English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ C ] / Campos

Campos traducir portugués

3,159 traducción paralela
Kötüler yeni avlarını ararken, kıta boyunca esip gürlemeye devam ediyorlar.
Os monstros andam pelos campos... à procura de caça.
Elektrik hatlarının neden olduğu alanlar hakkında bir makale okumuştum.
Li um artigo sobre campos electromagnéticos causados por linhas de alta tensão.
Kuveytliler, Rumaila'daki petrol sahasından yılda 280 milyon dolar çalıyorlar.
Os kuwaitianos têm roubado US $ 280 milhões por ano dos campos petrolíferos em Rumaila.
Petrol sahalarımızdan.
Dos campos petrolíferos.
Rumalia'daki petrol sahalarımızdan.
Dos nossos campos de petróleo em Rumaila.
Rumaila'daki petrol sahalarımızdan yılda milyonlarca dolar çalıyorlar.
Milhões de dólares por ano dos nossos campos de petróleo em Rumaila.
Rumaila'daki petrol sahalarımızdan yılda milyonlarca dolar çalıyorlar!
Milhões de dólares por ano dos campos petrolíferos em Rumaila!
Kamplarda olanlar için üzgünüm.
Lamento o que aconteceu nos campos.
Chakabazz 100 adamın gücüyle pamuk tarlalarında yürüdü büyük eve doğru yenilenmiş vaziyette.
Chakabazz... com a força de cem homens caminhou através dos campos de algodão até à casa grande... renovada.
Tarlalarda.
Está nos campos.
- Ölüm tarlaları mı?
- Os campos da matança?
Eğer tarlalardaysa ölü sayılır.
Se ela está nos campos, então está mais que morta.
Clark ilçesi, tarlalar.
Clark County, os campos.
Poacher'ın barına, tarlaların yanında.
Bar Poacher, perto dos campos.
- Tarlalardan.
- Os campos? - Sim.
Seninle tarlalarda çalışacağım.
Trabalharei nos campos com você.
Orada golf oynayamazsın.
Lá não há campos de golf.
- Birkaç duraklama yaparak ineriz.
Temos mais campos para subir.
Çoğu hâlâ mülteci kamplarında yaşıyor.
MUITOS AINDA VIVEM EM CAMPOS DE REFUGIADOS.
Beni göremediklerinden emin olunca ilk yol ayrımında döndüm ve ormana doğru koştum.
"No primeiro cruzamento, onde já não me podiam ver, " virei e, correndo através dos campos, " regressei à floresta.
Şu tarlalara bak.
Olha para esses campos.
Süper insan etkisi yaratmak için elektron alanları kullanırlar.
Usam campos electrónicos para criar uma força de impacto super humano.
Bu dövüş meydanı Fransa'nın engin kırlarını içine alabilir mi?
Poderá este campo de batalha dominar os vastos campos da França?
Gittiğin yerde squash kursu olmayacak batının Ted Bundy'si seni.
Não há campos de squash para onde vais, Ted Bundy do Oeste.
Genç, ergen ve sağlıklıyken bunları kalın bir tabaka olarak yayarsınız ve altı ila sekiz tenis kortunu saracak bir şeye sahip olursunuz.
Quando se é jovem, adolescente e saudável, podia espalhá-las numa camada espessa e teria algo que cobriria seis ou oito campos de ténis.
Bir buçuk ya da ikiye inersiniz. Ve bu sizi koruyamaz.
Já não teremos seis ou oito campos de ténis, talvez um ou dois, que não poderão proteger-nos.
Son derece hassas, inanılmaz hızlı, herkesin ulaşamayacağı, savaş alanında
Super precisas, muito velozes, do tipo que vemos em campos de guerra,
Ama gördüğün gibi, bu kamplar da daha iyi değil.
Mas como podes ver, estes campos não são muito melhores.
Senden bahsediyorlar.
Falam de si nos campos.
barış içinde ayrıl derim katliam alanında durduk onları öylece neden bıraktın?
Diz de tua justiça e sai! Estivemos em campos de chacina! Porque os deixaste lá?
Her okulda ve esir kampında vardır.
Todas as escolas e campos de prisioneiros tinham um.
Tenis kortu ve organik sebzeler mi?
Campos de ténis e vegetais orgânicos?
Tenis kortu da varmış.
- E campos de ténis.
Tarlada, önemli çok büyük bir sorun çıktı.
Nos campos, esta manhã... Uma coisa importante.
Meteor yağmuru çiftliği mahvetmişti. Tüm arazimi ateşe vermişti.
A chuva de meteoritos destruiu a minha fazenda, incendiou todos os meus campos.
Bu hikaye Kansas'ın küçük bir kasabası Smallville'de büyüyen bir çocuğun hikayesi.
"Esta é a história de um rapaz espectacular" "que cresceu nos campos do Kansas..." "numa pequena cidade"
Tarlalar, ağaçlar ve atlar vardı.
Tem campos, árvores e cavalos.
Yani, Crador'ın Toprakları'nda öldürdüm.
Quer dizer, matei-o nos campos de Crador.
- Tarlamızdan kalanlar bunlar.
- Isto é o que resta dos nossos campos.
Bakın, her yerimiz tarlalarla çevrili.
Olha, estamos rodeados de campos.
Gece yaratıkları olup, İspanya'nın kırlarında dolaşırız taşralara terör saçarız çiftleşiriz ve koyun sürülerine saldırırız.
Seremos criaturas da noite, andaremos pelos campos de Espanha aterrorarizamos os habitantes vamos reproduzir-nos, atacamos rebanhos de ovelhas...
Ve eğitim kamplarına yolladım.
Enviei para os campos de treino.
Yaverlerimiz, tüm dünyaya yayılmış duruma ve sürekli olarak, yerel yerlerde rahatsızlık verenleri belirliyorlar tehditleri diyelim.
Os nossos campos de refugiados têm sido objecto de assédio local de intimidação.
Hayır, tarlalardan geçtim.
Não, passei pelos campos.
Asshai'nin ötesindeki Gölge Topraklar'da tarlalar dolusu hayalet ot olduğu söylenir. Geceleri parlayan süt gibi soluk sapları varmış.
Nas Terras das Sombras, para além de Asshai, dizem que há campos de erva dos fantasmas com caules brancos como leite que brilham à noite.
Sanırım sfenksler papatyaları yedi, tarlalara doğru koşturup, tuhaf işler yaptı.
Acho que a esfinge estava a comer margaridas, a correr pelos campos e a fazer coisas estranhas.
Tarlalarda çıplak koşuyor ve kıkırdıyorlar...
Estão a correr nús pelos campos. E a rir...
Bir zamanlar gururumuz olan madenci kolonilerimiz, toplama kamplarına dönüştü.
Os nossos orgulhosos campos de mineração, tornaram-se campos de internamento.
Penn Hill tenis sahası.
Nos campos de ténis de Penn Hill.
Tenis sahaları tam ortada kalıyor.
Os campos de ténis ficam mesmo no meio.
Bi tür resmi tepki gibi
O tio dele é funcionário publico. Ele é o gestor de todos os campos de cannabis, no país como Ministro do haxixe ou algo assim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]