Distribütör traducir portugués
36 traducción paralela
Taşıma ücretini Riggins Distribütör'den alıyoruz.
Carregamos no Distribuidor Riggins.
Distribütör kapağımı çalmak kirli bir numaraydı.
Isso foi um truque sujo, roubando o meu distribuidor de capsula.
Kıvılcım yapsın diye distribütör kapağından benzin deposuna tel çektim.
Puxo um fio da válvula para a ignição no tanque de gasolina.
- Bir distribütör.
- Um distribuidor.
Evet doğru. Sıradan, basit bir distribütör.
Sim, um simples, vulgar e comum distribuidor.
İşte distribütör.
Um distribuidor.
Kocası sinema işini kaybedip, siz ne diyorsunuz distribütör kadın ile kaçtıktan sonra
Não há motivo clínico. Está assim desde que o marido perdeu o cinema e fugiu com a representante da distribuidora dos filmes.
Distribütör çalışmıyor.
O distribuidor não está a funcionar.
Distribütör kapağı.
Tampa do distribuidor.
Gelecek sefere otobüse bin. Distribütör kapağıyla oyna. Gelecek sefere mi?
Peguem o autocarro da próxima vez ou dividimos o táxi.
Hayır, teşekkürler. Distribütör kapağında ufak bir sorun var.
É só o botão do acelerador.
Josh'un kullanabilmesi için gereken tek şey yeni bir distribütör kapağı.
Só preciso da tampa para o distribuidor que o Josh ia comprar.
Ve görünüşe bakılırsa distribütör kapağın biraz gevşemiş.
Parece que tens o distribuidor solto.
Sana yeni bir distribütör lazım anlaşılan.
Parece que precisa de um novo distribuidor.
Fiona, duydum ki Michael'ın distribütör ölmüş.
A sério. Fiona, soube que o distribuidor do Michael estava estragado.
- Distribütör ne demek biliyor musunuz?
Sabes o que é um distribuidor?
Ama bizim distribütör aradı, ayrılmak zorundayız o yüzden.
Mas o nosso distribuidor ligou e temos de ir. Agora?
- Evet. Arabayla götürüp, evden uzakta bir yerde teslim edecektim ama anlaşılan distribütör kapağını almışsın.
Ia levá-lo e entregá-lo mais longe de casa, mas parece que te apoderaste da cobertura do distribuidor.
Distribütör gibi bir şeysin o zaman.
Então, é como um distribuidor.
Distribütör kapağı uymadı.
A tampa do distribuidor não encaixou.
Kayıp distribütör kapağı için, dışarıdaki enkaza bakmalıyım. Pompalama kapılarının orada. - Çok kez denedik...
Tenho de ver os destroços no exterior do portão do acampamento das bombas... para encontrar o distribuidor que precisamos, já tentamos tantos.
Cyril ben adamı halledeceğim. Sen de kamyonun distribütör kapağını alacaksın, tamam mı?
Cyril, eu trato do guarda, tu vais tirar a tampa do distribuidor da carrinha, percebeste?
Cyril, distribütör kapağını görebilir miyim?
Cyril, posso ver a tampa do distribuidor?
Şimdi lütfen bana distribütör kapağımı geri verebilir misin?
Agora, podes por favor, dar-me a tampa do meu distribuidor de volta?
Kendi distribütör ağı var.
É dono de uma rede de distribuidores.
Parayı Charlotte idare ederdi, distribütör ile o anlaşırdı.
A Charlotte é que tratava do dinheiro e do distribuidor.
Distribütör benimle tanışmak istiyor.
O distribuidor quer encontrar-se comigo.
Washington'daki distribütör dedim ya.
Disse-te que era o distribuidor de DC.
Distribütor kapağı gevşemiş.
A tampa do distribuidor estava solta.
- Distribütör başlığı.
- Tampa do distribuidor partida.
- Distribütör başlığı.
Tampa do distribuidor partida.
Distribütor parçalanmış.
Tem o distribuidor destruído.
- 6 distribütör kapağına ihtiyacım var.
Onde está o Ben?
- bujiler ve distribütör kapakları.
- Velas, cabos...
Ray, distribütör kapağı olmadan bir yere gidemezler, yani...
Boa ideia, assim temos alguma coisa para fazer enquanto esperamos que aqueles tipos cheguem cá e nos matem. Ray, eles não vão a lado nenhum sem a tampa do distribuidor, por isso...