English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Dickey

Dickey traducir portugués

29 traducción paralela
Yüzme biliyor musun, Dickey?
Sabes nadar, Dickey?
- O senin ortağın, Dickey. - Tamam.
Ele é o teu parceiro, Dickey.
Dickey'i vurmuşlar.
Alvejaram o Dickey.
Üzgünüm bay Dickey.
Sinto muito, Sr. Dickey.
Mike Dickey.
Mike Dickey.
Dickey ve Gregg selam söyledi.
O Dickey e o Gregg mandam cumprimentos.
- Merhaba küçük Dicky.
Olá, Little Dickey.
Sosisli sandviç. Seni Dicky'cik.
Cachorros quentes para o menino Dickey.
Çok güzelmiş Dicky.
Tão bom, Dickey. É mesmo.
Küçük Dicky, güvercinlerin olduğu bacaya sıkıştı.
O Little Dickey ficou preso no poço do elevador.
- Evet. - Küçük Dicky nerede?
Onde está o Little Dickey?
- Dicky! Dicky! İşte!
Dickey, Dickey.
Dicky!
Dickey. Olá.
Dickey'nin evinde oyun oynayacağım.
E vou levar o jogo na casa do Dicky.
Tutuklama emrimiz var, Küçük Dickey.
Buona sera. Há um mandado de prisão para ti, Pequeno Dickey.
Cinayetten Dickey.
É por assassinato, Dickey. Vamos.
Dickey Conley ile başlayalım.
Comecemos por Dickey Conley.
DiMaggio yok, Bill Dickey yok.
Sem DiMaggio, sem Bill Dickey.
O kameralar var ya, Dickey hakkında film yapıyorlar.
Sabes que essas câmaras estão a fazer um filme sobre ele?
Onu LeQuink Dickey'lere verecekmiş.
Ela vai dá-lo aos LeQuint Dickey.
LeQuint Dickey'ye sattığımız zencilerin sonu çok daha kötü oldu.
Os pretos que vendemos ao LeQuint Dickey, passaram por pior.
LeQuint Dickey'ye sattığımız zencilerin sonu daha kötü oldu.
Raios partam, os pretos que vendemos ao LeQuint Dickey, passaram por pior.
Sonra Lara Hanım bu fikirle geldi,... seni LeQuint Dickey Madencilik'e satalım dedi.
E assim do nada, a Mna. Lara tem a brilhante ideia de te dar à Companhia Mineira LeQuint Dickey.
LeQuint Madenciliğin bir kölesi olarak, bundan böyle, hayatın boyunca... sabahtan, akşama,... kazma sallayıp duracaksın, büyük taşları küçük taşlara çevireceksin.
E como escravo da Companhia Mineira LeQuint Dickey, doravante, até ao dia da tua morte, todos os dias, vais andar com uma marreta, a tornar pedras grandes em pedras pequenas.
Şerif Dickey babama her şeyi anlatır.
O Xerife Dickey conta tudo ao meu pai.
Abascal, onu şerif dickey'd söyle.
Abascal, diz que o Xerife Dickey
Dickey neredeyse Maria'yı enseliyordu.
O Dickey quase prendeu a Maria.
- Ve küçük Dicky'e.
A ela e ao Little Dickey.
Şerif Dickey ile biraz önce konuştum.
Já falei com o Xerife Dickey.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]