English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ C ] / Canavar

Canavar traducir portugués

10,415 traducción paralela
Canavar öncesinde bir insandı.
A Besta foi um homem primeiro.
"Canavar kim?"
Quem é a Besta?
Canavar her ortaya çıktığında bunu kullanıyor.
Cada vez que a Besta aparece.
Deaton, Canavar tarafından saldırıya uğradığında büyük radar dizilerinin olduğu ordu üssündeydi.
O Deaton foi atacado pela Besta numa base do exército que tem - radares de longo alcance.
Canavar her seferinde bir iletişim kaynağının yakınlarında ortaya çıkıyor.
A Besta aparece sempre perto de uma fonte transmissora.
Ya Korku Doktorları Canavar'ın daha hızlı büyümesini sağlamaya çalışıyorsa?
E se os Doutores do Pavor estão a tentar fazer a Besta crescer mais depressa?
Canavar'ın en kısa sürede olabildiğince güçlü olmasını istiyorlar.
Querem que a Besta esteja o mais forte possivel, o mais rápido possivel.
Canavarın içinde her kim varsa tahminen 41 numara ayakkabı giyiyor.
Quem quer que esteja dentro da Besta está a usar um tamanho 42 de algo indeterminado.
İç çatışmanı çözmenin Canavar'a karşı kaybetmeni yani dış çatışmanı da çözmeye yardımcı olup olmayacağını merak ediyoruz.
Perfuntamo-nos se resolver esse conflito interno que estás a ter poderia resolver o externo que estás a perder contra a Besta.
Şerif Yardımcısı'nın Canavar'ın karşısına çıkacak kadar evrimleşmemesinden daha tehlikeli değil.
É muito menos perigoso que se o delegado não conseguir evoluir para enfrentar a Besta.
Canavar sadece zekileşmiyor.
A Besta não está só a ficar mais esperta.
Gevaudan halkının Canavar dediği oldukça büyük ve güçlü bir kurt adam.
Um lobisomem muito grande, muito poderoso que as pessoas de Gevaudan chamaram a Besta.
Sadece Gevaudan Canavarı değil.
Não apenas a Besta de Gevaudan, mas o homem.
Bir gece bu gencin dışarı çıkıp tekrar dönüştüğünü ama Canavar geri dönüştüğünde onun yerine Gevaudan Adamı'nın orada olduğunu düşün.
Por isso imaginem que uma noite, o adolescente sai e se transforma novamente, mas quando a Besta se transforma de volta... O Homem de Gevaudan está lá em vez dele.
Canavar hatırladığında içindeki genç gidecek demişti.
Ele disse que "quando a Besta se relembrar," "o adolescente terá desaparecido".
Canavar'ın bir sürüsü yok.
A Besta não tem uma alcateia.
Şerif yardımcınız Canavar'ı öldüremez.
O vosso delegado não matará a Besta.
Canavarın içinde her kim varsa tabanında Parrish'in kanı olan 41 numara ayakkabı giyiyor.
Quem quer que esteja dentro da Besta usa um tamanho 41 com o sangue do Parrish na sola.
Sonradan çelik uçlu mızrağıyla Canavar'la karşılaşacak olan yetenekli bir avcının.
Uma caçadora hábil que enfrentaria a Besta armada com nada mais do que uma lança com ponta de aço.
- Çünkü Parrish'in her ne kadar Canavar'ı yenebileceğine inansak da onu durdurmak için tek umudumuzun o olduğunu düşünmüyoruz.
Porque por mais que acreditamos que Parrish poderia enfrentar a Besta... nenhum de nós acha que ele seja nossa única esperança de a deter.
Canavar.
A Besta.
Canavar'ı durdurmak için basit bir çelikten daha fazlasına ihtiyacın olacak.
Precisarás de mais do que de aço comum para deter a Besta.
Canavar'ın nerede uyuduğunu bulmayı umarak şafak söktükten karanlık çökene kadar aradılar.
Procuraram por ela de madrugada até ao anoitecer, na esperança de encontrar a Besta enquanto ela dormia.
Okuduğum her şeyde Canavar'ın Jean Chastel tarafından öldürüldüğü yazıyor.
Tudo que li indica que a Besta foi morta pelo Jean Chastel.
Canavar Marie-Jeanne.
Besta, Marie-Jeanne.
Bu yüzden Marie-Jeanne, hem bir canavarı hem de bir ağabeyi nasıl öldüreceğini öğrenmek için Henri'ye gitti.
Então Marie-Jeanne voltou até ao Henri para descobrir como matar tanto a besta como um irmão.
Canavar'ın ağırlığını kendisine karşı kullanabileceğimiz bir şey.
Algo que use o peso da Besta contra ela própria.
Ben herkesin korktuğu ünlü Gevaudan Canavarı'yım.
Sou a famosa e temida Besta de Gevaudan.
Ama yalnızca bir Canavar olarak.
Mas apenas como a Besta.
Canavar hatırladığı zaman içindeki genç unutulur.
Quando a Besta o recordar, o jovem dentro dela é esquecido.
Canavar'ı öldürdüğümüz için.
Por matarmos a Besta.
Canavar.
A Besta...
Gevaudan Canavarı.
A Besta de Gevaudan.
Canavar öncesinde bir insandı.
A Besta era um homem primeiro.
Marie-Jeanne çelik uçlu mızrağıyla Canavar'la karşılaştı.
Marie-Jeanne enfrentou a Besta com nada mais que uma lança de ponta de aço.
Canavar'ın görüldüğünü söylediğin tüm o zamanlarda...
Todas essas vezes em que disseste que a Besta apareceu?
Canavar Mason.
É o Mason.
Canavar'ın kimliğini öğren ve Alfa olmayı garantile.
Descobre a identidade da Besta e garante o teu lugar como Alfa.
Hayır. Sadece Canavar'dan alabilirsin.
Não, apenas à Besta.
Onu Canavar'a dönüştüğünde nasıI durduracağız?
Como somos supostos de o deter quando ele é a Besta?
Canavar hâlâ bir kurt adam.
A Besta ainda é um lobisomem.
Umalım da Canavar'ı değil de Mason'ı bulsunlar.
Esperemos que eles encontrem o Mason, e não a Besta.
Eğer bulamazsak Canavar'la savaşmak için çok daha fazla ateş gücüne ihtiyacımız olacak.
Se não a acharmos, vamos precisar de muito mais poder de fogo para a atacar a Besta.
Gevaudan Canavarı'nı gördünüz.
Viram a Besta de Gevaudan.
Canavar o adamdı.
Esse era o homem.
Biri Canavar'a yaklaşıp Mason'ın adını söyleyecek, o da geri mi dönüşecek?
Alguém pode chegar ao pé da Besta, gritar o nome do Mason e ele transforma-se de volta?
Canavarı kendilerine çekiyorlar.
A atraírem a Besta até eles.
O, oraya Canavar'ın durdurulamaz olmadığını hatırlatmak için koyulmuş.
Põe aí como lembrete que a Besta não é imparável.
Onu her kim yaptıysa Canavar'a silah doğrultan birini görmemiş.
Quem pintou isso... Não viram um tipo com uma arma a enfrentar a Besta.
Eğer o gece bir şey yapabilseydim kız kardeşim bugün olduğu gibi bir canavar olmazdı.
E se eu tivesse feito algo naquela noite, então talvez minha irmã não seria o monstro que ela é hoje.
Bir canavar.
É um monstro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]