Darrin traducir portugués
167 traducción paralela
Eğlence Başkanımız Bayan Darrin Stephens sayesinde bu gece sürprizlerle dolu özel bir gösterimiz var.
Graças á directora de entretenimento, Mrs. Darrin Stephens, temos um número de magia especial que está cheio de surpresas.
- Darrin.
- Darrin!
Darrin, bu hiç adil değil.
Darrin, não é justo.
Darrin.
Darrin?
Darrin, uykum var.
Darrin, estou com sono.
- Darrin.
- Darrin?
Yani, iki tane Darrin Stevens var, Dick York, Dick Sargent.
Pois, há dois Darrin Steven, dois Dick York, dois Dick Sargent.
Şöyle ki, Samantha, bir insanla evliydi, Darrin.
Sabes, a Samantha, era casada com um humano, o Darrin.
Darrin tamamen Samantha'nın büyüsünü bastırdı.
E o Darrin reprimiu completamente a magia da Samantha.
Ve Darrin evden çıkıp arkadaşlarıyla buluşabiliyor, işe gidebiliyor ve kariyer yapabiliyordu.
E ele podia conhecer pessoas e sair de casa e ir trabalhar e construir a carreira dele.
Bir gecede Samantha olmaktan çıkıp Bayan Darrin Stephens oldu.
De Samantha passou a Sra. Darrin Stephens da noite para o dia.
Bildiğim tek şey, Samantha Darrin'e işinde yardım ediyor... ama Jeannie, Binbaşı Nelson için ne yapıyor?
O que eu sei é que a Samantha ajuda o Darrin no trabalho. Mas o que é que a Jeannie faz pelo Major Nelson?
Sana söylemem gereken bir şey var, Darrin.
Há algo que preciso de te contar, Darrin.
Darrin ve Samantha yatakta oturuyor. "
Darrin e Samantha estão sentados na cama. "
" Darrin, balayımız olduğunu biliyorum ama sana bir şey söylemeliyim.
"Darrin, eu sei que é a nossa noite de núpcias, " mas tenho uma coisa para te dizer.
Ben bir cadıyım, Darrin.
Sou uma feiticeira, Darrin.
Endora, Darrin'e Derwood derdi.
Endora costuma referir-se a Darrin, como Derwood.
"Kariyerim dibe vurdu, Darrin'i oynayarak düzelteyim" mi?
"A minha carreira afundou, então levanto-a se interpretar Darrin"?
Farkında mısın bilmiyorum ama Darrin rolündeyim, tamam mı?
Olha, não sei se sabes, mas eu sou o Darrin, está bem?
Orijinal dizide Darrin'i oynayan aktör değişti ve kimse fark etmedi.
Eles substituíram o Darrin no programa original e ninguém notou!
Ben Darrin'im!
Eu sou o Darrin!
Isabel, hafızanı tazelemek için söylüyorum.
Certo, Isabel. Apenas para refrescar a tua memória... a ex-namorada do Darrin...
Darrin'in eski sevgilisi ikinizi akşam yemeğine davet etti.
A ex-namorada do Darrin convidou-os a ambos para jantar.
Darrin seni onunla gelmeye zorladı.
E o Darrin forçou-te a ir com ele...
Çünkü köpeğini geri istiyor. Sonra Darrin repliğini söylüyor :
Porque ele quer o seu cão de volta, e então Darrin diz a sua deixa :
Köpek burada Darrin'in eski sevgilisi ve Darrin arasında karar verecek.
Aqui é onde o cão decide, entre Darrin e a sua ex-namorada.
Samantha burnunu oynatacak ve köpek Darrin'i seçecek.
Samantha mexe o nariz e o cão escolhe o Darrin.
Nasıl çözeceğimizi biliyorum.
Eu sei como podemos resolver isto, Darrin.
Samantha ve Darrin kalabalık dairelerinde oturuyor. "
Samantha e Darrin estão sentados no seu apartamento cheio de gente. "
Darrin, bence müstakil ev almalıyız, bir tane beğendim.
Darrin, acho que devíamos comprar uma casa e vi uma que adorei.
Sorun sen değilsin, Jack. Sorun Darrin.
Bem, não foste tu, Jack, foi o Darrin.
Kimse Darrin'i sevmezdi!
Nunca ninguém gostou do Darrin!
- Darrin!
- Darrin!
Mutluyum, Darrin.
Estou feliz, Darrin.
Darrin gelmek üzere ve ben daha yemek yapmadım.
Darrin está a chegar a casa, e eu ainda nem fiz o jantar.
Seni seviyorum, Darrin.
Eu amo-te, Darrin.
Bir dakika, Darrinin bir fikir olabilir.
Esperem... O Darrin é capaz de ter.
Darrin çok iyi bir reklam adamı ve bizim sorunumuza da aşina.
O Darrin é muito bom publicitário e está por dentro do nosso problema.
Ancak, Darrin eve geldiğinde onunla yalnız konuşsam daha iyi olur.
O Darrin chegou. Será melhor falar com ele a sós.
Darrin, bazı profesyonel tavsiyelere ihtiyacım var.
Bem, Darrin, preciso de um conselho profissional.
Darrin, bunu nasıl yaparsın?
Darrin, como pudeste?
- Darrin, lütfen.
- Darrin, por favor.
Darrin, Bay Brinkman'ın istediği şeyi tam olarak anladın, değil mi?
Darrin, sabes perfeitamente o que Mr. Brinkman pretende, não?
Ne dersin, Darrin?
Não é, Darrin?
Darrin, ben problem olacak hiçbir sebep göremiyorum.
Darrin, não vejo motivo para haver problemas.
Darrin, gereksiz yere inat ediyorsun.
Darrin, estás a ser desnecessariamente caprichoso e teimoso.
Darrin?
Darrin?
Bu şekilde hem Darrin'e, hem de kendimize yardımcı oluruz.
Assim, ajudávamos o Darrin e a nós próprias.
Darrin. Kesinlikle tahminin doğruymuş.
Darrin, o teu instinto estava correcto.
Hey, Darrin, buraya gel.
Derek, chega aqui.
- Şunu bilmeniz gerekir ki Darrin çok gururludur.
- Têm de saber que o Darrin é orgulhoso.