Dyke traducir portugués
109 traducción paralela
Dyke'ın Moteli.
Auto Parque Dyke's.
DYKE'IN MOTELİ. GECESİ 2 DOLAR
AUTO PARQUE DYKE'S - $ 2,00
- Lort Chester Dyke, suçlu ya da suçsuz?
- Lorde Chester Dyke, culpado ou inocente?
Lort Chester Dyke.
Lorde Chester Dyke.
Dick Van Dyke!
Dick Van Dyke!
Bay Van Dyke.
Senhor Van Dyke.
Bay Van Dyke!
Senhor Van Dyke!
Biz şimdi konuşmak istiyoruz, Bay Van Dyke!
Nós queremos falar já, senhor Van Dyke!
Lütfen Bay Dick Van Dyke'a hoşgeldin deyin!
Por favor dêem as boas vindas ao senhor Dick Van Dyke.
Dick Van Dyke'a çocuklarının nasıl köpek gibi çöp toplayacağını... sorarak mı tepkilerini gösterdiler?
A participação deles foi a perguntarem ao Dick Van Dyke se os filhos... podiam cagar como um cão?
Arabanın aküsünü bütün gece açık bırakmasaydın... İşime geç kalmazdım... ve Dick Van Dyke bana fırça atmazdı.
Se não tivesses deixado o carro ligado a noite toda... eu não me teria atrasado para o trabalho... e o Dick Van Dyke não se teria chateado comigo.
Dick Van Dyke'ın okuması virüs gibi yayıldı.
A leitura do Dick Van Dike tornou-se viral.
- Dostum, Van Dyke. - Willie Sutton'ı hatırlıyor musun?
Lembras-te de Willie Sutton, Van Dyke?
- Evet ama Dick Van Dyke'dan sonra.
Certo? - Sim, mas... depois do Dick Van Dyke.
Her zaman Dick Van Dyke'ı seyrederiz.
Nós sempre assistimos ao Dick Van Dyke.
Dick Van Dyke Şov.
Pareço o Dick Van Dyke.
Hani şu Dick Van Dyke bölümü vardı, Laura'nın kapri giyip "Oh, Rob" diye...
O episodio de Dick Van Dyke onde Laura está em Capri de calcinhas...
Dick Van Dyke gerçek boyutlarında.
O Dick Van Dyke fica quase em tamanho natural.
O zaman büyük, harika Dr. Lez'i görürsün.
Então verás a formidável e maravilhosa Dyke.
John Van Dyke veya Mary Marsh'a ihtiyacımız yok.
Não precisamos do John Van Dyke e da Mary Marsh.
Açıkçası sen Mary Marsh ve John Van Dyke'a bu kadar yakın durduğunda seni de aynı boyayla boyuyorlar.
Ao aproximar-se da Mary Marsh e do John Van Dyke,... põem-vos a todos no mesmo saco.
John Van Dyke.
John Van Dyke.
- Ben John Van Dyke.
- Sou o John Van Dyke.
- Vandyke sakalı.
- chama-se "vão dyke".
- Vandyke mı?
- Vão dyke?
- Dick veya Vandyke olacaktı.
- É um Dick ou um Vão Dyke.
Dick Van Dyke yapabiliyorsa, Luke da yapabilir.
Até o Dick Van Dyke consegue.
Babam Van Dyke hayranıydı.
- O meu pai preferia a barbicha.
Eğer Peyton'ın dolabına'DYKE'yazarsam, herkes onun eşcinsel olduğunu düşünecekti.
Eu sabia que, ao pintar aquilo no cacifo dela, todos pensariam que ela era gay. Nunca ouvi nada tão estúpido.
Dolabına "DYKE" yazan Felix'di.
Foi o Felix que pintou o teu cacifo.
Yani, duvarıma'DYKE'yazmış olabilir... ama o senden bahsediyordu.
Pode ter pintado a palavra "fufa" no meu cacifo, mas estava a falar de ti.
Üzerinde'DYKE'yazmayan kapıyı.
É a porta que não diz "fufa".
Hayır, senin bu kadar alt seviye bir insan olduğuna inanamıyorum artık istediğin yere'DYKE'yazabilirsin, ama kız arkadaşımın dolabını bırak!
- Deixa-me explicar. - Não. Não acredito que sejas um pulha tão odioso, a escrever "fufa" seja onde for, quanto mais no cacifo da minha amiga.
Şimdi bana arkanı dönüyorsun, çünkü aptal bir ponponcunun dolabına'DYKE'yazdım diye mi?
Agora viras-me as costas, por eu ter escrito "fufa" no cacifo duma parva? Ela não é parva.
Eğer bir dolaba'DYKE'yazmak istiyorsan... benimkine yaz!
Pinta as minhas paredes. Pinta-me a mim.
Oh, harika. öküz Dyke bizi erkekolma sanatı konusunda eğitecek kesinlikle sürtük!
Porreiro, um touro dyke vai ensinar-nos a arte de ser homem! Podes apostar, puta!
- Nicholas Van Dyke.
- Uma rotura de joelho.
Endişelenmeyin bay Van Dyke.
- Não se preocupe Sr. Vandyke.
Her şey yolunda Bay Van Dyke.
- Está bem..
Nicholas Van Dyke.
Nicholas Vandyke.
VAN DYKE.
V-A-N-D-Y-K-E.
- Kibar olun lütfen Bay Dyke.
- Cuidado com a sua linguagem Sr. Vandyke. Por favor.
Kan örneği zamanı Mr. Van Dyke.
- Hora de outra amostra de sangue, sr. Vandyke.
- Sizde sıra Bay Dyke. - Biraz da bana bıraksanız diyorum.
- É a sua vez Sr. Vandyke.
Birinin ismi Nicholas Van Dyke. Dün bir kaza geçirdik, - Ama bana bir şey olmadı.
- Uma delas chama-se Nicholas Vandyke, teve um acidente de viação ontem, eu estava com ele, mas não me magoei.
Sadece malzeme odası, Bay Van Dyke. Sizi ilgilendiren bir şey yok orada.
- É um armário, Sr. Vandyke, Não lhe interessa nada dali.
Tamam Armando, Van Dyke, sırada siz varsınız.
A seguir são vocês.
Dick Van Dyke bilmiyordu.
O Ricky Ricardo não sabia, o Dick Van Dyke não sabia.
Evet, çünkü sen onun duvarına'DYKE'yazdın!
Sim, porque tu pintaste "fufa" no cacifo dela!
- Nick Van Dyke.
- Nick Vandyke.
Van Dyke.
- Vandyke.