessas.
Havalı bir adam, ciddi bir parti düzenliyor.
Tem um pouco de Gatsby, organiza grandes festas.
Bir parti düzenlerim, insanlar da cüzdanlarını aralarlar. Böyle işler yapmayı severim.
Organizo a festa, angario contribuidores, é algo que faço.
Prova yemeğinden sonra çadırda bir parti verdik.
Após o jantar de ensaio, - fomos para a tenda da festa.
Vize sınavlarını kutlamak için kulüpte bir parti veriyormuş.
Ela vai dar uma festa esta noite na discoteca - para comemorar algo.
Bense buyuk bir parti istiyorum butun arkadaslarim, ailem orada olacak.
Bom, eu quero uma festa de arromba, todos os meus amigos e familiares presentes.
Bu bir parti!
Isto é uma festa!
Bu yetmezmiş gibi, parti içerisinde bir rakibin olduğuna dair söylentiler var.
Além disso, circula o rumor de que há um adversário, no seio do partido.
Buraya biri taşınana kadar ki bunun olmaması için elimizden geleni yapacağız parti yapabileceğimiz bir yerimiz var.
Entao, ate que alguem se mude que todos vamos garantir nunca acontecer temos a nosso proprio espaco para festa.
Tamam millet, parti buz dağına çarpmak üzere bir şeyin bile ters gitmesini kaldıramam.
Pessoal, esta festa está a dois segundos de bater num iceberg e eu não posso dar-me ao luxo que mais alguma coisa corra mal.
Hanna ve ben bu kızı iyi biliyorduk, ama ikimiz de onu, insanların mezarlıklarda... parti verdiği bir kasabada yalnız bırakmak... istemedik.
Eu e a Hanna mal conhecíamos esta rapariga, mas nenhum de nós a quis deixar sozinha numa cidade onde as pessoas dão festas em cemitérios.
Çok komik. Çünkü ben 100 yıl evvel buradan gittiğimde efendisinin kamçısından ürperen zavallı bir sıçanın tekiydin. Şimdi hâline bir bak.
É engraçado porque quando parti há 100 anos atrás, tu eras somente um patético, pequeno sucateiro a tremer dos açoites dos chicotes daqueles que o mantinham, e agora olha para ti...
Çünkü bu iş aynı her koruyucu bir aileden atılıp başka bir aileye geldiğimde parti veriyormuşum gibi oldu.
É como dar uma festa sempre que fosse arrancada de uma casa e deixada noutra. É apenas uma casa.
Korkunç derecede güzel ama işte bilemiyorum ki bu bir düğün, parti ve bir kutlama.
É bonito, mas é apenas, não sei... É um casamento, uma festa, uma comemoração.
En azından bunun ne tür bir parti olduğunu söyler misin?
Estás bem.
Nasıl bir şehir mezarlıkta parti düzenler?
Que espécie de cidade é que faz uma festa num cemitério?
Red Pony'de.. güzel bir gün ve parti sürekli.
É um lindo dia no Red Pony e a festa continua.
Red Pony'de.. .. güzel bir gün ve parti sürekli. Ben Henry.
Um dia lindo no Red Pony, uma festa permanente.
Bu parti hakkında kafamda bir sürü şey vardı...
Apenas... Eu tinha uma ideias o que esta festa podia ser
Ve bir şişe kırıp..... kendimi kestim çünkü bunu kızına benim yaptığıma..... seni inandırmak istedim, Walt.
E então, parti uma garrafa. E cortei-me porque queria convencer-te... que tinha sido eu a fazer isto à tua filha, Walt.
- Bu akşamki parti ile ilgili bir sorun var.
- É sobre a festa desta noite.
Parti yapmak için bir bahane.
Uma desculpa para festejar.