Casablanca traducir portugués
252 traducción paralela
Oradan da trenle, arabayla ya da yaya olarak Afrika kıyılarından, Fas'in Casablanca şehrine.
Lá, de comboio, de carro, ou a pé pela costa africana até Casablanca no Marrocos francês.
Kalanlar ise, Casablanca'da bekliyorlar.
Mas outros esperam em Casablanca.
Katil ve olası suç ortakları, Casablanca'ya gitmektedir.
Assassino e possíveis cúmplices dirigem-se a Casablanca.
Bu göçmenlerle Avrupa'nın safraları Casablanca'ya yöneldi.
Infelizmente, Casablanca atrai os refugiados e a escória da Europa.
Sizi, Polis Amiri Bay Renault ile tanıştırayım.
Apresento-lhe o capitão Renault, chefe de polícia de Casablanca.
Casablanca'nın iklimini biraz sıcak bulabilirsiniz.
Deve achar o clima de Casablanca um tanto quente.
Ben Casablanca'da öleceğim.
Vou morrer em Casablanca.
- Ama ilk geldiğinizde, sandım ki- -
- Quando chegou a Casablanca, pensei...
Ve nihayet bu Casablanca'dan ayrılacağım.
E deixarei, finalmente, Casablanca.
Sonra da, addio, Casablanca.
E então, addio, Casablanca.
Casablanca'da çok arkadaşım var, ama beni sen küçümsediğin için güvenebileceğim tek kişi sensin.
Tenho muitos amigos em Casablanca, mas, como você me despreza é o único em quem confio.
İnsan, Casablanca'nın en temel sermayesidir.
Que pena. São os bens mais valorizados em Casablanca.
Seni Casablanca'ya getiren ne?
E o que é que, em nome de Deus, o trouxe a Casablanca?
Sağlığım. Casablanca'ya deniz için geldim.
A saúde, vim para cá por causa das águas.
Amerika'ya giden bir adam geldi buraya.
Chegou a Casablanca um homem a caminho da América.
O, Casablanca'da kalacak.
Ele fica em Casablanca.
Marseilles'de ve Oran'da bırakmadıysa, onu Casablanca'da da bırakmayacaktır.
E, se ele não a deixou em Marselha ou Oran certamente não vai deixá-la em Casablanca.
Casablanca'da, ben kaderimin patronuyum.
Em Casablanca, sou o senhor do meu destino.
Mesele su : Reich'in bir düşmanı Casablanca'ya gelmiş ve bu konuda yardımcı olabilecek herkesi soruşturuyoruz.
A questão é que um inimigo do Reich veio até Casablanca. e estamos a sondar quem possa vir em nosso auxílio.
Casablanca'ya hoşgeldiniz. Burada iyi vakit geçirmenizi dilerim.
Recebê-lo em Casablanca e desejar-lhe uma estadia agradável.
Casablanca'ya gelen en güzel kadın olduğunuzu duymuştum.
Disseram-me que era a mulher mais bonita que já esteve em Casablanca.
Casablanca'da Rick'i duymayan yoktur.
Fala-se muito sobre Rick em Casablanca.
Evet. Casablanca'da sokağa çıkma yasağı var.
Pois faz, e temos hora de recolher em Casablanca.
Casablanca'da Aralık, 1941 ise, New York'da saat kaçtır?
Se é Dezembro de 1941 em Casablanca, que horas são em Nova York?
Neden Casablanca'ya geldin?
Porque vieste a Casablanca?
İlginç. Casablanca'da hiç kimse rahat uyuyamaz.
Estranho, ninguém deveria dormir bem em Casablanca.
Casablanca'ya ulaştınız.
Chegou até Casablanca.
Benim görevim sizi burada tutmak.
É meu dever garantir que você fique em Casablanca.
Belki de Casablanca'dan hoşlanırım.
Bem, talvez eu goste de Casablanca.
Sonsuza kadar Casablanca'da kalabilirsiniz.
Pode ficar em Casablanca por tempo indeterminado.
Ama bana böyle nefretle bakan... Birazdan gidiyorum ve bir daha görüşmeyeceğiz.
Mas àquele que me olhou com tanto ódio... partirei de Casablanca em breve e nunca mais nos veremos.
Böyle kalsın, sadece o günleri hatırlayalım, Casablanca'yı değil.
Se deixarmos assim, talvez recordemos aqueles dias e não Casablanca.
Seni çıkarmak için mucize gerekir.
Só um milagre o tira de Casablanca.
Casablanca'dan fazlasına endişeleniyoruz.
Estamos preocupados com muito mais do que Casablanca.
Evet, Casablanca'da herkesin sorunları vardır.
Bem, todos em Casablanca têm problemas.
Casablanca'dan gitmem çok önemli, biliyorsun.
Deve saber que é muito importante que eu saia de Casablanca.
Laszlo'nun bir kahvehanedeki varlığı bile bu şarkıya ilham veriyorsa, buraya kim bilir daha neler getirir?
Está a ver? Se a presença de Laszlo num bar pode inspirar esta manifestação que mais poderá a sua presença em Casablanca provocar?
Bu tatsızlıktan sonra Laszlo'nun Casablanca'da kalması güvenli değil.
Menina, depois disto, não é seguro para Laszlo permanecer em Casablanca.
Bu sabah ayrılması da güvenli değildi.
Esta manhã, não era seguro para ele deixar Casablanca.
Belki siz de farkındasınızdır, Casablanca'da insan hayatı ucuzdur.
Já deve ter notado que o preço das vidas humanas em Casablanca é baixo.
Sen yardım etmezsen, Victor, Casablanca'da ölecek.
Se não nos ajudares, o Victor Laszlo morrerá em Casablanca.
Ben de Casablanca'da öleceğim.
Eu vou morrer em Casablanca.
Senden, bana bir iyilik yapıp, Onu Casablanca'dan çıkarmanı istiyorum.
Peço-lhe um favor use-os para a fazer sair de Casablanca.
Bu akşamki uçakla Casablanca'dan ayrılıyorum.
Partirei de Casablanca no avião desta noite.
Burada benden de gözü kara tek kişi sensin.
É o único em Casablanca com menos escrúpulos que eu.
Casablanca'dan Amerika'ya gidiyorsun!
Sair de Casablanca para a América.
Sen Casablanca'ya gelmeden önce kaybetmiştik.
Já não a tínhamos. Eram memórias perdidas até vires para Casablanca.
Bir süre Casablanca'da görünmesen iyi olur.
É capaz de ser boa ideia deixar Casablanca por algum tempo.
Son altı ayda üç Casablanca Oteli müdürü.
Três gerentes do Hotel Casablanca em seis meses.
Casablanca Oteli'nde cinayet.
ç ç Homicídio no Hotel Casablanca.
Fransa dışına çıkarmaya dayanamadım ve yakıtımı boşaltıp buraya, Casablanca'ya düştüm.
Não suportei levá-lo de França. Suprimi o combustível e aterrei de emergência em Casablanca.