English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Boxer

Boxer traducir portugués

337 traducción paralela
Onların arkasından... Atların en kuvvetlisi ve büyüğü Boksör... ve onun sadık arkadaşı eşek Benjamin geliyordu.
Eram seguidos por'Boxer', o maior e mais forte dos cavalos... e o seu devotado amigo'Benjamim', o burro.
Sen Boksör, muhteşem gücünü yitireceğin zaman geldiğinde.
Tu'Boxer', quando tiveres dado tudo da tua grande energia.
Herkes Boksör'e hayrandı.
'Boxer'era a admiração de todos.
Gücü bütün hayvanların güçlerinin toplamından... daha fazla olan Boksör olmasaydı hiçbir şey başarılamazdı.
Nada podia ter sido conseguido sem'Boxer'... cuja força era maior que a de todos os outros animais juntos.
Ama en büyük ilham, gece gündüz demeden tüm vaktini çalışmaya harcayan Boksör'den ve Benjamin'den geliyordu.
Mas a maior inspiração veio de'Boxer', que com o seu amigo'Benjamim'trabalhou de manhã à noite durante a estação, e depois.
Bir akşam her zamanki gibi yorucu bir günün sonunda Boksör ve Benjamin ilginç bir şey gördüler.
Uma noite depois de trabalhar duramente e até tarde como de costume... 'Boxer'e'Benjamim'fizeram uma descoberta curiosa.
Ve yine eskisi gibi en çok çalışanlar Boksör ve Benjamin'di.
E como antes'Boxer'e'Benjamim'trabalhavam mais arduamente que todos.
Boksör ve Benjamin yıllar yılı tüm güçleriyle çalışmışlardı.
'Boxer'e'Benjamim'trabalharam e trabalharam dando tudo de si... ano após ano.
Ama yel değirmeni hala bitmemişti, ve Boksör'ün yaralı ayağı gün geçtikçe kötüleşiyordu.
Todavia o moínho de vento não estava acabado, e o pé ferido de'Boxer'piorou em vez de melhorar.
Boksör ölmüş gibi görünüyordu ama daha ölmemişti.
Parecia como se'Boxer estivesse morto, mas não estava, ainda não.
Boksör kafasını vurdu, bir daha çalışamaz.
'Boxer'bateu com a cabeça, nunca mais voltará a trabalhar.
Napolyon ve Squiler Boksör için planlar yaparken...
Enquanto'Napoleão'e o'Delactor'faziam planos para'Boxer',
Ertesi gün yel değirmen işi olağan devam etti ama Boksör katılmamıştı.
No dia seguinte o trabalho no moínho de vento decorreu como de costume... mas agora sem'Boxer'.
Ve Boksör'ün tutkal fabrikasına satıldığına dedikodusuna gelince sevgili liderimiz böyle bir şey yapmaz.
E quanto ao maldoso boato de que'Boxer'foi vendido à fábrica de cola... o nosso adorado líder nunca faria tal coisa.
O gece domuzlar Boksör'ün yaşamıyla satın aldıkları viskiyi, Boksör'ün anısına içtiler.
À noite, os porcos beberam à memória de'Boxer'... como o'whiskey'que comprar com a vida de'Boxer'.
Ölü Boxerı satın alacağım.
Eu compro o Boxer morto.
- Boxer mı?
- Um Boxer.
Boxer'ler burada mı?
Boxers!
Eğer bir Boxerı öldürürsem bu diplomatik bir kaza mı sayılır?
Se eu matar um Boxer, Sir Arthur, isso cria um incidente diplomático?
Boxer'lar cezalandırılacak.
Trataremos dos bandidos dos Boxers.
Binbaşı anlaşılan Boxer lideri hakkında gizli bilgi sahibisiniz.
Evidentemente, major, está na posse de informacão secreta sobre a lideranca dos Boxers.
Bu sabah Boxer liderini, bakanı öldüren adamı gördüm.
Eu vi o homem que comandou os Boxers, esta manhã. Aquele que ordenou o ataque ao ministro alemão.
Boxerlar saldıracak.
Vai haver um ataque dos Boxer.
Boxer'lar balık için ağaca tırmanmıyor.
Os Boxers não sobem ás árvores para procurar peixe.
Boxer'ların senin inandığın kadar gereksiz olmadıklarını gördün.
Como vê, General, os Boxers não são tão inúteis como pensava.
Boxer'lar yabancıları bıraktı.
Os Boxers fogem dos diabos estrangeiros.
Boxer'lar böyle bir gücü durduramazlar.
Os Boxers não estão equipados para deter força tão bem armada.
Boxer'ların boş vaatlerine karşın yabancı şeytanlar güçleniyor.
Apesar das promessas vãs dos Boxers, os diabos estrangeiros ficam mais fortes de dia para dia.
Beni boksör yaparlarsa ikisi de olurum.
Até posso ser as duas coisas, se for um boxer.
Mucizeyse, çavuş, tüfek şeklinde bir mucize.
Se é um milagre, Sargento-Mor, é um milagre das Boxer-Henry, câmara curta, calibre 45.
Böylece bir boksör oldum.
E tornei-me boxer.a
- Neden dövüşüyorsun?
- Porque queres ser boxer?
Saçına bu kadar düşkün bir boksör hiç görmemiştim.
Nunca vi um boxer tão preocupado com o cabelo.
Hadi biraz acele edin baylar.
Michelot, boxer.
Bunlar boxer değil.
Não são calções.
Biz sana bir çift boxer alırız.
Vamos comprar uns calções para ti.
Boxer almak için Cincinnati'ye gitmek zorunda değiliz.
Não é preciso ir a Cincinnati para comprar calções.
Boxer almak için Cincinnati'ye gitmek zorunda değiliz.
Não é preciso ir a Cincinnati para comprar cuecas.
Boxer.
Calções.
Boxer K-Mart'tan.
Calções no K-Mart.
- Benimkiler boxer.
- As minhas são calções.
- Dövüşçü müsün?
- És boxer?
Kendine dövüşçü diyorsan dövüş!
Dizes que és boxer, então luta!
Korku bir dövüşçünün en yakın arkadaşıdır.
O medo é o melhor amigo do boxer.
Düşünüyordum da... Tommy bir boksör ve bende onun menajeriyim.
O Tommy é boxer e eu estou a treiná-lo.
Tommy Gunn, ikinci sınıf bir boksörü yendi. Çenesi o kadar çok dağıtılmış ki, camdan. Avizeci olmalı.
O facto é que o Tommy Gunn venceu um boxer de segunda linha, com tanto vidro nos maxilares que podia ser um candelabro!
Sibirya ve Çin'dekiler gibi mi?
Como na China, na Sibéria, na Rebelião Boxer!
Aynı şey boxer külotlarımız için de geçerli, hatta normal külotlarımız için de.
O mesmo acontece com boxer shorts e shorts com mosca.
Sarhoş boksör senmisin
Você é o Drunken Boxer?
Neden ki? Boxer giyiyorum.
Não, para quê?
İlk olarak, Boxer giymelisiniz.
Antes de mais, deve passar a usar boxers.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]