English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Dcs

Dcs traducir portugués

55 traducción paralela
Dijital İletişim Sistemine geçin.
Mudar para alcance DCS.
Öyle ki, DCS'nin genel müdürü... Jeffrey Barlow'a bu memorandumu yazdırdı.
O suficiente para provocar este memo... de Jeffrey Barlow, Director-Geral da DCS.
GPS'i etkisizleştirmemesinin imkanı yok, ama aramayı gizleyecek zamanı olmadıysa, belki de hatta ulaşabiliriz.
Não havia forma dele não desactivar o GPS, mas se não teve tempo encobrir a chamada, podemos ser capazes de o apanhar na rede da DCS.
Eğer DCS ofisini yapabileceği bir şey varsa ben desteğimi bırakırım.
Se houver alguma coisa que o gabinete do DCS possa fazer...
Demek DCS, birimimin biraz CIA elemanı gerektiği sonucuna varmış.
Então a DSC decidiu que precisávamos de uma dose de nobreza da Agência.
DCS'nin senin iznine ihtiyacı yok.
O DSC não precisa da tua permissão.
Eğer DCS'in eski başkanıysan ve sen görevdeyken en dikkat çekici şey soğuk savaştan beri en fazla gizli operasyon istatistiği ise elbette biraz yorum da olacak.
Quando se é o ex-Director e a estatística mais notável é ter sido quem mais organizou operações secretas desde a Guerra Fria isso dará azo a comentários.
DCS hala benim.
Eu ainda sou o DSC.
Eski patronunun yardımı gereken bir DCS.
O DSC que precisa de uma ajudinha do seu antigo chefe.
Herhalde DCS'e çağrıldı.
Creio que foi chamado ao DSC.
DCS mi?
Ao DSC?
Varsayalım, güvenlik komitesi DCS'in başkanı olarak sana geldi. Bunu kabul eder miydin?
- Hipoteticamente se a Comissão Avaliadora a convidasse para directora do DSC, aceitaria?
Direktör ve Genel Konsey şimdiden senin DCS olarak yerine aday arıyor.
O director e o conselho-geral estão a pensar em substituir-te como DSC.
DCS görevini, kabul etmelisin.
O cargo de DSC, tens de o aceitar.
Teşkilattaki 10 yılımda sizin bölümden randevu bile alamamıştım. Ama şimdi beni görmek için Petersburg'a kadar bizzat gelmişin.
Dez anos na agência e nunca consegui uma reunião com o DCS, e agora vens até Petersburgo para me ver.
Bana haber vermeden, personel daire başkanının yanına sürüklemek gibi mi?
Como arrastar-me até ao DCS sem me avisar?
D.C.S. talimatını unutmayın.
Lembrem-se da ordem do DCS.
Ben de şimdi raporumu DCS'e götürmek üzereydim.
Vou levar o meu relatório para o DCS.
Söylentiler DCS'in bundan haberi olduğu yönünde.
Estão a dizer que o DCS sabia da missão.
DCS'in Lestrade'ı görevden alıp soruşturmayı askıya almaktan başka çaresi kalmadı.
A polícia não teve escolha a não ser suspendê-lo - enquanto investigavam. - Quando foi isso?
Az önce DCS herkesi konferans salonuna toplantıya çağırdı.
DCS chamou toda a gente para uma reunião geral.
Bu benim karar alanım. Seth'in ölümünün cinayet olduğu kesinleşince başkanın karar alanına girdi ama.
Ao determinarem que foi um homicídio, o controlo passou a ser da DCS.
Seth'in cinayet soruşturmasını ilgilendiren tüm kararlar başkanın karar alanıdır.
Todas as decisões no caso do assassinato do Seth são tomadas pelo DCS.
Artık bir tutukluyu transfer etmek için başkandan imzalı yazı gerekiyor, burada.
Para transferir um detido, precisas de uma carta assinada pela DCS.
Hiçbir tutuklu tesislerden Gizli Servis Başkanının yazılı izni olmadan ayrılamaz.
Nenhum detido é libertado sem autorização da DCS.
- Bunun emrini kim verdi peki?
- Quem ordenou? - A DCS.
Sen de Gizli Servis başkanlığından dolayı gelmişsin.
Tu também te candidataste o cargo de DCS.
Gizli Servis başkanı olan ilk kadınla çalışmanın ne denli büyük bir onur olduğunu söyleyebilir miyim?
Posso dizer que será uma honra trabalhar para a primeira mulher a ser DCS?
Şu anda da CIA özellikle seni arıyor. Ta ki karakol amirinden eski gizli ajan Henry Wilcox'a kadar.
E agora a CIA está-te a perseguir, desde o chefe da estação local até a um ex-DCS, um homem chamado Henry Wilcox.
Bay Anderson tam burada ve Joan Campbell'ın başkanlık görevinde seni sahanın dışına itmesini dengelemek için beni ya da çalışanlarımı aşağılamandan keyif almıyorum.
O Sr. Anderson está aqui. Não gosto que descarregue a sua raiva em mim e na minha equipa só porque a Joan Campbell ficou com o cargo de DCS e você não.
Sen Gizli Savunma Servisi görevi için gelmişsin.
- Também queres o cargo de DCS.
Yerel karakol şefinden eski Gizli Sevis çalışanı Henry Wilcox'a kadar.
Todos os polícias locais e o ex-DCS, um homem chamado Henry Wilcox.
Gizli Servis Başkanı olan ilk kadın için çalışmanın ne denli büyük bir onu olduğunu söyleyebilir miyim acaba?
Posso dizer que é uma honra trabalhar para a primeira mulher a ser DCS?
Müdürün kurdele istemediğini biliyorum.. ... ama o benim arkadaşım.
Sei que o DCS disse nada de fitas, mas ela era uma amiga.
Yeni müdürün yakın ilişki kurmamızı istediğini biliyorum.
Sei que o nosso novo DCS quer que trabalhemos juntos.
Gördüğüm kadarıyla müdürün ofisi kendisininmiş gibi kullanıyor. Braithwaite onun sözünden çıkmıyor.
Pelo que vi, o Henry age como se fosse o DCS, o Braithwaite não dá um passo sem consultá-lo.
D.C.S. hakkında bir dosya açmamı söyledi. Gizli bir dosya.
O DCS pediu-me para abrir... uma investigação sobre si.
Ben Arthur Campbell, CIA'de eski başkan ve emekli denizci.
Sou o Arthur Campbell, ex-DCS da CIA e marinheiro.
- Müdür senin hakkında dosya açmamı söyledi.
O DCS pediu-me para abrir uma investigação sobre si.
Eric Braithwaite müdürlük işlerini beceremeyeceğini kanıtlıyor.
O Braithwaite provou que não merece o cargo de DCS.
Müdür seni çağırıyor.
O DCS quer ver-te.
Eski CIA müdürü neden bizim güvenli evlerimizin birisinde?
Por que é que o ex-DCS da CIA está num dos nossos esconderijos?
Makam size açık, Bay Michaels.
A cadeira está vaga, Sr. Michaels. - Quer-me como DCS?
Benim mi DCS olmamı istiyorsunuz?
Quer-me no cargo de DCS?
Senin DCS olarak görevine devam etmeni istiyor, Calder ve Joan seni de tekrar DPD'nin başına atadı.
Ele decidiu manter-te, Calder, no teu cargo actual de DCS, e colocar-te, Joan, de volta como chefe da DPD.
DCS olarak gayet iyi iş çıkarıyorsun ama senin işin henüz resmi değil.
Olha, tens sido um óptimo DCS, mas ainda não é oficial.
DCS işini Calder'a verdiler.
Ele deu o cargo de DCS ao Calder.
DCS'i Joan'a vermediklerini duydum.
Fiquei a saber que a Joan perdeu o cargo de DCS.
Bayan Walker'ın da gelmesini istedi.
Walker no DCS.
DCS konuşmanın kaydını talep etti.
O DCS solicitou a gravação da conversa.
Müdür olmadan bunu nasıl halledeceğiz?
Como vamos fazer isto sem um DCS?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]