Cemil traducir portugués
127 traducción paralela
Cemil, muhafızların dikkatini çek.
Jamiel, desvia a atenção dos guardas.
Kırbaç ve işkence, belki cendereye de sokulur. - Cemil!
Talvez ferrolhos, tortura, ou destroçá-lo com poltros e rodas.
Cemil, bir şekilde susuzluk çekmemesini sağla.
Jamiel, de alguma forma, deixe que não morra de sede.
Cemil, eğer burada olduğunu görürlerse gözlerini oyarlar.
Jamiel... Te arrancarão os olhos se te encontram aqui.
Cemil yapacak.
Jamiel o fará.
Yandaşım olmak için bana yalvardın Cemil.
- Implorou para seguir-me, Jamiel.
Cemil'i buldun mu?
- Encontrou Jamiel?
Ona git Cemil.
- Vá com ele, Jamiel.
Ve sen, Cemil... Onunla kalmalısın.
E você, Jamiel, deve ficar com ele.
Cemil saraydan ayrıldı Lordum. Ancak henüz dış kapılara ulaşmamıştır.
O escravo Jamiel saiu do palácio, mas ainda não chegou ao muro.
Bu limanın tek güzel yanı, Ebu Cemil'in hanı.
- O bom deste forte... é a taverna de Abou-Jamim, o vesgo.
Ben bir gün Cemil Usta'nın dükkânın önünden geçiyordum dedi ki, hele çocuk gel dedi, bu tornavidayı tut dedi.
Ele pediu-me para segurar uma chave de fendas, um dia, e nunca mais a larguei.
Cemil'in selamı var.
Cemil diz olá.
Ne kadar yol var daha?
Cemil, ainda falta muito? .
Cemil, ben katırları bağladım.
Cemil! Hodja?
Cemil.
Cemil!
Cemil!
Cemil!
iyi misin?
Cemil, estás bem? .
Cemil, ne yapıyorsun sen?
Cemil, que estás a fazer? . O que estou a fazer?
Cemil bir bak şuna.
Cemil, chega cá por favor.
Cemil uğraşıyor hocam.
Cemil está a arranjá-lo, Hodja.
Cemil nerede?
Onde está o Cemil? .
Cemil mi yaptı dün gece?
Foi o Cemil que as fez ontem, não? .
Cemili ben öldürmedim.
Não matei o Cemil.
Cemil'le nasıl yaptın?
Como pudeste foder com o Cemil? .
Cemilin gözleri çok tuhaftı.
Os olhos do Cemil estavam diferentes.
Aydan, Cemil'in kafası vücudundan ayrılmıştı.
Aydan, a cabeça do Cemil foi separada do seu corpo.
Her neyse, Cemil Ozalit'te çoğalttıktan sonra oturup keyifle okudum.
Enfim, levei-o à "Kinko's" e instalei-me para uma grande leitura.
cemil de lisede boyle bir okulun parcasiydi.
Jamil era parte da ONU na escola.
kariyerine odaklandi evet her zaman muhendise ihtiyac vardir.iyi secim cemil.
Como um foco na sua carreira. Sim, precisam sempre de engenheiros. Boa escolha, Jamil.
cemil birsey sormaya gelmis.seni ilgilendiren birsey.
Jamil veio fazer uma pergunta, que te diz respeito a ti.
sen ve cemil dualarimiz sizinle
Que você e Jamil têm minhas bênçãos,
Metin senle Cemil, cemaate gidin.
Metin e Cemil, vão visitar a congregação.
Cemil kafan nerede?
Onde andas com a cabeça?
Yesene Cemil.
- Serve-te, Cemil.
Cemil, bana da çay versene.
- Cemil, podes trazer mais chá?
- Sen maillerine bak Cemil.
Casamento, Sr. Metin? - Vê os e-mails, Cemil.
- Ev sana emanet Cemil.
- A casa está por tua conta, Cemil.
- Şimdi, yakışıklı olan Cemil. Tipsiz olan Cemal. Sen bunun abisisin değil mi?
O bonitão chama-se Cemil e o feio Cemal.
Oldu Cemil, görüşürüz.
- Cemil. Certo, Cemil, até à vista.
- Cemil!
Jamiel!
- Gidemem Cemil.
- Não posso ir, Jamiel.
Cemil!
Jamiel!
Cemil yeter lan.
Chega.
Olur.
- Certo, Cemil.
Cemil su kaynamış mıdır?
A água já está quente?
- Ne oldu Cemil? Uzun mu geldiler?
O que se passa?
Liseyi, üniversiteyi burada okudu Cemil'im.
O Cemil é da cidade.
- Haydi, hayırlı olsun Cemil Efe.
- Boa sorte para nós, Cemil.
- Tamamdır Cemil kardeş bu iş.
- Está tudo pronto, Cemil.
- Cemil.
- Como te chamas?