English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Biö

Biö traducir portugués

780 traducción paralela
Çok cahil olduğumu söyler. Ama şiir, matematik mantık, fizik, jeoloji dersleri aldım. Bir de bi yoloji?
Ele diz que sou terrivelmente ignorante, mas tive poesia, matemática, lógica, física, geologia e bio Iogia?
Elektronik mikroskop ve bir biyokompüter ışınlayın.
Mandem um bio-computador e um microscópio electrónico.
Dr. McCoy'un biyokompüteri ve taşınabilir elektronik mikroskobu ışınlandı.
O bio-computador do Dr. McCoy e um microscópio electrónico portátil foram enviados para baixo.
Yıldız gemisinde görev yapabilmek için biyo-araştırma kariyerinden vazgeçtin.
Desistiu da bio-investigação para trabalhar a bordo de uma nave estelar.
- Bio-tarama raporları.
- Bio-scanners.
Abd Ordusu Bio Savunma Bölümü Başkanı. Şu anda size dağıtmış olduğumuz e dosyalarda.
Chefe do Departamento de Bio-Defesa do Exército americano.
Ve neden bir ordu kurtarma ekibi bu kuşu kurtarmak için gönderildi? Ve bu ekip neden bio savunma bölümünden?
E porque é que uma equipa de resgate do Exército... foi enviada para recolher alguns pássaros da NASA... e porque é que aquela equipa era do Departamento de Bio-Defesa?
Bio örnekleri gelişigüzel toplayan bir şey mi? - Bu ne kadar olası?
Então foi... recolher aleatoriamente amostras biológicas no espaço.
Peki şimdi ordunun bio savunma üniteleri örnekleri gizlice topluyor?
Agora, porque é que a Bio-Defesa do Exército... recolheria amostras dissimuladamente?
Belki de var olan veya gelecekte yapılacak bio savaş anlaşmalarını kapsamayacak ölümcül materyal avındalar?
Talvez andasse atrás de material letal... que não estivesse previsto em nenhum actual ou futuro tratado de guerra bacteriológica?
Peki şu M3 bio iz tarayıcısı nedir?
Agora, o que é este aparelho bio-localizador M3?
Şimdi bununla gidip, şu düşen uydu ve Mancheck tarafından yollanan, bio savunma takımı hakkında sorularımı kameralar önünde sormamı mı istiyorsun?
Mas, se quiser que eu divulgue isto... e faça as minhas perguntas ao vivo. sobre a queda de um satélite e uma equipa da Bio-Defesa, enviada pelo General Mancheck para resgatá-lo que está morta.
Trixie'nin kendisi bakteriyel bio-silah olarak üretildi.
A Trixie foi desenvolvida como uma arma bacteriológica.
Bu gizliliğin rezaleti gizlemek için olduğunu sanıyordum ama bio-silah hiç aklıma gelmemişti.
Sabia que o blackout foi para evitar a vergonha, mas arma biológica nunca passou pela minha cabeça.
Ama bio-silah kadar utanç verici değil.
Mas não é tão vergonhoso como armas biológicas.
Bu, benim bio-ritmimle ilgili bir şey, efendim.
É o meu bio-pulso, capitão.
altyazılar : mos
Subtitles Edited By Bio _ Tech
- Kesinlikle. Bizim bio-robotik enstitümüz ileriydi.
Os nossos institutos bio-robóticos estavam bastante avançados nesse campo.
Benim adım Bob, Biyo-sanitasyon Taburundanım.
Sou o Bob. Do batalhão bio-sanitário.
Bio-mekanikten pek anlamam, Roy.
Näo sei muito de biomecânica, Roy.
Bio-mekaniğin tanrısı adamı boş yere cennette bırakmaz.
Nada que o deus da biomecânica te impedisse de chegar ao Céu.
Onları toplumumuza kesinlikle kabul edemeyiz. Deneklerin ikisi de derhal sıvılaştırılmalıdır, fakat önce bazı önemli bio-medikal deneyleri gerçekleştirebilmemiz için
Ambos devem ser imediatamente exterminados, mas não antes de serem entregues para a Genetix, para algumas experiências bioquímicas importantes.
" Beter Böcek, bio-şeytan kovucu. Yaşayanlarla başınız dertte mi?
" Betelgeuse, o exorcista da vida.
Bio-şeytan kovucu...
Não percebo.
O zaman ahretin en iyi bio-şeytan kovucusuna gelin.
Venham ter comigo! Sou o maior exorcista dos vivos!
Başına buyruk davranıp serbest bir bio-şeytan kovucu oldu.
Resolveu ser... um exorcista independente.
Bly Bio Chem Mississippi'deki en büyük kimyevi fabrikaydı.
Bly Blo Chem, a maior unidade química do Mississippi.
Ancak Bly Bio Chem'i zehirli atıklarını arazime atmaktan kimse vaz geçirmedi.
Mas ninguém impediu que a Bly Blo Chem despejasse resíduos nas minhas terras.
- Biyoloji yarın.
De Bio amanhã.
Biyolojik faaliyetlerimi yağlıyor.
Lubrifica as minhas bio-funções.
Bu benim yaptığım en ilginç biyoelektrik isi.
Este é o trabalho bio-eléctrico mais interessante que já fiz.
Bunu çoğu insan bilmeyebilir ama çekimlerde kullandığım filmi seçerken titiz davranırım.
Acho que muita gente não sabe isto. Todos os meus filmes são filmados em fita bio-degradável.
Galaksiler arası kuralları ihlal etmek üzeresiniz.
estás a ponto de violar as leis Intergalacticas de Bio-preservação.
- Az önce biyo alarm çağrını aldık.
Acabamos de receber o teu bio-alerta.
Biyolojik taramalara göre DNA yapıları erken ergenlik dönemleri ile birbirini tutuyor ;
De acordo com a bio-análise, suas estruturas DNA são consistentes com a pré-adolescência.
Klingon Yüksek Komitesine göre Toh'Kaht olağan biyolojik araştırma görevindeydi.
De acordo com o Alto Comando Klingon, a Toh'Kat estava numa missão rotineira de bio-exploração.
Biyolojik araştırma sırasında "Zafer" mi?
"Vitória" durante uma bio-exploração?
Bu biyolojik araştırmanın ne olduğunu araştır.
Indague na estação sobre esta bio-exploração.
Gama çeyreğinde biyolojik araştırmanın nesi şanlı diye sordum.
Eu perguntei o que seria tão glorioso numa bio-exploração do Quadrante Gama.
Bütün belirtileri var ve biyolojik algılayıcının sonucu pozitif.
Tem todos os sintomas. Quando executei uma bio-sondagem pulmonar, deu sinal positivo.
Pottrik sendromu olsaydı biyolojik algılayıcının sonucu negatif çıkardı.
Se fosse Pottrik, a bio-sondagem daria sinal negativo.
Tüm biyo-organik maddeler yönetmeliklere uygun şekilde imha edilmelidir.
Todos os materiais bio-orgânicos devem ser eliminados de acordo com os regulamentos.
Tek bir hareketle, şiddet baş vurmadan, hepimizin Bajorya için isteklerini başaracağız.
Devíamos montar um campo bio-regenerador para acelerar o desenvolvimento celular. Se conseguir reconstruir a sequência de ADN, podemos ter uma ideia do que ele andava a tramar.
Hükümet laboratuvarlarına biyolojik yenileme araştırmalarını çalmak için baskınlar düzenlemişti.
Organizou ataques a laboratórios do governo para roubar pesquisa sobre bio-regeneração.
Kendime neden birisi gliyal hücreye bioelektrik akım versin diye soruyorum.
Tenho-me estado a perguntar, porque haveria alguém de induzir uma carga bio-elétrica numa célula neuróglia?
Birisinin sinir sistemine gliyal hücrelerini kullanarak bio-şifreli bir mesaj göndermek istediğin anlamına geliyor.
Faz sentido se se quiser enviar uma mensagem bio-codificada pelas células neurógliais de alguém, até ao seu cérebro.
Bio-şifreli mesaj göndermesinin başka bir yolunu düşünemiyorum.
Não consigo pensar noutra forma para ele entregar a mensagem bio-codificada.
İdeal durumda, bio-şifreli mesajı doğrudan kurbanın derisine enjekte ederdi, ama geminin hiçbir yerinde hiç hiposprey yada enjektör yoktu.
Idealmente, ele teria injetado a mensagem bio-codificada diretamente na pele da vítima, mas não havia injetores nem agulhas na nave espacial.
Onun sinirsel yapısı bioelektrik darbeler olarak kodlanmış.
Os padrões neurológicos codificados como impulsos bio-elétricos.
Bilgisayarın biyo görüntüleme sistemine yetkisiz giriş yapılıyor.
O problema é originário da enfermaria. Detecto um acesso sem autorização no sistema de bio-imagem.
Klingon şekline giren sıvı bir yaşam türü olabilir, ya da bir kopya veya cerrahi olarak değiştirilmiş bir Klingon.
Ele pode ser um Coalescent tomando a forma Klingon, ou um bio-replicante ou um Klingon que foi cirurgicamente alterado.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]