English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ C ] / Central

Central traducir portugués

8,217 traducción paralela
New York'ta birkaç saat içinde olan patlama Grand Central Terminali'ni yerle bir etti. Waldorf Astoria yolu üzerindeki Demokratik Ulusal Kongre'ye pek de uzakta değildi.
Foi apenas há algumas horas atrás que uma explosão ocorreu na grande central terminal de Nova Iorque não muito longe da Convenção Nacional Democrata foi começando no Waldorf Astoria.
Grand Central'a aitler!
É a grande central!
Merkez Disiplin Denetleme Komisyonu.
Comissão Central de Inspecção Disciplinar.
Central Park'ta saldırıya uğradığım geceki gibi mi?
Como naquela noite em Central Park, quando fui atacada?
Artık asıl işimize dönmemiz gerek.
Precisamos voltar à nossa missão central.
Yarın öğlen kasaba meydanında infazı gerçekleştireceğiz.
Iremos prosseguir com a execução na praça central, amanhã ao meio dia.
Bombayı içeri sokmak için kullandığı erişim noktası istediği çevre özel görevinin bir parçasıydı.
O ponto usado para levar a bomba para a Estação Central fazia parte do perímetro que ela mesma solicitou.
Grand Central Terminali'ne düzenlenen ölümcül saldırıda artık bir şüpheli var.
Temos agora um suspeito do ataque mortal na Estação Central.
İki gün önce bombalanan Grand Central ile ilgili bir video elimize ulaştı.
Temos novos vídeos relacionados com o atentado na Grand Central há dois dias.
Her fotoğrafı, videoyu, trafik kamerasını, sosyal medya iletisini topluyorlar saldırıdan önce ve sonra Grand Central çevresindeki her şeyi.
Eles estão a agregar cada foto, vídeo, câmaras de transito, post dos media... qualquer coisa à volta da Grand Central, antes ou depois do ataque.
Evet, video görüntüsüne sınırsız erişim veren kişiler Grand Central'da gerçekte ne yapıyor olduğunu gösteriyor.
Sim, pessoas que lhe deram acesso ilimitado às imagens que mostram o que realmente estava a fazer na Grand Central.
Anahtarlar orta konsolda.
As chaves estão na consola central.
Caleb, Grand Central'ı bombalamak için burada değildi.
O Caleb não estava aqui para pôr bombas na Grand Central.
Grand Central bombalamasının üzerinden 24 saat geçti ve nerelerde olduğu bilinmeyen baş şüpheli Alex Parrish'ten FBI ajanlarının hâlâ bilgisi yok.
Passaram 24 horas desde o atentado na Grand Central e o paradeiro da principal suspeita, Alex Parrish, uma agente especial do FBI, continua desconhecido.
Grand Central'ı ilk duyduğumda gergindim. Konuşmalarımızdan sonra...
Quando soube do ataque à Grand Central fiquei nervoso pelo que tínhamos falado.
Senden intikam almak için Grand Central'ı patlattığımı mı düşünüyorsun?
Então achas que eu destrui a Grand Central em pedaços para vingar-me de ti?
Parrish'in neden Grand Central'i bombaladigini ögrenmek mi istiyorsun?
Queres saber por que a Parrish explodiu a Estação?
Çünkü Grand Central'i kimlerin bombaladigini bulamazsak. Kim bilir sirada ne yapacaklar.
Porque se não descobrirmos quem explodiu a Estação Central, o que mais farão em seguida?
New York'ta DNC'de çevre güvenliginde çalisma talebi ona Grand Central'a erisim izni verdi.
O pedido para fazer parte do destacamento de Nova York, dando-lhe acesso à Estação Central.
Birkaç dakika önce çekilen bu video süpheli Grand Central bombacisi Alex Parrish'in silah zoruyla rehine aldigini gösteriyor.
- Este vídeo, de há uns momentos atrás, mostra a suspeita do ataque à Estação Central Alex Parrish, fazendo um refém.
Yani bombayı patlatan her kimse Grand Central'a yakın olmak zorunda.
Então, quem realizou o ataque precisava de um motivo para estar perto da Grand Central.
Patlamadan saniyeler sonra Grand Central'da bilincini kaybetmiş bir şekilde bulunan vatandaşa da sormamız gerekmez mi?
Devíamos também perguntar a essa pessoa como é que acabaste inconsciente na Grand Central momentos após o ataque?
Grand Central'ı bombalamadıysan kim bombaladı?
Se não foste tu que explodiste a Grand Central, quem foi?
Birden bire bana mesaj attı. Ortak arkadaşımız var. Ve onca yerin arasından Grand Central'ın yanında onunla fotoğraf çekilmemi istedi.
Ele enviou-me uma mensagem uma vez fora do azul... amigo mútuo... e pediu-me para tirar umas fotos com ele na Grand Central de todos os ângulos.
Bugün ilk kez halka açık olarak konuşan Grand Central bombacısı olmakla suçlanan Alex Parrish gerçek bombacı mı, yoksa bir örtbasın kurbanı mı birçoklarına sorgulatarak kendisini savundu.
Falando publicamente hoje pela primeira vez, Alex Parrish, a acusada do atentado na estação Grande Central, fez um apelo à sua inocência, levando muitos a questionar se ela é a verdadeira bombista ou vítima de um encobrimento.
Dün sabah Grand Central'da bulunan tüm ajanların listesi.
É uma lista de todos os agentes que estavam na Grand Central ontem de manhã.
Grand Central'ı planlayan kişi benim.
Fui eu que planeei o atentado na Grande Central.
Grand Central, en başından beri bana şüpheli gelmişti.
Desconfiei da Grande Central desde o princípio.
Bekle. Grand Central'dan sorumlu olduğunu mu söylüyorsun?
Espera, estás a dizer que és o responsável pela Grande Central?
Grand Central bombasının nasıl tetiklendiğini bildiğimiz gibi.
Que é como pensamos que a bomba da Grande Central foi accionada.
- Grand Central'dan ben sorumlu değilim.
Olha, eu não sou responsável pela Grande Central.
Grand Central'a girerken görüldüğü video ile ilgili bombanın parçaları olduklarına inandıkları şeylerle ilgili ve fiziksel kanıtla ilgili deliller var. İhtiyaç duydukları şeylerin hepsi bu.
Com a gravação dela a entrar na Grande Central com o que eles acreditam serem partes de uma bomba, no topo das provas físicas, é tudo o que eles precisavam.
Grand Central'da Alex'i bana ve DATB'a arattılar. - Ondan öncesi yok.
Eles tinham-me a mim e ao DITU à procura da Alex na Grande Central, nada antes disso.
Teorimiz bombacının kör noktayı kullanarak Alex'i yakalayıp bayılttığı sonra taksiye bindirerek terminale gönderdiği.
A nossa teoria de trabalho é que o bombista usou habilmente o ponto cego para apanhar a Alex, deu-lhe clorofórmio na carrinha, e, a seguir, chamou um táxi para a transportar para a Grande Central.
Grand Central'ın yakındaki Hyatt Oteli'ne.
O hotel Hyatt, mesmo ao lado da Grande Central.
Grand Central'da.
Na estação Grand Central.
Bak, bir milyon insanın dörtte üçü her gün Grand Central'dan geçiyor.
Olha, setecentas e cinquenta mil pessoas passam pela Grand Central todos os dias.
Patlamadan iki gün önce Nimah veya Raina'nın Grand Central'daki görüntüleri!
Há fotos da Nimah ou da Raina em todos os sítios na Grand Central dois dias antes da explosão!
- Daha iyi olan soru şu bombalamadan iki gün önce Grand Central'da ne yapıyordun Raina?
A melhor pergunta é, o que estavas a fazer na Grand Central dois dias antes do atentado, Raina?
Ama Grand Central'da ne yaptığını bilmiyorum.
Mas não sei o que estava a fazer na Grand Central.
Grand Central dışında Amin ikizlerinden birinin olduğu görüntüleri inceliyorum. Parrish'in işbirlikçisi olabilir mi diye bakıyorum.
Ao vasculhar as gravações encontrei uma das gêmeas Amin fora da estação Grand Central para ver se ela é uma co-conspiradora da Parrish.
Grand Central'da olduğunu biliyoruz!
Nós sabemos que estiveste na Grand Central!
Grand Central'e saldırı düzenlenmese de yarın başka bir şey olabilir.
Se não fosse o ataque à Grand Central, seria outra coisa amanhã.
Grand Central'ı planlayan benim.
Fui eu que planeei o atentado à estação Grande Central.
Ben Grand Central bombacısı olarak ölürken sen paçayı kurtaracaktın.
Eu sou acusado como o bombista da estação Grande Central, e tu sais limpo.
Beni uyuşturdun ve Grand Central'e götürdün. O enkaza koydun...
Drogaste-me e depois levaste-me outra vez para a Grande Central, puseste-me nos escombros...
New York tren istasyonuna ait planlara baktığımda Grand Central'deki yedek jeneratörü destekleyen tankları burada gördüm.
Lembro-me quando vi os planos das estações de comboios de Nova Iorque, que os tanques que alimentam os geradores de segurança na estação Grande Central, estão aqui.
Grand Central'e çok yakın.
tão perto da estação Grande Central.
Alex Parrish, Grand Central bombacısı, şu anda altı bloklu alanda sıkıştı.
Alex Parrish, a bombista da Grand Central, está cercada num perímetro de seis blocos enquanto falamos.
Bunlar Büro'nun Grand Central hakkındaki tüm araştırması.
Isto é a Investigação toda do Bureau à Grand Central.
Grand Central'da.
Na Grand Central.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]