Decides traducir portugués
825 traducción paralela
Kararı kendin ver.
Tu é que decides.
- Bunu sonra düşünürsün.
- Decides depois.
Ne istediğini bilmiyorsun.
Não te decides.
Kararı sen ver.
Tu é que decides.
Bu sana bağlı Marcellus.
Tu é que decides, Marcelo.
Bu parmaklıklardan birini kesene kadar bekle, sonra karar ver.
Depois de cortarmos uma destas barras, tu decides.
Karar ver artık, Martha.
Vê se te decides.
- Sen bilirsin.
- És tu que decides.
Baba, ne zaman soracaksın?
Papá? Então, decides-te?
Bebeğim, karar ver.
Querida, tu é que decides.
Yo yo. sen karar ver. evet mi hayır mı?
Não, tu é que decides, sim ou não.
Yeterince içtin mi? Konuşmaya hazır mısınız?
Decides-te a falar ou não?
- Vermekle ilgili konuşup durma.
- Não decides o que damos.
Sen karar ver.
Tu decides.
Durbeyfield, sen karar ver.
Durbeyfield, tu é que decides.
Ben tanıtımı yapayım, kararı sen verirsin.
Eu faço a proposta, tu decides.
Gittiğin yerde Joseph'le birlikte çalışacaksın.
Decides com o Joseph o sítio para onde vais.
Neden bir karar vermiyorsun!
Por que não te decides?
Karar senin.Umurumda değil!
És tu que decides. Nós temos que nos desenrascar. Estou-me nas tintas.
Önce dinlen, sonra karar verirsin.
Descansa primeiro e depois decides.
Ne düşündüğünü biliyorsun.
Tu decides a tua vida.
Tanıştıktan sonra ki ilk saniyelerde hoşlanıp hoşlanmadığına karar verirsin.
Se decides que gostas de alguém, passados 2 segundos ligas-te de qualquer forma.
Sadece atlamamaya karar veriyorsun.
Decides não saltar.
Aptal olmamak istiyorsun.
Decides não ser estúpido.
Veresiyeyi keserdim ama senin kararın.
Cortava o crédito, mas tu decides.
Bizimle bir iki kere çık. Bir bak bakalım. Sonra girip giremeyeceğine karar ver.
Vais 1 ou 2 vezes connosco, para ver, e decides.
Karar senin, Will.
És tu que decides, Will.
Karar ver, Henry.
Vê lá se decides, Henry. Já compraste bilhete?
Anlayacak ve karar vereceksin.
Apenas sabe-lo e decides.
Söyle ne yapalim, sen karar ver.
Bom, tu é que decides.
Seçim tamamen senin.
Tu é que decides.
Sessizlikte yüzer... ve orada kalırsın. Ve onlar için ölebileceğine karar verirsin.
Onde a água já nem é azul... e o céu é apenas uma memória... e flutuas alí, no silêncio... e ficas alí... e então decides que morrerás por elas.
Pekala Debbie, İşte sana seçenek.
Está bem, tu decides.
İyi veya kötü, sen belirliyorsun.
Tu é que decides o que é justo ou proibido.
Ne olacak?
O que é que decides, Nick?
Şimdi partinde kalabilir miyim?
Como é que tu decides?
- Sonra sen buna karar verdin.
- E depois decides fazer isto.
Mademki kulübenin yetkili memuru sensin, Senin çağrın.
Bem, como primeiro oficial, tu é que decides.
kararını ver o zamana kadar.
Volto cá às seis, por isso vê se te decides.
Karar senin.
Tu é que decides.
- Tamam.
Tu decides.
Diyelim sen boşanmaya karar verdin.
Decides divorciar-te.
Evet, ne olacak?
- Então o que decides? - O quê?
Neden her özel telefon görüşmesi yaptığımda... birini becerdiğimi düşünüyorsun?
Por que é que sempre que tenho uma conversa particular tu decides que fui para a cama com alguém?
Ne olursa.
Tu decides.
Ne dersin?
Então que decides fazer?
İşim sallantıda ve sen beni terketmeye karar veriyorsun.
O meu trabalho está a deteriorar-se e tu decides deixar-me.
simdi beni sevmedigine karar veriyorsun. Dogru muyum?
Agora decides que não me amas mais, é isso?
Acıtıyor mu? Acıtıyor mu?
Tu é que decides.
Dönüm noktasına geldik.
Querida, é aqui que decides.
Buna sen karar ver yengeciğim.
Isso decides tu, tia.