Ejderha traducir portugués
1,898 traducción paralela
ve bir şair neden Ahab'i arıyorsun buranın ejderha avlamak için anlaşma yapıldığı yer olduğunu duydum satıştan elde edilenin paylaşıldığını
E um poeta! Porque está aqui à procura do Ahab? Ouvi dizer que este é o lugar para contratos para caçar dragões.
o ejderha avcılarının en iyisi öyle, öyle delikanlı zıpkıncı olduğunu mu söylüyorsun?
Ele é o caçador de dragões de maior nomeada. Isso é. Isso é, rapaz.
kaç git geri dur dedim büyük beyaz ejderha
Afastem-se, saiam da frente. Para trás, já disse. O grande Dragão Branco.
sen kesicisin, bunu iyi hatırla tüm tayfa gibi kardan eşit pay alacaksın çok avcı var, ama ejderha ile savaşacak adam az.
És um extrator. Lembra-te bem disso. Terás direito, como toda a tripulação, a uma parte igual do lucro.
vahşi barbarların yasak topraklarına kadar devam ettik ejderha avlamak için bütün yağların en tatlısı ve tüm dünyada zaferimizi haykırarak yanacak
Mas todas as coisas tinham sido tocadas pela melancolia. E assim marchámos na direção de terras proibidas e covis barbáricos. Tudo pelo vitriol dos dragões.
yayın ipi ejderha bağırsağından yapılmış bütün sicimlerden daha sağlam ve onunla canavarı öldürmek için olta atıyoruz
O cabo do arpão era feito com entranhas de dragão. Tratado para suportar chamas abrasadoras, eram mais fortes que qualquer corda. E com ele prendíamos monstros para a matança.
gençtim bu ejderhaların ormanlarda görülmesinden önceydi ejderha ile ilk savaşın delikanlı
Eu era jovem antes dos dragões terem retirados para as florestas e para os seus covis...
seni yakan beyaz ejderha değil miydi?
Não foi o Dragão Branco que o queimou?
haklı daha erken atmalıydım ejderha kalbine işler
Devia ter lançado antes. Atingiste o dragão no coração.
ejderha efsanesi olacak
Atingi-lo-ei através da sua máscara.
ejderha ini bulmak için böylece avlandığımız bölgeden ayrıldık
Então deixámos o campo de caça cinzento e ventoso.
burda ejderha izi var ormanda avlanıyor
Há Dragões Glaciares aqui. E eles caçam em florestas densas.
fedakarlık, utanç büyük beyaz ejderha
Sacrifício... uma vergonha!
Ejderha kanı ile dövülen bir tanesine.
Uma forjada com sangue de dragão.
Artık etrafta fazla ejderha kılıcı kalmadı.
Já não há muitas espadas de dragão por aí.
Acayip bir kurt, bir örümcek adam ve ejderha yaptın.
Estás aqui para reunir todos os anormais do planeta, trazer minhocas, homens-aranha e dragões.
Hadi ama ejderha mı? Ciddi misin?
A sério, miúda?
Bir çita hızındaymış ve ejderha ateşi varmış.
Este tinha a velocidade de uma chita e o fogo de um dragão.
Bir ejderha görüyorum.
Vejo... um dragão.
- Hiç ejderha gördünüz mü?
- Alguma vez viram um dragão?
- Ejderha yok, Khaleesi.
- Os dragões desapareceram.
Ejderha yok.
Não há dragões.
Ama biri güneşe çok yaklaşıp sıcaktan çatlamış ve içinden binlerce ejderha dökülerek güneşin ateşini içmişler.
De dentro dela saíram milhares de dragões que beberam o fogo do Sol.
Bıçağı Valyria çeliğinden, sapı ise ejderha kemiğinden.
A lâmina é de aço valiriano e o cabo de osso de dragão.
Ejderha Lord'un tahtının altında anahtar var.
Há uma chave por baixo do trono do Lorde dos Dragões.
Hava kilidiyle ilgili bir sorun oldu, "Kral Ejderha" ürktü ve kaçıverdi.
Havia um problema com a câmara de vácuo, o dracossauro assustou-se e passou-se.
Şu samurai kılıcına ve ejderha lambalarına bir bakın.
E olha para essa espada de samurai e esses candeeiros com dragões.
Arabada iki tane ejderha lampası var.
Tenho dois candeeiros com dragões no meu carro.
İyilik perisi mi yoksa bir ejderha mı olmak istersin?
Queres ser a fada madrinha ou o dragão?
Hem de ejderha desenli. - Bu arada o donlar kimin bilmiyorum.
A propósito, não faço ideia de quem são esses boxers.
Ejderha fazla yaklaşma konusunda temkinli.
O Dragão está receoso de se aproximar demasiado.
Bir ejderha tarafından kovalanacağım hiç aklıma gelmezdi.
- Nunca imaginei ser seguido por um dragão.
Hay anasını. Bir ejderha tarafından kovalanıyoruz.
Sim, mas continuamos a ser seguidos pelo dragão.
Ejderha Katalizör'müş.
Dragão é o catalisador.
Raphael'in Aziz George'u ve Ejderha...
"São Jorge e o Dragão" de Raphael.
"Sevgili Manyak Ejderha Hanım..."
" Querida louca descontrolada...
"Siyah Ejderha Gemisi" anlamına geliyor.
Quer dizer "Nave do Dragão Negro".
Ejderhayı dürtme, Robin, Çünkü ejderha seni geri dürtecek.
não piques o dragão, Robin, porque o dragão pica-te de volta.
Yapışkan, yeşil ejderha heykeli için çok çalışılmış.
- Parece muito trabalho por uma estranha estátua verde de um dragão.
Tabii önemli olan ejderha değil de içindekiyse.
A menos que não seja o dragão, e sim o que há dentro dele.
Amerika hükümeti, sabahleyin ejderha heykelini iade edecekmiş. Tan'in diğer eşyalarıyla birlikte.
O governo vai devolver a estátua do dragão, junto com o resto dos bens do Tan pela manhã.
Size Son Ejderha diyorlar...
Chamam-no de o Último Dragão...
Damarlarınızda ejderha kanı mı var?
Tem sangue de dragão correndo nas suas veias?
Hep bir ejderha görmek istemişimdir.
Sempre quis ver um dragão.
Neden ejderha?
Porquê dragões?
Evet, bir ejderha görmek beni çok mutlu eder.
É, ver um dragão far-me-ia muito feliz.
ve işte bir ejderha avcısının hikayesi
E esta é uma história de um caçador de dragões.
hiçbirşey için öldürdük o ejderha bana katil olduğumu söylemeye geldi
Matámos para nada?
Tamam belki burada ejderha olabilir.
Está bem, talvez hajam dragões aqui.
- Ejderha.
- O dragão.
- Yine ejderha avı mı?
- Viajar outra vez?