English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Deadshot

Deadshot traducir portugués

57 traducción paralela
Deadshot..
Deadshot...
Güverteye varınca Deadshot ve Plastik, gözlem merkezinden kulenin reaktörüne ulaşıcak... ve Plastik kendi işini yapacak.
Uma vez que entrarmos na Torre, Plastique e Deadshot irão ao reator... É onde Plastique criará uma distração.
DEADSHOT
Tiro Certeiro
Daha önce Deadshot gibi biriyle hiç karşılaşmamıştık.
Nunca lidámos com alguém como o Tiro Certeiro antes.
Benim asıl öğrenmek istediğim, Deadshot'ın bu şekilde bağlantı kurduğu kaç müşterisi olduğu.
Gostaria de saber quantos clientes de e - mail o Tiro Certeiro tem.
Çeneni kapasan iyi edersin, Deadshot.
Dá um tiro na tua boca, Tiro Certeiro.
İsimlerinin açıklanmasını istemeyen bazı polis yetkililerinin verdiği bilgiye göre Deadshot olarak bilenen kiralık katil Floyd Lawton'ın dün gece yakalanmasında Batman'in de katkısı olabilir.
Oficiais da polícia relataram que o misterioso Batman possa ter ajudado na captura de Floyd Lawton mais conhecido pelo atirador Tiro Certeiro.
Polis, aynı zamanda, Deadshot'ın işlediği suikastlerden birine iş adamı Ronald Marshall'ın da adının karıştığını iddia ediyor.
A polícia também disse que o magnata Ronald Marshall estava implicado em pelo menos um dos assassinatos do Tiro Certeiro.
Ona "Deadshot" ismini verdiler.
Só lhe chamavam Deadshot.
Deadshot doğudaki yol girişini gözetliyor.
Tenho um homem a cobrir o acesso à rua na ala este do perímetro.
Ben, James Holder'e yanlışlarını düzeltmesi için şans tanımayı amaçlıyordum ama bu Deadshot'un etik denen şeyden haberi yok onuru yok, kuralları yok.
Eu estava preparado para dar uma oportunidade ao James Holder para corrigir os seus erros, mas esse "Pistoleiro" não tem moral, nem honra, nem código.
Deadshot'un tüm hedeflerini koruyamam.
Não consigo proteger todos os alvos do "Pistoleiro".
Interpol ona "Deadshot" adını takmış çünkü adam hiç ıskalamıyor.
A Interpol denominou-o "Pistoleiro"
Deadshot konusunda mı? Tüm konularda.
- Sobre o Pistoleiro?
Deadshot'a hedeflerini kimin verdiğini bulman için gereken her şey bu.
- Algo que te permite localizar quem fornece ao Pistoleiro os seus alvos.
Deadshot'a bir nokta koyduğumuzda daha iyi hissedeceğim.
- Sentirei quando eliminarmos o Pistoleiro.
ARGUS'un Floyd Lawton, namı diğer Deadshot için başlattığı insan avını takip etmenin yararlı olacağını düşündüm dolayısıyla haberleşme kayıtlarını deşifre ettim.
Achai que seria útil monitorizar a caçada da A.R.G.U.S ao Floyd Lawton, conhecido como o Pistoleiro, por isso descodifiquei o sistema de comunicações deles.
Deadshot'ın burada, Starling City'de olası bir yeni müşteriyle buluşması planlandı.
O pistoleiro vai encontrar-se com um potencial cliente aqui em Starling City.
Deadshot soruşturmanızda işler nasıl gidiyor diye bakmaya gelmiştim sadece.
Apenas passei para ver como vai a investigação sobre o Pistoleiro.
Lyla'nın Deadshot için kurdukları tuzaktaki görev profili.
A missão da Lyla é uma armadilha que eles prepararam para o Pistoleiro.
Deadshot mı Rasmus mu?
É o Pistoleiro ou Rasmus. A escolha é sua.
"Deadshot" adıyla tanınan birinin dövüşmeden pes edeceğini cidden düşünüyor musun?
Pensas que um tipo conhecido como o Pistoleiro seria derrotado sem lutar?
Deadshot.
- O Deadshot...
Deadshot'ı bulmak için Rusya'ya gitmiş benim için.
Foi à Rússia procurar o Pistoleiro, para mim.
Deadshot'la çalışmayı kastediyorsun.
De ter trabalhado com o Pistoleiro.
Biliyorsun, Carly'le, Deadshot'tan nefret ederken onu sevmeyi başaramadığım için ayrıldık.
Sabes, eu e a Carly terminámos porque eu não podia amá-la e odiá-lo ao mesmo tempo.
Deadshot, sadece plastik mermi kullanacaksın.
Pistoleiro, só se usam balas de borracha.
Deadshot'ın takım oyuncusu olacağını hiç düşünmezdim.
Nunca imaginei o Pistoleiro a trabalhar em equipa?
Beni arayıp sorularını yanıtlamamı emredemezsin, Deadshot.
Não me ligas para exigir respostas, Pistoleiro.
- Sen neyin peşindesin, Deadshot?
- Onde queres chegar, Pistoleiro?
FLOYD LAWTON "DEADSHOT" HARLEEN F. QUINZEL "HARLEY QUINN"
FLOYD LAWTON "PISTOLEIRO" HARLEEN F. QUINZEL "ARLEQUINA"
Deadshot hazır.
- Deadshot preparado.
Deadshot?
- Deadshot?
İyi iş Deadshot.
Bom trabalho, Deadshot.
Deadshot ve ekipmanı yerine geçti.
O Deadshot e o seu equipamento estão em posição.
Deadshot pakete doğru yol alıyor.
Deadshot a caminho da encomenda.
Deadshot hedef üzerinde.
Deadshot em cima do alvo.
Beklemede kal Deadshot.
Espera, Deadshot.
Deadshot hedefi belirlemiş.
O Deadshot está no local.
Deadshot, yerinde kal.
Deadshot, mantenha a posição.
Deadshot hâlâ paketin yanından ayrılmadı.
O Deadshot ainda não tem a encomenda.
İkimiz varız, Deadshot var, takımdaki diğer kişi kim?
Somos os dois, o Pistoleiro... Quem mais há na equipa?
- İyi iş Deadshot.
Bom trabalho, Pistoleiro.
Floyd Lawton, namı-ı diğer Deadshot.
Floyd Lawton ou Deadshot.
Bitti artık, Deadshot.
Acabou, Deadshot.
Deadshot ile aynı delikte.
Ela está no mesmo buraco que o Deadshot.
Sıra sende mi, Deadshot?
És o próximo, Deadshot?
Deadshot *.
"Pistoleiro".
Deadshot.
O Pistoleiro.
Deadshot.
Pistoleiro.
Deadshot burada.
O Pistoleiro está aqui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]