English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ E ] / Efsane

Efsane traducir portugués

2,263 traducción paralela
Efsane ve Gerçek " adlı bir makale yazıyorum.
Estou a escrever o artigo : - "Vampiros, separar o mito dos factos".
Bir efsane.
Uma lenda.
Bir efsane.
É uma lenda.
Davenport'un kitabında bir efsane var.
Há uma lenda, no livro de Davenport.
Çılgın bir masal, bir mit, bir efsane...
De loucos. - Um conto de fadas. Um mito.
Kaliforniya'da Chumash kabilesinde bir efsane vardır.
Na Califórnia, a tribo Chumash têm uma lenda.
Senin bir zamanlar sarhoş olmadığın gibi bir efsane işte.
Lendário como o dia em que esteve sóbria.
- Bu sadece bir efsane,
O martelo é apenas uma lenda.
Gidelim, efsane.
Vamos lá, "lenda".
Genç sörfçüler Hawaii'li efsane sörfçü Ben Aipa'nın izinden gidiyora benziyorlar.
E parece que os novatos daqui encontraram a lenda do surf havaiano, Ben Aipa.
Efsane olurlar.
São lendas.
Bunu bir efsane sanıyordum.
Pensava que era um mito.
Efsane yerine kendisi av olmuş olabilir.
E, em vez disso, o mito acabou com ele.
Efsane avcısı yüzünden burada olmalısınız.
Devem estar aqui pelo fulano dos mitos.
Bu hafta, en zor bulunan efsane yaratıklardan birinin görüldüğüne dair bir haber aldım : ... Bukit Timahlı Maymun Adam.
Recebi uma informação esta semana de que foi avistado um dos mais evasivos criptidos, o homem-macaco de Bukit Timah.
Ve bir efsane doğdu.
E nasce uma lenda.
Harley Romero, namıdiğer Efsane Cavallo.
Harley Romero, também conhecido como o lendário Cavallo.
Gösterişsiz aracı kişi, bütün pis işi yapıyor. Bu arada herkes tehditkar efsane derebeyini aramakla meşgul oluyor.
O homem comum faz o serviço sujo, enquanto todos estão ocupados à procura do ameaçador, Sr. Mítico...
Sen de bir gizem yazarısın, değil mi? - Evet de bu adamlar efsane.
Sim, mas aqueles tipos são lendários.
Acılarını kullanarak efsane oldular.
Prender a dor foi o que as tornou famosas.
Efsane doğruymuş.
A LIGA DOS CAVALHEIROS EXTRA-EXCITADOS
Çelenk kılıç bir efsane değil.
A espada de Crane não é um mito.
Adınız, sizin talihsiz yaşamınız bir efsane.
O teu nome, a tua vida, a tua maldita lenda.
LAPD onlara efsane diyordu.
A polícia de Los Angeles chama-os Lenda Urbana.
Şuna bakın, efsane banyo sohbetlerimize bir yenisi daha eklendi.
Olha, outra das nossas tagarelices na casa de banho!
Tekrar efsane yaratan adam ol.
Sê o tipo que a torna lendária de novo.
Ben ilk kez 60'lı yıllarda buraya gelmeye başladım, burası zaten bir efsane idi.
Quando comecei a vir aqui nos anos 60, este lugar já era uma lenda.
Hayır, o bir efsane.
Não, isso é um mito.
Efsane Blair.
- Olá. - A Blair?
Adam efsane.
É uma lenda.
"Efsane Avcıları" na döndük.
Isto é tipo "MythBusters," mais ao menos...
Bu harika. Internet'te efsane olduk.
Somos uma sensação da Internet!
Evrensel bir efsane.
Uma lenda cósmica.
Duck, bu bir efsane değil mi?
Ei, Duck... é um mito, não é?
Yöredeki efsane bu.
É a lenda local.
- Popüler mi? Efsane biri resmen!
É uma celebridade!
Buralarda adeta efsane gibisiniz.
Por aqui vocês são como lendas.
Öyle! Adam adeta yaşayan efsane.
Ele é tipo uma lenda viva.
CANAVAR MI YOKSA EFSANE Mİ? KÖY KORKUNUN PENÇESİNDE
Então, Witchfield Cove tem uma criatura mítica.
Efsane Joey Dunlop kıyazlanamaz 26 zafere sahip
O legendário Joey Dunlop tem 26 vitórias imbatíveis,
Efsane olduğunu düşünürsün Bu oldukça farklı bir his
É uma coisa totalmente diferente
Bilmecenin cevabı bir efsane...
A palavra-chave do enigma é uma lenda...
Bunu bir gün başaracak biri olduğunu bilerek bir efsane yarattın.
Você criou uma lenda sabendo que um dia alguém a conquistaria.
Efsane bir yolculuk olacak.
Isto vai ser uma viagem épica.
Tekrar hoşgeldiniz millet. Ben Buzz Chambers, yanımdaki yaşayan efsane Sasquatch Sid gecenin sıradaki maçı için yerlerimizi aldık.
Bem vindos ao programa, sou Buzz Chambers, aqui com a lenda viva, Sasquatch Sid.
- Hepsi efsane
- Existem mitos, lendas, folclore.
"Efsane" kelimesinin anlamını tam olarak bildiğini sanmıyorum.
Não acho que entendas o significado de "mito".
- Adam efsane.
Uma lenda.
Efsane olduklarını söylemiştim.
Precisam de pagar as contas?
- Bu bir efsane.
- É uma lenda.
Efsane gayet açık :
A lenda é clara.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]