English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ B ] / Buldum

Buldum traducir portugués

35,948 traducción paralela
Doğrudan bahsetmişken, biraz araştırma yaptım. Bil bakalım ne buldum?
Por falar em verdade, fui à procura de algumas, e adivinhe aquilo que encontrei?
Fitz, hazneyi buldum.
Fitz, encontrei a câmara.
Bunu büyüleyici buldum.
Isto é fascinante.
Babamı buldum.
Encontrei-o. Encontrei-o.
Sana reklamlar, günlük diziler, ve en sonunda sana öyle bir iş buldum ki neredeyse yılda 3 milyon dolar, kazandırıp seni meşhur yapan ki dışarısı 40 dereceyken bile kayak beresi takıp gezebilmene, kimsenin birşey söyleyemeyeceği bir iş.
E ofereci-te os comerciais dei-te as novelas, finalmente consegui-te um trabalho a pagar quase três milhões de dólares por ano, fazer-te tão famoso que poderias usar uma touca de esqui quando fizesse 27 graus lá fora e ninguém diria nada mesmo nada.
Granny'sdeki odama döndüğümde bunu buldum.
Quando regressei ao meu quarto no Granny's, encontrei isto.
Saldırganın elinden kurtulmaya çalışırken kendini yaralamış, ama kendi deri dokusuna ek olarak, tırnak uçlarında yabancı bir DNA da buldum
Ela fez isto ao tentar retirar as mãos do agressor de cima dela, mas, além dos danos à própria pele, também encontrei ADN estranho debaixo das unhas dela.
Ama araştırmamı genişlettikten sonra, beklemediğim bir yerden bir şey buldum...
Mas, depois de ampliar a minha busca, encontrei uma combinação num local improvável...
Geçmişime ait bir şey ararken bize ait bir şey buldum.
Estava à procura de uma coisa do meu passado. E encontrei algo nosso em vez disso.
Millet, yarasayı yakalamak için müthiş bir fikir buldum.
Pessoal, pensei no plano perfeito para apanhar o morcego.
Birdenbire kendimi bu karanlik yere atilmis buldum.
De repente, vi-me atirada para um sítio escuro.
Oyun kurucuları başarılı buldum.
Achei que os quarterbacks estiveram bem.
Cep telefonu sinyalleriyle buldum.
Estou a segui-lo pelo sinal do telemóvel.
Hey, Mac, galiba onu buldum.
Ei, Mac, tenho-o na linha.
- Danvers, bir ipucu buldum.
- Danvers? Tenho uma pista.
- Bir tane buldum.
Já tenho um.
- İş buldum ben.
- Encontrei um emprego.
Dr. Bailey'in bilgisayarında bir tür otopsi videosu buldum.
Encontrei uma espécie de vídeo... de uma autópsia no computador de um Dr. Bailey.
Hangi uzaylı olduğunu buldum!
E descobri qual é o extraterrestre!
- Galiba bir şey buldum.
- Acho que encontrei uma coisa.
Gazete arşivinde bir makale buldum.
Encontrei uma matéria no ficheiro de um jornal.
Pis kokular yayan şu Goff denen adamı buldum ama çıkmaza girdim, yardımına ihtiyacım var. Fakat sen hiçbir şey yapmıyorsun.
Há esse tipo, Goff, que cheira mal, mas estou num beco sem saída e preciso da tua ajuda e não fizeste nada.
Doğru düzgün düşünemiyorsun biliyorum ama Jafar krallığımızı parçalıyor bende onu yenebilecek bir Kurtarıcı buldum
Sei que ainda não consegues vê-lo, mas o Jafar destruiu o nosso reino. Então, encontrei um salvador para o derrotar.
Onu buldum. Maya'yı buldum.
Encontrei-a.
Hey çocuklar bakın kimi buldum.
Vejam só quem eu encontrei.
Tamam, bir şey buldum.
Certo, encontrei uma coisa.
Birincisi, bir sent buldum.
No Pizza Rato! "
Sanırım bütün sorunlarımızın çözümünü buldum.
Acho que encontrei a solução para todos os nossos problemas.
Onu ormanda buldum.
- Encontrei-o na floresta.
Buldum!
Achei!
Barbara'nın parıltı makinesini buldum.
Achei o brinquedo da Bárbara.
Karın kası, karın kası, göğüs kası, çük... buldum, burada.
Abdominais, bem-dotados, pénis, aqui está.
Birkaç isim buldum, ama keşler ve kaçaklar.
Tenho alguns nomes. Mas são viciados ou fugitivos.
Buldum. Todd ve Cormac Burton, Dillon, Virginia'dan rahmetli Amy ve Curtis Burton'ın oğulları.
Todd e Cormac Burton, filhos dos falecidos Amy e Curtis Burton
Buldum! Bebek odasını temizlemeye başlayalım.
Porque não começamos a arrumar o quarto do bebé?
Şimdi, kafein bandı bulamadım ama akıl çalıştırıcı kafein fitili diye bir şey buldum.
Não encontrei um adesivo de cafeína, mas encontrei algo que afirma ser um supositório estimulante de cafeína.
Laf açılmışken, bil bakalım banyoda ne buldum?
Falando nisso, adivinha o que achei na casa de banho.
Çocuklar üniforma buldum.
- Temos uniformes.
Sanırım onları buldum.
Acho que são eles.
Onaylanmamış Nightingale dosyaları buldum. Bunu biliyor muydun?
Encontrei nos casos Nightingale não confirmados.
Ne zaman içki problemim olduğunu düşünsem benden daha kötü durumda olan bir kız arkadaş buldum.
Sempre que achava que tinha problemas com bebida, encontrava uma nova namorada com mais problemas que eu.
- İş buldum.
- Arranjei um emprego.
Baksana Vi, bir sorum var, çamaşırlar için çantanı boşaltıyordum ve çoraplarının birinin içinde 2000 dolar buldum.
Vi, pergunta rápida. Estava a tirar as tuas roupas para lavar e encontrei o que parece ser dois mil dólares nas tuas meias.
Kızım sürekli bir panik halinde, kendimi aniden eski bir bilge bir ses olarak buldum.
Com a minha filha em pânico constante, encontro-me, de repente, a ser a sábia, e velha voz da razão.
Kafayı buldum, kötü seçimler yaptım, ve sonra daha fazla kafayı bulup kötü seçimleri unuttum.
Então drogava-me, fazia más escolhas, e depois drogava-me ainda mais para esquecer o que fiz.
Takıldık, yakınlaştık sonra senden hoşlandığımı söyledin sonra da ben bunun doğru olduğunu itiraf edecek cesareti buldum ve sen de bana hislerimin gerçek olduğunu ve mutlu olmayı hak ettiğimi söyledin ben de seninle mutlu olmayı hak ettiğimi ima ettin sandım.
Nós saímos... aproximámo-nos, e, depois, afastaste-me porque eu gostava de ti e, depois, eu tive a coragem de admitir... "Sim... é verdade".
Buldum!
Já sei!
Park indirimi buldum.
Vamos ao Parque Hopper. Dois parques pelo preço de três.
Biraz buldum galiba!
Acho que encontrei um pouco!
Buldum!
Descobri.
Onu buldum.
Encontrei-a.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]