English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ D ] / Donut

Donut traducir portugués

991 traducción paralela
Çörek alacağım.
Eu terei um donut.
Bir çörek, sade kahve.
Um donut e café.
Çöreği kahveye banmayı zarafet okulunda mı öğrendin?
Onde aprendeste a ensopar o donut, no colégio?
Bilmiyorum bu çörek mi?
Não sabemos se é um donut
- Hayır, gece yarısı kahvenin yanında donut yiyeceğim. - Öylesi sağlıksız.
Não, tomo um café e como um donut à meia-noite.
Size kahve ve çörek almamı ister misiniz?
Quer que lhe vá buscar café e um donut?
Çörek veya Alman pastası?
Um donut, uma bolacha?
Bir uçuş yapıyoruz diyelim..... dönen çörekte bir düzüşme uçuşu.
Digamos estamos a voar... Uma queca voadora num donut rolante.
Majesteleri kaymaklı reçelli lokma gibi.
Sua Majestade é como um grande donut com doce e natas por cima.
Haşmetmeap, kastettiğim lokma gibi gelişiniz bize zevk veriyor gidişiniz sizi aratıyor.
Bom, Sua Majestade, o que queria dizer ao compará-lo com um donut é que a sua vinda é um prazer e a sua partida só nos faz ansiar por mais.
Bir bira ve çikolatalı çörek alabilir miyim?
Pode dar-me uma cerveja e um donut de chocolate?
Niçin onları ben içeri almıyorum bu arada sen bir lokma kapmıyorsun?
Porque é que não entram enquanto vais buscar um donut?
Aşağıdaki dükkanda yalnızca bir lokma kalmış ne dersiniz, dört parçaya bölelim mi?
Só havia um donut. Partimos em quatro?
Ufacıcık şeyine şekerli çörek geçirmişti.
Ele tinha um donut a volta daquela coisinha pequena dele.
Çöreğin, Betty.
O teu donut, Betty.
Bir şekilde yüzeyindeki sülfürün yok oluğunu biliyoruz Jupiter'in gaz halkasına karıştığını da.
Sabia-se que de algum modo o enxofre tinha sido removido da sua superfície, e ejetado dentro de um grande "donut" de gás em órbita de Júpiter.
Hey Willhelm! Simidimi geri ver!
Ei, Wilhelm, dá cá o meu donut de borracha.
Piyade. Çocuklar, kahve ve donut alsanıza.
Tomem um café, rapazes, e uns donuts.
- Bu Grand Ole Opry. - Çikolata veya donut ister misin?
Doo, isto é o "Grand Ole Opry".
Jöleli gözlemeye benziyor, değil mi?
Parece um donut com geleia.
Everglades'de donut kırıntılarını nereden bulacak?
Onde é que ele vai arranjar donuts nas Everglades?
Kocaman bir çöreği yuvarlıyorum, sonra yelek giymiş bir yılan...
A Empurrar um donut gigante e vejo uma cobra usando um vestido.
- Bana da aynından.
- Pegue cereal também, e um donut!
- Tamam efendim. Hemen geliyor.
- Cereal e um donut.
Bir içki için, bir lokma yeyin.
Tome uma bebida. Coma um donut.
Efendim, reçelli çörek efendim!
É um donut de geleia, meu sargento.
Reçelli çörek yemek için iznin var mı asker?
E tu podes comer donut de geleia?
Öyleyse neden sandığına reçelli çörek sakladın?
Então porque escondeste um donut no teu baú?
Ve bence ana kuzuları... bana bu reçelli çörek için borçlusunuz!
E na minha opinião, meninas... já estão a dever-me um donut com geleia!
- Hank'in hamburger dünyasında.
- No Hank's Donut World.
Bu konu, tatlı çöreğin nasıl yeneceğidir.
E é a forma correcta de comer um donut.
- Tatlı çörek...
- Um donut...
Şerbetli lokma bulmak istiyorsan da polisi ara.
Se quer encontrar um donut, chame a polícia.
Ehliyetime şekerli çöreği iliştiriyorum ve sana doğru kaydırıyorum... Bana geri veriyorsun, ve çörek, gizemli bir şekilde... kayboluyor.
Digamos que eu colo um donut à minha carta de condução e lho passo, devolve-me a carta e o donut desaparece misteriosamente.
Büyük sikik bir donut deliği gibi, 16.
Nenhuma rebatida em 16 lances.
Siz polislerin sadece donut yediğinizi sanırdım.
Pensei que vocês só comiam donuts.
- Çörek isteyen var mı?
- Algum de vocês quer um donut?
Bak çöreğin yüzünden ne oldu gerzek!
Sujaste-me com o teu donut, idiota!
Şu donuttan bir ısırık versene.
Dá-me uma dentada desse donut.
- Donut kralına ne oldu?
E que foi feito do Rei dos Donuts?
Bir düzine yapalım ve onların donut olduklarını farz edelim.
Vamos ter uma dúzia e fingir que eles são rosquinhas!
- Bana bir donut ver.
- Dê-me um donut.
Bir şeker örtülü ve bir kazı kazan, lütfen.
Um donut e uma raspadinha, por favor.
Bir donut alın.
Venham comer um donut.
Köşeye oturtur kulaklarına donut bile takabilirsin.
Podes colocá-lo no canto e pendurar donuts nas orelhas.
- Jöleli donut?
- Geleia e donnuts?
Ajan Cooper, size özel mesaj var.
Agente Cooper, comprei um donut de geleia para si.
- Çörek?
- Donut?
Niçin onları içeri almıyorsun, bende bu arada bir lokma kapayım.
Pedes-lhes para entrarem enquanto vou só comprar um donut?
- Donut * la iç.
- Experimenta antes um bolo.
- Yolda donut yedik?
- Parámos para comprar donuts.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]