Damas traducir portugués
1,430 traducción paralela
Bayanlar ve baylar, gemiye hoş geldiniz!
Damas e cavalheiros, bem vindos a bordo.
Bayanlar baylar, aracınız sizi bekliyor!
Damas e cavalheiros, o vosso autocarro aguarda-vos!
- Önce bayanlar, Doc.
- Primeiro as damas, doutor.
Bayanlar ve baylar, sizlere Atlanta AT Marş Bandosunu takdim etmek isterim!
Damas e cavalheiros, quero lhes apresentar à Banda de Atlanta AT.!
Şimdi bayanlar ve baylar, kazananları açıklamak için sahneye... New York Şehrinden AJ ve Free'yi davet ediyorum.
E agora, damas e cavalheiros para anunciar aos ganhadores da competição desta noite,... direto de Nova Iorque, onde aparecem na BET., A.J. e Free!
Bayanlar ve baylar, BET Klasiği tarihinde ilk olarak AT ve Morris Brown orta sahada karşılaşacak!
Damas e cavalheiros, pela primeira vez na história do Grande Clássico Do Sul do BET AT e Morris Brown se enfrentarão na quadra de esportes!
İyi akşamlar, bayanlar baylar.
Boa noite, damas e cavalheiros.
Önce bayanlar.
As Damas primeiro.
Ve geldiğim yerde bir beyefendi özel ilişkilerini anlatmaz.
Além disso, um cavalheiro nunca deixa ficar mal as damas.
Dostlarım, iş arkadaşlarım, nedimelerim.
Amigos, colegas de trabalho, damas de honor.
Her neyse, hâlâ nedime kıyafeti seçmedim.
Preciso escolher os vestidos das damas de honra.
En son, hanımlar.
Damas por último
Onlar her zaman mükemmel birer bayandır.
Perfeitas damas o tempo todo.
Ama, bak... bak nedimelere ne güzel hediyeler aldım.
Roubo de loja. Mas veja os presentes que eu trouxe para as damas de honra.
Bizeler sadece onun seytani oyununun piyonlariyiz.
Somos meros peões neste diabólico jogo de damas.
- Hazır konusu açılmışken... Nedime kıyafetleri nasıl olacak?
Por falar nisso, os vestidos das damas de honor.
Çin daması.
Xadrez chinês.
- Tahtaya bak dama oynuyoruz.
- Olha para o tabuleiro. Jogamos às damas.
- Dama mı?
- Damas?
- Evet, dama.
- Sim, damas.
Satranç tahtasında dama mı oynuyorsunuz?
- Por que jogam damas com peças de xadrez?
Adamım, dama taşımız yok.
- Não temos damas.
Satranç tahtasında dama oynayamazsınız.
Não se joga damas num tabuleiro de xadrez.
Avon'la takılmamaya başladı, çünkü Avon başka kızlarla da geziyordu.
E não se sentava com o Avon, porque ele também tem outras damas.
Dama.
- Damas.
Efendim, buraya dama oynamaya gelmiş gibi mi görünüyoruz? Hayır.
Parece-lhe que estamos aqui para jogar às damas?
Her zaman dama vardır.
Podemos sempre jogar às damas.
Harika damadan bir oyun.
Incrível. A partir de um jogo de damas.
Öyle olsaydı, hepimizin dışarıdan bilinmeyen güçler tarafından yönetilen satranç tahtasındaki taşlardan farksız olurduk.
Significaria que somos meras damas num tabuleiro, movidas por forças externas que desconhecemos.
Dama da oynamaz.
- Também não joga às damas.
Bizeler sadece onun şeytani oyununun piyonlarıyız.
Somos meros peões neste diabólico jogo de damas.
Bu gece Kadınlar Gecesi
Esta noite! Noite das damas!
Dört'lerin yanında kızlar, ha?
- Oh, merda. Tens damas sobre quatros, huh?
Kibar Ben, oyuna 3 kızla başlıyor.
O querido Ben começa com três damas, e é para ti.
Martha çanı çaldığında saat tam yediydi. Tom'un, çocukluk arkadaşı Bill Henson'la dama oynama vaktiydi.
Eram exactamente sete horas, quando Martha fez soar as horas, e Tom ia jogar Damas com o seu amigo de infância, Bill Henson.
Tom, Bill'i etkilemek için Bensonların evine doğru yola çıktı. Kontrol noktasında yine küçük düşürücü bir yenilgi.
Tom foi à casa dos Henson para afligir ao Bill outra humilhante derrota num jogo de Damas.
Dama zamanı, Bill dostum.
Hora de Damas, velho Bill.
Oyunu uzatmak için çabalasa da Tom damada hızlı bir zafer kazanır.
Apesar do seu esforço para prolongar as coisas, Tom tinha obtido bastante rápido o seu triunfo nas Damas.
Bayanlar, baylar, gecenin olayına hoş geldiniz!
Damas e cavalheiros, bem vindos ao evento principal da noite!
Bayanlar ve baylar, CNN'nin Çapraz Ateş programına hoşgeldiniz, ünlü siyasi danışman, Raging Cajun,
Damas e cavalheiros, dêem boas vindas ao co-anfitrião da opinião... da CNN famoso consultor político, o divertido francês Mr.
Baylar ve bayanlar, birinin çocuğa öğretmesi gerekiyor..
Damas e cavalheiros! Alguém deve ensinar a este rapaz...
Sadece dört kız.
Só quatro damas.
Bu arada kötü kalpli kardeşler Sally'yle Kovalski... sokaktaki herkesi aramaya başlamıştı.
Entretanto, o duo de damas desprezíveis, a Sally e a Kowalski, procuravam em todos os cantinhos.
- Bayanlar oğlanları pataklar.
Da última vez que vi, as Damas ganham ao Valetes.
Ama bugün değil. 3 kız.
Só que ainda não é hoje. Trio de Damas.
- Buyrun, bayanlar.
- Desfrutem, damas.
Nedimeleri dürtmenin zamanı geldi.
Está na hora de "papar" umas damas de honor, "Finch-cabrão"!
Bunlar nedimeler için.
para as tuas damas de honor.
Ben damadan anlamam.
Eu não jogo damas.
Paris gibi kızlar, NBA dışından kimseyle çıkmaz.
Damas como a Paris não namoram fora da NBA.
Hiçbir kızla çıkmıyoruz.
nunca saimos com damas.