English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Dizzy

Dizzy traducir portugués

65 traducción paralela
Git Dr. Dizzy'yi bul ve giyin.
Vá procurar o Dr. Dizzy e passe pela inspecção.
Bunu, Dizzy Gillespie dışında kimse fark etmezdi.
Ninguém teria notado excepto, talvez, o Dizzy Gillespie.
Ama Dizzy Gillespie bildiğim kadarıyla bir yerlerde yolda.
Mas o Dizzy Gillespie está algures numa tournée, pelo que sei.
Bu Dizzy Gillespie, bilinen şeyleri çalıyor.
É o Dizzy Gillespie a fazer publicidade.
Don Byas'ın Dizzy'nin grubundan ayrıldığı zamanı hatırlıyorum.
Lembro-me quando o Don Byas deixou o grupo do Dizzy.
Bu arada Dizzy sana doğum günü kartı gönderdi.
A propósito, o Dizzy enviou-te um postal de parabéns.
Dizzy'e çok şey borçluyum.
Ao Dizzy devo tudo.
Hollywood'a, Dizzy ile birlikte.
A Hollywood, com o Dizzy.
O zaman buraya Dizzy'nin çalışını görmeye geldin.
Então vieste ver o Dizzy tocar.
Trompet bölümü Dizzy Miles Fats.
Na secção de trompete estavam o Dizzy o Miles o Fats.
DIZZY GILLESPIE bugün modern cazın öncüleri arasında.
DIZZY GILLESPIE continua à frente do jazz moderno.
"Dizzy's" belki?
O Dizzy, talvez?
Dizzy Gillespie gibi görünüyorsun.
Deste ângulo, pareces mesmo o Dizzy Gillespie.
Bak, Diz, Bay Rasczak ile konuşmak istiyorum.
Dizzy, quero falar com o Sr. Rasczak.
Diz, yerinde kal!
Dizzy, para a frente!
- Selam, Diz.
Olá, Dizzy.
Sonunda bir araya geldik, Diz.
Finalmente estamos juntos, Dizzy.
Diz, kontrol et.
Dizzy, trate disso.
- Evet! - Dizzy!
Dizzy!
Haydi, Diz! Sakın ölme!
Dizzy, não morra!
Dizzy arkadaşımdı.
A Dizzy era minha amiga.
Dizzy Gillespie.
Dizzie Gillespie.
Dizzy Harrison bu savaşın en büyük malulü.
Dizzy Harrison é a sua maior vítima.
Dizzy Harrison, küçük bir çocukken bile kendi tarzına sahipti.
Mesmo quando criança, Dizzy Harrison teve seu próprio estilo.
- Dizzy'e katılıyorum.
- Estou com o Dizzy.
Dizzy.
Dizzy.
Elinde değil. Dizzy'nin sorununa tıpta Tourette sendromu denir.
O que há de errado com o Dizzy, em termos médicos é chamado Síndrome de Tourette.
Aman Allahım!
Meu Deus, Dizzy!
Dizzy Gillespie Harrison.
Eu Dizzy Gillespie Harrison.
Dizzy Harrison, taşaklarınızı ve torbanızı alın.
Dizzy Harrison, apanhe as suas bolas e escroto.
Ama ben aslında Dizzy'im.
Mas eu sou o Dizzy.
Hey Dangalak Dizzy!
Ei, Dizzy cuzão!
Rocky Creek'liler, Diz Harrison'ı hatırlıyor musunuz?
Ei, Rocky Creek, lembram do Dizzy Harrison?
Bir ineğe yaklaşmaya göreyim Dizzy Gillespie gibi patlar kıçım.
Eu chego perto de uma vaca e o meu traseiro incha como o Dizzy Gillespie.
Count Basie, Dizzy Gillespie, Thelonious Monk, Sonny Rollins, Art Blakey, Max Kaminsky.
Count Basie, Dizzy Gillespie, Thelonius Monk, Sonny Rollins Art Blakey, Max Kaminsky.
Vaay, orda Dizzy Gillespie'in trompeti var.
- Têm a trompete do Dizzy Gillespie.
Müzik koysak mı? Dizzy Gillespie- -
Porque não colocas algo, Dizzie Gillepsy, ou...
İzle ve öğren, Dizzy Lizzie.
Vê e aprende, "dizzy" Lizzy.
Benim adım Daisy Duke.
Quem és tu? Chamo-me Dizzy Dupe.
Dizzy Gillespie.
- Dizzy Gillespie.
Chano Pozo şu an Dizzy Gillespie Orkestrası'yla çalışıyor.
Chano Pozo está a tocar na banda do Dizzy Gillespie!
Şu an Manhattan'da Dizzy Gillespie'yle birlikte olmam gerekiyordu.
Era suposto ir imediatamente para sul com Dizzy Gillespie.
Dizzy Gillespie, orkestrası için bir piyanist arıyormuş.
Dizzy Gillespie precisa de um pianista na banda.
Bu çocuklar ne Louis Armstrong'u, ne Miles Davis'i ne de Dizzy Gillespie'yi bilir, ama gerekirse "ben kulüpte karı tavlamayı, " para saçıp kurşun sıkmayı bilirim.
Estes miúdos não sabem nada sobre Louis Armstrong, Miles Davis, Dizzy Gillespie, mas quando é preciso, eu dou com as miúdas em doidas quando mostro o guito e as canhoeiras a estes manos.
* At suçu mavi etikete, başın dönüyor diye *
Blame it on the blue top, got you feeling dizzy
* At suçu mavi etikete, başın dönüyor diye *
Blame it on that blue top, got you feeling dizzy
Sana söylemem gereken bir şey var Lizzie.
Tenho algo para lhe dizer, Dizzy Lizzie.
Hayır teşekkürler, Diz.
Não obrigado, Dizzy.
- Diz, bağlantı ne durumda!
Dizzy, como está a ligação? Me dê um minuto.
- Hayır.
Não, vai ficar bem, Dizzy.
Hayır.
Refiro-me aquele que o Ben vai ter com os rapazes quando souberem que foram trocados pela Dizzy. Não.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]