Cinayet mi traducir portugués
1,084 traducción paralela
Cinayet mi?
Homicídios? !
Nedir bu, cinayet mi yoksa berbat bir film mi?
O que é isto? Um homicídio ou um filme B ruim?
- Cinayet mi?
- Assassinar?
Cinayet mi?
Atentado?
Toplu cinayet mi yoksa sadece Sara parmağını mı kesmiş?
Assassínio múltiplo, ou a Sara só feriu um dedo?
Cinayet mi?
Homicídio?
Cinayet mi?
Assassínio?
Kaza mı, cinayet mi?
Acidente? Assassínio?
Cinayet mi?
O que, a Thelma?
Cinayet mi?
Assassínio...
Hırsızlık, çalıntı eşyaları ucuza okutmak. - Ve cinayet! - Cinayet mi?
Furto, posse de bens roubados e homicídio!
Biri cinayet mi işledi?
Que mal lhe fizeram?
Cinayet mi, kaza mı, yangın mı?
Um assassinato, um incêndio ou um acidente de viação?
İğrenç bir çifte cinayet mi yoksa ters giden garip bir intikam mı?
Um terrível assassinato duplo ou uma estranha vingança que deu errado?
Aslında... cinayete kurban gitmişti. Cinayet mi?
Na verdade, ele foi assassinado.
Cinayet mi?
Um morto?
- Cinayet mi?
- Homo-cídio.
- Cinayet mi?
- Um homicídio?
Şimdiki araştırmamızın da bir cinayet olduğu görülecek. Öyle mi?
- Parece tratar-se dum assassinato.
Cinayet mi?
Homicídios?
Size söylemedim mi, bu hafta sonu işlenecek cinayet sadece benimki olmayacak?
Eu o fiz. Disse que meu crime não seria o único neste fim de semana.
Yani dünyanın cinayet başkentine mi taşındık?
Está a dizer-me que nos mudamos para a capital de homicídio do mundo?
Flatbush Foot Brigade mi? Burada bir cinayet işlenmiş.
A brigada de Flatbush Avenue?
Mükemmel bir cinayet işlediğime mi inanıyorsunuz? Kendinizi küçümsemeyin.
Está a atribuir-me o crime perfeito.
Yani, Hercule Poirot'nun olduğu yerde... anında cinayet şüphesi de beliriyor, öyle mi?
Levanta-se a suspeita de homicídio.
Hanımefendiler cinayet işlemez mi sanıyorsun, mon ami?
E o meu amigo acha que as senhoras não cometem assassinatos?
Polise birinin cinayet işlemeye niyetli olduğunu söylemek mi?
Dizer à Polícia que alguém pretendia cometer um crime?
Eğer cinayet anakarada işlenmiş olsaydı, otopsi isterdiniz, öyle değil mi doktor?
Se o homicidio fosse no continente seria de esperar uma autopsia, não era?
Bay Stern cinayet mahallini mi incelemek istiyorsunuz?
Quer examinar o local do crime?
İyi bir cinayet sebebi, değil mi, Poirot?
Bem, é um bom motivo, não acha?
- Siz cinayet masasındansınız, değil mi?
Tu não está em Homicídio departamento?
- Cinayet işinden mi?
- Do assassínio?
Onun için cinayet işledin mi?
Tu mataste por ela?
Cinayet olma şüphesi yok, öyle değil mi? Olmadığından nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?
Não se suspeita de assassínio, pois não?
Ama sen cinayet dürtüsünü iyi bilirsin, değil mi?
Mas você sabe tudo sobre impulsos homicidas, não sabe?
Cinayet yalanı için mi?
Por um assassinato?
- Yine mi cinayet?
- Matou mais alguém?
Cinayet için mi geldin? Evet.
- Está aqui pelo assassinato?
- Sizce cinayet olabilir mi?
- Acha que foi um crime?
Bu cinayet herhangi bir şekilde okuldaki gerginlikle alakalı olabilir mi?
Este homicídio pode estar relacionado com o problema da escola?
Geldiğin yerde cinayet ciddi bir suç değil mi?
Homicídio não é um crime grave de onde vem?
İnsanların evlerini yakıp yıkmak ya da cinayet gibi mi?
- Como incendiar as casas das pessoas ou assassinar?
Neden bana Buck'ın polis olduğunu söylemedin... cinayet davasında bir şüpheliden bahsetmediğim için mi?
Que o Buck era polícia? E que era suspeito de um assassínio.
- Cinayet için mi?
- No crime?
Cinayet değil mi?
Então o que é?
Peki Simeon Lee'nin gerçekten de intihar edip,... cinayet gibi gözükmesini istemiş olması da aslında bir ihtimal değil mi?
Mas não é possível que Simeon Lee se tenha suicidado, encenando um homicídio?
- Hiç cinayet işledin mi?
Já fez algum homicida? Pessoalmente, não ;
Sen kahrolası bir polistin, değil mi? Bu da kahrolası bir cinayet.
Já foste bófia, não foste?
Burada bir cinayet işlenmedi, değil mi?
- Houve aqui algum homicídio?
Sence BJ cinayet işleyebilir mi?
Achas a BJ é capaz de matar?
Peki neden buradasın, şu cinayet için mi geldin?
O que te traz cá? Vieste por causa do tal homicídio?