English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Dayanamayacağım

Dayanamayacağım traducir portugués

572 traducción paralela
Daha fazla dayanamayacağım.
Já não aguento mais.
Daha fazla dayanamayacağım.
Tenho de reconhecer mesmo...
Ben de daha fazla dayanamayacağım.
Também reconheço.
Daha fazla dayanamayacağım!
Não aguento mais!
Bu acıya daha fazla dayanamayacağım.
Já não aguento a dor.
Buna daha fazla dayanamayacağım.
Já estou farta!
- Buna dayanamayacağım.
- Não aguento mais...
Bir gece, Londra'dan gizlice dönmüş olduğunu öğrenince Favell'le burada olduklarını anladım ve artık bu pislik ve yalan dolu yaşama daha fazla dayanamayacağımı da anladım.
Uma noite, quando vi que ela voltava sorrateiramente de Londres... Pensei que Favell estava com ela vi que não poderia suportar essa vida de depravação e engano durante mais tempo
Yaşlanıyor ve huysuzlanıyor olabilirim, ama artık buna dayanamayacağım.
Posso estar velho e rabugento, mas já não suporto mais isto.
Artık dayanamayacağım.
Bom, não vou aceitar isto.
- Beni götür. Artık dayanamayacağım. - Götüreceğim.
- Leva-me daqui, não aguento mais.
Buna daha fazla dayanamayacağım!
Já não aguento mais!
Dürüst davranacağım, ben buna daha fazla dayanamayacağım çünkü bu tür şeylere alışık değilim.
Serei honesto com você, Srta. Eu só me acostumei com a bebida. Não uso sempre a bebida, isso é tudo.
Ben buna dayanamayacağım.
Eu não aturo mais isto.
Daha fazla mızmızlanmana dayanamayacağım.
Eu não te suporto mais!
Bir gün daha dayanamayacağım.
Já não aguento mais.
Buna dayanamayacağım.
Não aguento. Simplesmente não aguento.
Daha fazla dayanamayacağım.
Não consigo aguentar, por muito mais tempo.
Onun cesedi olamazdı, ve ölü bir bedenin görüntüsüne dayanamayacağımı size söylemiştim.
Não podia ser ela, e eu disse-te que não aguento a visão de um corpo morto.
- Bu sızlanmaya daha fazla dayanamayacağım.
- Não aguento esses lamentos.
Daha fazla dayanamayacağım.
Não aguento mais.
Buna daha fazla dayanamayacağım.
Já não posso mais.
Bir yerde tıkılıp kalmaya, bir dakika bile daha dayanamayacağımı düşündüğümde ne yaparım, biliyor musun?
Sabe o que faço quando acho que não agüento mais um minuto... presa aqui?
Bu yalnızlığa bir gün daha dayanamayacağım diyorum.
Não posso aguentar isso nem mais um dia.
- Saat 12.15, erkeği hoşnut eden.. - Artık dayanamayacağım.
12 e 1 5, riso rouco e orgásmico, para agradar ao macho dominante.
Artık dayanamayacağım
E que me tira toda a esperança
Buna dayanıp dayanamayacağımı merak ettim.
Perguntara-me se conseguiria aguentar.
İzlerken bir an dayanamayacağımı fark ettim ve şeye gittim.
A dada altura, não resisti mais e fui com uma... - Pega.
Daha fazla dayanamayacağım.
Não aguento mais!
Artık dayanamayacağımı da biliyor musun?
Não sabes que eu não faria isso?
Daha fazla dayanamayacağım.
Não posso continuar com isto!
Bayan Lefevre. Daha fazla dayanamayacağım.
Menina Lefebvre, já não aguento mais.
"Daha fazla dayanamayacağım! Buraya kadar!" diye bağırdı.
"Acabou-se-me a paciência!" - diz ele.
Dayanamayacağım.
Não aguento mais.
Bu bacakla fazla dayanamayacağımı biliyorum, ama Kuzey üniformasını lekeleyen ve aşağılayan herkesi askeri mahkemeye götürmeye yetecek delilleri bulana kadar yaşamayı umuyorum.
Sei que esta perna significa que não viverei muito, mas rezo para conseguir ter tempo suficiente para levar a conselho de guerra todos aqueles que desmerecem e desonram o uniforme da União.
Dayanamayacağım, çok yoruIdum.
Não posso mais. Estou cansado.
Daha fazla dayanamayacağım.
Não suporto mais.
- Dayanamayacağım galiba.
- Acho que não vou aguentar! - Ah, não!
Dayanamayacağım.
Não vou aguentar!
- Dayanamayacağımı biliyordum.
- Estou a rebentar!
Yetti artık, daha fazla dayanamayacağım!
Já estou farto disto! Não aguento mais!
Evet, düşünüyorum! Çünkü daha fazla dayanamayacağım!
Sim, precisamente, preocupo-me porque não aguento mais, não aguento mais.
- Sadece açın. - Daha fazla dayanamayacağım.
Estou farto disto.
Silah deposuna kadar dayanamayacağım.
Não chego à Armory.
Daha fazla dayanamayacağım. Yaşamak istiyorum.
Já não suporto mais aquilo.
Dayanamayacağım!
Não aguento!
Daha fazla dayanamayacağım.
Já não posso aguentar mais tempo.
Buna dayanamayacağım.
Simplesmente não posso suportar isto.
- Artık dayanamayacağım.
não aguento mais...
Kalkanlarımızın dayanamayacağını biliyorlar.
Sabem que os nossos escudos vão baixar.
Gus, dayanamayacağım. Lütfen.
Eu não me passo mais.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]