Catarina traducir portugués
651 traducción paralela
Çar Peter bunu karısı Büyük Catherine'e vermişti.
O Czar Pedro ofereceu-a à mulher, Catarina, a Grande.
Çariçe Katerina'nın da söylediği gibi :
Citando Catarina, a Grande :
Ve kız kardeşim Caterina, şey... o kız kardeşim, ama yaşlı keçinin tekidir.
A minha irmã Catarina... Ela é minha irmã, mas tenho que admitir que é uma velha chata.
Eğer Caterina gelip Marty ve benimle yaşamak isterse benim için hiç sorun olmaz.
Mas já posso dizer que se Catarina quiser vir morar com Marty e comigo, por mim, tudo bem.
Teyzen Caterina'yla gene birbirlerine girmişler bu yüzden mümkünse, Caterina'nın gelip burda yaşamasını istiyorlar.
Tiveram outra zanga séria com a tua Tia Catarina. Pediram-me para ela vir morar aqui.
Marty gelmesinde sakınca olmadığını söyledi.
Marty concordou que Catarina se mude para cá.
Girsene. - Caterina burda mı?
Catarina está?
- Benim, Caterina!
Sou eu, Catarina.
Seni ziyaret etmeyi seviyorum, Caterina, sürekli neşeli haberler veriyorsun çünkü.
Gosto de te visitar, Catarina, porque tens sempre notícias tão alegres!
Caterina, oğlun evli barklı bir adam.
Catarina, o teu filho está casado.
Oh, Caterina, operaya çevirme bunu.
Catarina, não faças disto uma ópera.
Caterina, bunu trajediye çevirme.
Catarina, não faças uma tragédia.
Caterina, sen benim için çok değerlisin.
Catarina, gosto muito de ti.
Caterina, dinle...
- Ouve, Catarina.
Çok net konuşamıyorum çünkü Catherine Teyzem muhtemelen yarın bize gelecek.
O motivo por que não posso confirmar agora é... A minha Tia Catarina deve mudar-se para cá amanhã.
Kardeşim Caterina, geliniyle geçinemiyor bu yüzden bizimle oturmaya gelecek. - Geliyor, ha, anne?
A minha irmã Catarina não se dá bem com a nora, por isso vem morar connosco.
Kardeşim Caterina'nın gelininin evinde kalmaması gerektiğini mi düşünüyorsun? Şey, bilmiyorum.
Você... você acha que minha irmã Catarina não devia morar em casa da nora?
Anne sana birşey sormak istiyorum. Thomas, Catherine Teyze'yi getirecek mi çünkü onu görmek istiyorum.
Pode me dizer se Tomás vai trazer a tia Catarina?
Merhaba, Catherine Teyze.
Olá, Tia Catarina.
Hey, Caterina.
- Catarina. - Sim.
- Hoşçakal, Catherine Teyze.
Até logo, tia Catarina.
Lütfen saygılarımı ilet, Sergei'ye, Feodor'a, Vassily'ye Maria Teyze'ye, Agraphyona'ya Catherine'e, Barbara'ya Nikolai'ya, Catherine'e...
Os meus cumprimentos ao tio Serguei, a Fiodor, Vassili, tia Maria, Agrafena, Catarina, Varvara, Nikalai, Catarina...
- Catherine demiştin zaten.
- A Catarina já foi.
- Bu başkası.
É uma outra Catarina.
Ama Rusların Katerina'sına benzemez.
Mas ela ainda não é a Catarina da Rússia.
Bu Caterina'nın.
- Este é para a Catarina.
- Hayır, karısı Catherine. Ama o da kısır.
- Não, a esposa é Catarina... e é estéril como uma pedra.
Kraliçe Catherine'i boşamanız konusunda mı Majesteleri?
Que deveríeis divorciar-vos da Rainha Catarina?
Catherine benim karım değil!
Catarina não é minha mulher!
Kuşkusuz, sen rahatsız edecek derecede zayıf ve büyük Catherine ile rekabet edemeyecek kadar iyi yüreklisin
É claro que és vergonhosamente fraco e demasiado correcto para entrar em competição com a tua Catarina, a Grande.
Azize Katherine olmadığı belli. Utanmıyor musun?
- Não é Santa Catarina.
Face, muhtemelen rahibe olunca adını Rahibe Mary Katherine olarak değiştirmiştir.
Caras... Ela deve ter mudado o nome para Irmã Maria Catarina, quando se tornou freira.
Burası çok sevimli. Aziz Catherine de buraya gelirmiş!
É um lugar magnífico, até Santa Catarina vinha cá.
Pekâlâ, Tanrı aziz Catherine ne söylemiş?
O que disse Deus a Santa Catarina?
Aziz Catherine ile kendisi mi konuşmuş?
Esse tal Domenico fala pessoalmente com Santa Catarina?
Hangi suyu? Sıcak suyu. Aziz Catherine'in havuzu Oteldeki kaynayan su.
A água quente, a piscina de Santa Catarina, perto da pensão, a que deita fumo.
Şehirdeki ilk gecesinde Catarina'yla tanışıyor.
Conheceu uma rapariga muito bonita quando aqui chegou - a Catarina.
Ama Catarina'nın babası validir ve tek kızının fakir bir balıkçıyla birlikte olmasını istemez.
Mas o problema era que o pai dela era o Governador da província. Não queria a sua filha única com um pobre pescador.
Ve Arturo'ya gitmesini söyler. O da gider ama önce Catarina'ya geleceğini söylemesi gerekmektedir. Ve geldiği zaman üç uzun düdükle sinyal verecektir.
E então disse ao Arturo que tinha de zarpar, e ele foi, mas disse à Catarina que a viria buscar... e quando voltasse, havia de fazer soar a sirene três vezes... para ela mergulhar das rochas e nadar até ao barco, e iam-se embora.
Arturo paniğe kapılır ve Catarina diye bağırır.
O Arturo entrou em pânico e pôs-se a gritar "Catarina!".
Catarina cevap verir.
E a Catarina gritou "Arturo."
Catarina!
- Catarina!
Bence sanırım benim aşkım dört bacaklı yaratıklar için toynaklılar ve diğerleri için... Geçmiş yaşamımda... Ben yüksek ihtimalle Büyük Catherine ya da Francis Assisi'ydim.
Eu acho que, com o amor que sinto pelas criaturas de quatro patas... em outra vida, eu provavelmente fui Catarina a Grande ou Francisco de Assis.
Siz bana bir zamanlar evlenmeyi reddettiğim... Büyük Katerinayı hatırlatıyorsunuz.
Lembram-me tanto Catarina a Grande, Imperatriz da Rússia, cuja mão tive uma vez a honra de recusar.
Madam, malesef size şahane bir armağan veremiyorum ama güzelliğinizin, kendisi ile evlenmeyi reddetme onuruna sahip olduğum Büyük Katerinayı, bile aştığını söyleyebilirmiyim.
Senhora, sou incapaz de vos oferecer tamanho presente, mas devo dizer que a vossa beleza ultrapassa a de Catarina a Grande, cuja mão tive a honra de recusar.
Fransa'dan elçinin geri geldiğini... Harry'ye kralın ona kızı Katherine'i teklif ettiğini... ve onla birlikte çeyiz, birkaç küçük... ve verimsiz düklük sunduğunu varsay.
Imaginai o embaixador dos franceses dizendo a Henrique... que o rei lhe oferece Catarina, sua filha, e como dote... alguns míseros ducados.
Biraderimiz Fransa'ya, Hemşiremize sağlıklı ve iyi günler... narin, soylu kuzinimiz Katherine'e neşe, iyi dilekler... ve bu kraliyet ailesinin bir kolu... ve üyesi olarak, sizi selamlarız...
Para nosso irmão da França, saúde e felicidade. Alegria para nossa prima, a bela princesa Catarina. E, como membro desta realeza e organizador desta assembleia... saudamo-vos, Duque de Borgonha.
Ama kuzenim Katherine'i burada... bizle bırakacaksınız.
Deixai, contudo, nossa prima Catarina... aqui connosco.
Güzel Katharine'e, bir o kadar narin... bir askere bir hanımefendinin... kulağına yakışacak sözlerle aşkını... onun yüreğine ulaştırmasını öğretebilir misiniz acaba?
Formosa Catarina, muito formosa... ensinareis palavras a um soldado... que convençam uma dama... a aceitar seu amor eterno?
Tüm bir çağın ifadesi.
Catarina, a bela mamalhuda! A expressão de toda uma época.
Aziz Catherine!
Santa Catarina!