Elmyr traducir portugués
82 traducción paralela
- Elmyr'den bahsederiz.
Vamos falar sobre Elmyr.
- Elmyr? - Elmyr?
Elmyr.
- Elmyr de kim?
Elmyr?
Bu soruya gerçek bir hassasiyetle cevap verilmeli.
Quem é Elmyr? Esta pergunta tem que ser respondida com muita precisão.
Çakallar dünyasında, biz güzel insanların arasında... Herkes Elmyr'i bilir, ama hangi Elmyr'i?
Num mundo de colunáveis entre nós, gente bonita, todos conhecem o Elmyr.
- Nerdeyse 60 tane aynı cins adı var.
Mas Elmyr quem? Ele teve mais ou menos 60 vezes o mesmo nome.
- Aktör değil misin? Elmyr?
Não é um actor?
Ben bir aktör değilim.
Elmyr? Eu não sou um actor.
Diğer taklitçilerin arasında Elmyr ikinci sırada gelir..
Entre todos os falsificadores, Elmyr é o número dois.
Ve, "Duydum ki sen Elmyr'in ilk müşterisiymişsin." - ve adamın adı da?
Que veio ver-me a Paris, e disse : "Soube que foi o primeiro homem que comprou um Elmyr"
- Bak, sen Elmyr'i bu adadaki herkesden uzun süredir tanıyorsun.
Conhece Elmyr há mais tempo que qualquer um nesta ilha.
Hayatı hareketli yaşayanlardan kastı sanırım... hemen oradaki Cliff Irving - ve Elmyr.
As almas insones seriam, suponho eu, Cliff Irving, e Elmyr.
Elmyr and Bayan Irving.
Elmyr e a Sra. Irving.
Elmyr hakkındaki kişisel hislerim... çok karmaşık.
Os meus sentimentos pessoais sobre Elmyr são muito confusos.
- Neden buna sahip olmasınlar ki? - Eğer Elmyr'e asıl insanlardan... yararlananın, onları kandıranın... kendisi olduğunu söyleseniz, dehşete düşerdi. Neden?
Por que deveriam tê-lo, por quê?
Hadi filme bir şeyler ekleyelim... ve hikayenin Elmyr versiyonuyla birleştirelim.
Vamos arrumar esse filme e tentaremos contar a versão de Elmyr sobre a história.
Birkaç ay önce, bir makale okumuştum... Elmyr de Hory hakkında... ve çok etkilenmiştim... Elmyr ile tanışmak ümidiyle...
Há vários meses li um artigo sobre Elmyr de Horay e fiquei tão impressionado que decidi vir de Minnesota para lbiza na esperança de encontrar Elmyr e agora, tornei-me o seu guarda-costas.
Elmyr'in kendisi hergün öldürülmekten korktuğuna yemin ediyor.
Elmyr jura que vive o medo constante de ser assassinado.
Eğer Cliff Irwing'in sahtekarlığa başvurmadan önce Elmyr'e... müracaat ettiğine inanıyorsanız... o zaman at gözlüklerini de çıkarıp Elmyr hakkındaki kitabının da... bir avuç safsatadan ibaret olduğunu anlamışsınızdır.
Bem, se aceitarmos a idéia de que Irving entrou no ramo das falsificações antes de se voltar para Elmyr, então acho que podemos ver o outro lado e acreditar que o seu livro sobre Elmyr é na verdade um monte de mentiras.
O "Fake!" in kendisi zaten bir sahtekarlık, ve Elmyr'in kendis i... sahte... bir sahtekar!
Que o falso é falso e que o próprio Elmyr é um falso falsificador.
Elmyr hakiki bir sahtekar.
Falsificar ou não falsificar.
Örneğin bu resim.
Elmyr é um verdadeiro falsificador.
Elmyr'in yaptığı bir van Dongen tablosu.
Aqui, por exemplo, um Van Dungen feito por Elmyr,
Bir fransız gazetesi hakkında şöyle diyordu : "Elmyr ruhunu şeytana satmış"
Elmyr, diz um jornal francês, vendeu a sua alma ao demónio.
Elmyr'in usta bir sahtekarlık yaptığı başka - bir alan da Paganini eserlerindeki yeteneğiydi.
Elmyr é outro mágico de outro tipo de violino. Um verdadeiro Paganini da paleta.
Hiç şüphe yok ki Elmyr gibi bir sahtekar... nereden baksanız 22 yıl hapis cezası yerdi.
Não é nenhum milagre que um falsificador como Elmyr, possa ter escapado por 22 anos.
Elmyr. Elmyr'den bahsediyorsak Cliff Irving'in... adını anmamak olmaz.
Não há como falar sobre Elmyr e deixar Cliff Irving de lado.
Elmyr, biyografisini yazan kişinin kendi hayatında oldukça önemli bir rol oynuyor.
Elmyr tem um papel importante na história do seu próprio biógrafo.
Elmyr, onlar için büyük bir utanç kaynağı olmalı.
Elmyr é um profundo embaraço para todos.
- Bu fevkalade. "bir akdeniz adası olan Ibiza'da..." "Dünyanın en iyi sahteci ressamı Elmyr Dory-Boutin'in orjinal bir Modigliani tablosu çizmesi yalnızca bir saatini aldı"
"Numa casa de £ 60.000 na ilha mediterrânea de Ibiza, Elmyr de Horay, o maior falsificador de arte do mundo, levou apenas uma hora para desenhar um Modigliani original."
Şüpheli pasaportlar ya da düzmece imzalar hakkında... tek kelime konuşulmamıştı ve Edith gelmiş burada... Clifford Irving'e, Elmyr'in sahtecilikle bir ilgisinin... olamayacağını anlatıyordu.
Não se ouviu ainda nada sobre passaportes estranhos ou assinaturas falsas e aqui está Edith a dizer a Clifford Irving que ela não acredita que Elmyr tenha alguma coisa a ver com falsificações.
O yüzden Elmyr'in oturup da o resimleri çizmiş olabileceğini düşünmedim... hatta şimdi bile düşünemiyorum.
É por isso que não posso acreditar que ele tenha feito os quadros.
Irving'in Elmyr'ı anlattığı kitabı... resimleri, onu reddedenlerin ellerinden alıp hayal kırıklığını koca bir şakaya çevirme yeteneğine sahip... bir adamın hikayesini anlatıyordu.
O livro de Irving sobre Elmyr é a história de um homem de talento mostrando os defeitos dos que o rejeitaram, e transformando as decepções numa gigantesca piada.
Elmyr'i nerdeyse 8 senedir tanırım.
Conheço Elmyr há mais ou menos 8 anos.
Ama Elmyr'in biyografisinin yazarı, çok yetenekli bir yazardı.
O biógrafo de Elmyr é um escritor muito talentoso.
Varsayalım ki Kisling, Elmyr... ve Modigliani'nin kendisi tarafından resmedilmiş... üç Modigliani tablosunu... yanyana koyduk.
Vamos dizer que podíamos achar um Modigliani feito por Kissler, um Modigliani feito por Elmyr e um Modigliani feito por Modigliani.
Eğer isim vermemiz yasak olmasaydı... her biri Elmyr tarafından resmedilmiş... postmodern akımın iftihar duyulan önemli eserlerinin sergilendiği... ünlü bir müzeden bile bahsedebilirdik.
E se os advogados nos deixassem podíamos designar um museu altamente respeitado que ostenta uma importante colecção de pós-impressionistas, cada um deles pintado por Elmyr.
Aslında 20. yy'ın büyük sahtekarlarından biri olan Elmyr'e... dalavereleri seven bu insanlar arasında... kahraman gözüyle bakılıyor... ama bunu açıkca ifade etmeye cesaretleri yok.
Elmyr, como o maior falsificador do século vinte, torna-se um moderno herói folclórico para o resto de nós. Temos um pouco de génio dentro de nós, mas simplesmente não temos a coragem e a oportunidade para o expressar.
Katalogdaki misal bu Elmyr tarafından resmedilmiş... Modigliani tablosu.
Neste catálogo havia este Modigliani que é um Modigliani feito por Elmyr.
Herhangi bir uzman, sanat simsarı... ya da müze yöneticisinin... hangi tuval Matisse tarafından... hangisi Elmyr tarafından resmedildiğini söylediklerini görmek isterdim.
Eu gostava de ver um perito ou um director de museu ou qualquer negociante de arte, a descobrir qual é o feito por Matisse, e qual o feito por Elmyr.
Elmyr gibi bir sahtekar da uzmanları aptal yerine koyarsa o zaman uzman kime denir?
Um falsificador como Elmyr torna os peritos idiotas. Então, quem é o perito?
Elmyr'in yaptığı bu resim başka ünlü bir... - Et voila. - sanat sahtekarının tablosu.
Este é um retrato feito por Elmyr, de outro famoso falsificador de arte.
Onur duyduğumu söylemem gerek. Elmyr tarafından yapılmış bir tabloda benim imzamın olması... gerçekten değerli bir şey.
Devo dizer que me sinto honrado, a minha assinatura falsificada por Elmyr num verdadeiro Elmyr, é alguma coisa!
Elmyr, ıslah oldu... ve yaptıkları ortaya çıktı - tam tersi tabii ki - bunlara rağmen hala adadaki en ünlü kişiydi - şimdilik-.
finalmente ele corrigiu-se.
Ama şimdi sahtekarlık diyarının eski kralı tacını... taklitçisine bırakıyordu. Yarın parti var. Büyük bir parti.
Elmyr : regenerado e exposto, era recentemente a celebridade número um da ilha, mas agora a coroa passou para o velho imperador, o embuste, para o fingidor.
Bunu doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz? François, tabii ki Elmyr'i ima ediyor.
Como podemos acreditar nisto?
- Gerçek adı "Elmyr Ferenc Huffman" idi.
O seu nome verdadeiro era Elmyr Ferrin Hoffman.
"Eğer Clifford, Edith'i bu işe soktuysa" diyor Elmyr...
"Clifford Irving declarou hoje que a Sra. Irving é a mesma Helga R. Hughes procurada pela polícia da Suíça e dos Estados Unidos" "Se Clifford envolveu Edith nisto", disse Elmyr,
Bunların her ikisi de diğerini ünlü yaptı.
Se dissesse a Elmyr que ele tirou vantagem de mundo, que enganou pessoas ele ficaria horrorizado. Estes dois tornaram famosos um ao outro.
ve şimdi onun... koruması oldum. Bu konuşan Mark, Elmyr'in bir arkadaşı.
Quem fala é Mark.
Görevlerini çok ciddiye alıyor.
Amigo de Elmyr. Ele leva seu dever a sério.