Button traducir portugués
120 traducción paralela
- Button.
- Button.
Paddy Button.
Paddy Button.
Bay Button, bir soru sorabilir miyim?
Posso fazer-lhe uma pergunta?
Bay Button!
Sr. Button!
Artık "evet efendim, sepet efendim" yok.
O Paddy Button nunca mais terá de receber ordens.
Bay Button, burada bir fıçı var. İçinde de kaptanın nefesi gibi kokan o garip şeyden var.
Sr. Button, está aqui um barril... com algo esquisito e cheira como o hálito do Comandante.
Bay Button, belki de kedi o böğürtlenlerden yedi?
Acha que ela comeu alguma dessas bagas?
Evet Bay Button, ne gibi?
Sim, como o quê?
Bunu Bay Button'un kafasına koyacağım, sen kulağına "böö" diye bağırdığında... bununla birlikte havaya zıplayacak.
Vou pô-la na cabeça do Sr. Button. Quando fizeres "buu" ao ouvido, ele dará um salto com isto posto.
Şu düğmeye bas bak, çok eğlenceli.
Come on. Push that button, it's fun.
- İniş için Düğme 3'e bağlan.
- Aproxime-se com o Button 3.
Düğme 3, Şeytan 505, tekerlekler hazır.
Button 3, aqui Devil 505, trem em baixo.
Bu sizin son şansınız, Bay Button.
Esta é a sua última oportunidade, Sr. Button.
Şeker düğme?
Candy Button?
Button!
Button!
Bir insanın güveni çok değerlidir Button...
A confiança de um homem é uma coisa valiosa, Button.
Giyin de Mose'a ortalığı temizlemesi için yardım et.
Vista alguma coisa, Button.
Her insan kendi kendine yetebilmeli.
Cada homem tem que fazer o seu peso, Button.
Button, çek!
Button, puxa.
Button!
Button?
Çizmeni giy de işe koyulalım.
Calça as tuas botas, Button.
Button kampı beklesin.
Tu e eu saímos cedo. O Button pode admirar a paisagem.
Button, buraya gel de yemek işini ayarla.
Button, desce daí... e vem preparar o jantar.
Button iyi durumdadır, Boss.
Button está bem, Boss.
Bir yarar olmaz Button...
Não adianta, Button.
Button, sen arabaların yanında kal.
Button, usa a carroça para te protegeres. Não te quero ver, sem protecção.
Button sabaha kadar yaşarsa, onu arabayla alıp gidebilirsin.
Se o Button viver até de manhã... põe-o na carroça e leva-o.
Button ona verebileceğimiz her şansı hak ediyor.
Button merece cada chance que lhe pudermos dar.
Onu boğazından vurduğumda Button'dan çok büyük değildim.
Eu não era muito mais velho que o Button quando eu... lhe acertei na garganta.
Button hakkında sana yalan söylemeyeceğim.
Bem, não te vou mentir acerca do Button.
Ben Button'dan söz etmiyorum...
Não é do Button que estou a falar.
Adı Buton, yanımda çalışıyor.
O nome dele é Button e ele trabalha para mim.
Kampa döndüğümüzde Mose başından vurulmuştu. Button'da vurup, ölüme terk etmişler.
Voltámos ao acampamento, outros tinham... disparado na cabeça do Mose....disparado no Button, e deixaram-no a morrer.
Button, çocuğun gerçek adı mı?
Button. É o nome verdadeiro dele?
Button ne olacak?
E o Button?
Button için ne gerekiyorsa yapın.
O que precisares fazer pelo Button, faz.
Eğer Button yaşar da, biz de Baxter'ın hakkında gelirsek yemin ederim ki soğuk çayırlar yerine... Button'un bir yuvada yaşamasını sağlayacağım.
Se o Button viver e sobrevivermos a Baxter... juro que ainda vou ver que há uma casa... para ele dormir em vez da pradaria fria.
Button'u tekrar görmek isterim, Bayan Barlow.
Gostava de ver o Button de novo, Srª. Barlow. É claro.
Dünya mükemmel değilse de senin bitirilecek işlerin var.
O mundo não é um lugar perfeito, Button. Mas tu tens negócios inacabados aqui.
Button'a başka ne gerrekiyorsa, ödemesini yapacağım.
Vou pagar agora pelo que quer que Button precise.
Button şimdi yedi.
Button acabou de comer.
Görüşürüz, Button.
Vejo-te mais tarde, Button.
Button'un iyileşmesine sevindim.
Estou apenas feliz pelo Button estar melhorando.
Sen de benim ve Button'ın bu konuda başımızı etini yiyorsun.
Tu nunca disseste nada, excepto... para implicar comigo e com o Button para cairmos fora.
Button.
Button!
Button'ı her durumda öldürecek.
Ele vai matar o Button de qualquer maneira.
Doktor'un button hemen görmesi gerek.
Button precisa daquele médico agora mesmo.
Beni "Button ( Düğme, gonca )" diye çağıracaktı.
Ele chamar-me-ia "Botão."
Hızlı ileri sarma tuşuna basmışsın.
You hit the fast-forward button.
Kasımpatı annene vereceğin türden bir şey.
- Sim? Button mums são flores que se dá à mãe.
Kasımpatı.
Elas são arredondadas e fofas. Button mums.