English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Daydım

Daydım traducir portugués

1,139 traducción paralela
Yukarıdaydım.
- Estava na coxia.
İş için Yunanistan'daydım ve Bari'den geçmek zorundaydım.
Tive uma reportagem na Grécia e passei por Bari para ir para Birindisi.
Bütün gece dışarıdaydım. İnsanların ağzını arıyorum.
Passei a noite fora a tirar nabos da púcara.
Bir haftadır Meksika'daydım.
Estava no México por mais de uma semana.
17 Mart'ta, bir çocuk psikiyatri konferansı için Boston'daydım.
A 17 de Março, estava numa conferência de psiquiatria infantil em Boston.
O gün Serbinico'daydım. Serbinico Dalmaçya'dadır.
Eu estava no Sebenico, no Dalmata.
Dünkü simülasyon testinde LETAC daydım
Assisti ontem ao teste no LETAC.
Hayır, dışarıdaydım.
Não, saí. Regressei tarde.
Altı haftadır Reno'daydım.
Estive no Reno durante seis semanas.
Talax'daydım, ama savunma güçleri ile birlikte savaşmıyordum.
Estava em Talax, mas não estava a lutar pelas forças de defesa.
Dışarıdaydım.
Saí, certo?
Um... geçen hafta a Fischerspooner video'daydım. - Harika.
A semana passada, criei uma coreografia para um vídeo.
St. Malo'daydım.
- Eu sei. Eu estava em Saint-Malo.
- Olumlu, efendim. Zaten ben taramalıdaydım.
Mas tinha a metralhadora.
Benim için, o yıllar şiddetli yazların başlangıcıydı temmuzda annemle New York, ve ağustosta babamla Avrupa'daydım.
Quanto a mim, estava habituada a dividir o Verão. Julho com a mamã em Nova Iorque e Agosto com o papá na Europa.
Vietnam'daydım.
Do Vietname, em 1972.
- Ben de Grappa'daydım.
- Estava em Grappa.
Bütün gün dışarıdaydım ve o benim evimde benim yıldızımı benim ağacıma takıyor.
Passei o dia fora. Ele está em minha casa a pendurar a minha estrela na minha árvore.
Dün, geç vakte kadar dışarıdaydım.
Estive fora até tarde.
" Bilgisayar odasında ben yukarıdaydım,
Está a pensar : "Na sala do computador,"
- Aşağıdaydım.
- Eu estava lá em baixo.
Geçen sene Honfleur'daydım, ondan önce de Paris'te.
No ano passado, estive em Honfleur. Antes disso, em Paris.
Jing Wu'daydım Biu Shin'le çalışıyordum.
eu estive em Jing Wu a trabalhar com Biu Shin.
Dışarıdaydım.
Não estava em casa.
Ben bombalama başlayınca dışarıdaydım.
Eu... Estava fora quando começou o bombardeamento.
Bajor'daydım.
Eu estava em Bajor.
Geçen haftasonu Georgetown'daydım.
Estive em Georgetown no fim-de-semana.
- Marcus'la birlikte burada aşağıdaydım, hatırladın mı?
Eu estive aqui com o Marcus, lembras-te?
Milton, Heath ve Barzoon'la birlikte yukarıdaydım.
Estive no apartamento do Milton com o Heath e o Barzoon.
Houston'daydım, silikon hakkında bazı harika yeni fikirler üzerinde çalışıyordum.
Estava em Houston a trabalhar numas ideias acerca do silicone. Vem da areia.
Bir gün, Woolworth'daydım. Büfede öğle yemeği yiyordum.
Um dia estava a almoçar em Woolworth's, ao balcão.
Oh, Ben Tokyo'daydım. Ben, um...
Estava em Tóquio.
Aşağıdaydım.
Eu estava lá em baixo.
Calvin Klein'den temsilcilerle toplantıdaydım.
Fui a uma reunião com representantes da Calvin Klein.
Sadece yürümek için dışarıdaydım.
Fui só dar um passeio.
Şimdi yukarıdaydım.
Estive lá em cima.
Dışarıdaydım.
Eu estava lá fora...
Sen gelmeden önce aşağıdaydım.
Tu interrompeste.
New York'a geri geldiğinde, ben Philadelphia'daydım. Pek çok şey duydum.
Quando ela voltou para Nova Iorque eu estava em Filadélfia, e ouvi algumas coisas, muitas coisas.
Ben Los Angeles'daydım.
Vim de L.A.
- Şey Ben Los Angeles'daydım.
- Estive em Los Angeles.
Öğle yemeği için dışarıdaydım.
Quer dizer, ali dentro. Saí para almoçar com o Warren.
Paul. Az önce dışarıdaydım.
Estou com medo, com tanto medo!
Hubbard Anne yukarıdaydı, sanırım Valerie de buralardaydı.
A Ma Hubbard estava no andar de cima e a Valerie estava algures.
Çatıdaydım.
Estive no telhado.
Ama en azından 50 papel aşağıdaydım.
Vinte.
Annem dışarıdaydı. ve ben de onu beklemeye başladım, ta ki o arayana kadar.
Mas a minha mãe tinha saído e eu estava à espera dela quando ele ligou.
Ben Vietnam'daydım.
Estive no Vietname.
- Vietnam'daydım.
Estive no Vietname.
Savaşçı sınıfımız kaynaklarını daha fazla paylaşmak istemediğine karar verdiğinde benim ailem de Sikar'daydı.
A minha família estava em Sikar quando a casta guerreira decidiu... que já não queria partilhar os seus recursos.
Dışarıdaydım.
Saí!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]