Colada traducir portugués
345 traducción paralela
Resim de tutkalla yapıştırılmış.
E a fotografia está mal colada.
Gömleğim nerede ise üstüme yapıştı!
Tenho a camisa colada ao corpo.
Daracık bir etek ve üstüne iyice yapışan süveter gibi bir şey giymişti.
Tinha uma saia muito justa e uma camisola colada ao corpo.
Küba Libre, Piña Colada...
Cuba Libre... Piña Colada.
Herşey tükürük ve balmumuyla tekrar birleştirildi.
A coisa toda era colada com cuspo.
Yerinde emanet duruyordu.
Lamento mas estava colada com cuspe.
Uzaklaş benden.
Fica aqui, colada ao chão.
Elinin sıkıştığı sakız otomatıyla güç bela kaçar.
mal consegue escapar com uma máquina de chicletes colada á mão..
- Kaygan yılan dilinin damağına yapıştığı o korkunç görüntü hariç. Suratın da hasta bir inek gibi!
- Apesar de ter sido horrível ver a tua língua viscosa de serpente colada ao céu-da-boca e a tua cara de vaca doente.
Küba Libre, Pina Colada...
Cuba Libre... Piña Colada.
Sonraki başkan göreve geldiğinde ben Saint-Tropez kumsalında kokteylimi yudumluyor olacağım. Bir daha da metroya binmek zorunda kalmayacağım.
Em Maio, estarei sentado em Central Bay na praia, com uma Piña Colada e nunca mais terei que andar de metro!
Adonis hâlâ önde... onu takip eden ise gezici birlik.
Adónis está na liderança, e a brigada móvel colada entram nos estúdios.
Doktora göre yanarken eriyerek adamın suratına neyse, ayrıntıları duymak istemezsin.
... que, apesar do fogo, a armação devia Iá estar "colada". Nem queres as detalhes!
Tıpkı bir "pina colada" gibi hissettiriyor.
Dá-te vontade de beber piña colada?
şahane bir sunum asılı duruyordu.
grande coleção... colada na parede.
Pina colada lütfen. Pina'sı bol, romu az olsun.
Uma piña colada com muita piña e com pouca colada.
Elim kafama yapıştı!
Tenho a mão colada à cabeca!
Hatırlıyor musun, çayırların arasından bir sabah bizim uzun zamandır beklediğimiz iki ayaklı suretimiz çıkmıştı.
Cresceu sobre os cadáveres dos gatos bravos, javalis, búfalos. Lembras-te de uma manhã, vindo da savana, ainda com erva colada à testa, surgiu o ser de duas pernas, a nossa imagem há tanto esperada, e de a sua primeira palavra ter sido uma exclamação?
Bu Whitfield denen herife yaklaşmanı istiyorum.
Quero que fiques colada a esse Whitfield.
O kadar çok geçtik ve her defasında senin ufak suratını cama yapışık vaziyette gördük.
Vimos tanta vez a sua carinha colada á janela.
Ama babanın kafasına yapışan yastığı çekmekle meşguldüm.
Estava ocupada a descolar a almofada que estava colada à cabeça do teu pai.
Göbek bağının başına toplanmasından nefret etmiyor musun?
Não detestas quando a cabeça fica colada à placenta?
Sadece bir çift kalmıştı eskilerden yadigar Yanımda bulunsaydı yine kullanacaktım... ne çare birisinin suratında bıraktım.
Restava-me apenas uma... de um par muito velho, mas que continuava a incomodar bastante : deixei-a colada na cara de alguém.
Aklımı kaçırıyorum.
Se não tivesse a cabeça colada, ainda a perdia por aí.
Bana çok yakındın.
Estavas colada a mim.
- Yakasına sorun yapışan insanları duydum da..
Ouvi falar em gente colada a um problema, mas isto é ridículo!
- Yakasına sorun yapışan insanları duydum da ".. Bu iyice saçmalık yani..
- "Sei de gente colada a problemas."
- Şimdi sen tam "yakasına sorun yapışan insanları" duyduğunda harekete geçiyorsun..
Começas a entrar quando ouvires a deixa "Sei de gente colada..."
Hiçbir şey yapamazsın Çünkü Tanrı'ma zamk gibi yapıştım
Nada do que me faças, porque estou colada ao meu Deus.
Önüne baksana!
Toma outra Pina Colada!
Yürümeye başladığından beri ağaçlara tırmanıp kokarcalara sarılıyorsun da, ondan.
Porque desde que aprendeste a andar vivias a subir às árvores e colada nos teus bichos.
- Piña colada.
- Piña colada.
- Piña colada mı?
- Piña colada?
Birer piña colada daha içmeye ne dersiniz?
Que tal tomarmos outra piña colada?
Ve o kelebek burnuma yapışmıştı.
E uma borboleta mordiana ficou colada no meu nariz.
Orada ne konuştunuz.
Uma pina colada, de lata.
Murray, Elton'ın dolabını görmüş. İçine Tai'in senin çektiğin resmini yapıştırmış.
A aula de geometria do Murray é ao lado do cacifo do Elton, e colada dentro estava a fotografia que tiraste à Tai.
Elton resmini dolabına koymuş.
- Que foi? O Elton tem uma foto tua colada no cacifo.
Bütün kanallarda ilahiler var, biz de ise Şeytan!
Toda a gente vai estar colada á Televisão e nós teremos o Demónio!
- Pina Colada?
Uma piña colada?
Sonra, işte beni, vücuduna yapıştırana kadar kendine doğru çekerdin.
Depois, não sei... depois puxavas-me para junto de ti, de modo a que eu ficasse colada a ti.
Vahşi doğada korku filmi izleyip, pina kolada içmek gibisi yok.
Nada como um filme de terror e uma pina colada.
Telefona yapışık bir anahtar var.
Há uma chave colada ao telefone.
Sürekli koşuyor ya da o telefonla konuşup tıraş losyonu kokuyorsun.
Ou fazes jogging ou andas de orelha colada ao telefone! Tresandas a aftershave.
- Meyve kokteyli.
- Piña colada.
Bir tane daha pina colada alabilir miyim?
Pode trazer-me outra piña colada?
Yukarıda bulduk, bayan Nesbitt, büyük banyodaki tuvalet deposunun... kapağının altına sıkıştırılmış.
Encontrámo-la lá em cima, colada à tampa da sanita no quarto principal.
Sen bıçak eline yapışık mı doğdun?
Ouve lá, nasceste com essa faca colada à palma da mão?
Yapıştım.
Estou colada!
Ya da serin, ferahlatıcı bir Bacardi Cola'yı tercih edebilirsin.
Ou talvez prefira uma refrescante Bacardi Colada?
- Orada sıkıştın mı?
Ficaste aí colada?