Emlak traducir portugués
1,155 traducción paralela
Arsa ve emlak alım satımı yapıyor.
Tem interesses na Liga NKL.
Emlak ajansı.
Ah, a imobiliária!
O emlak tabelasıyla ne yaptığını sanıyorsun?
Que andas a fazer com a tabuleta?
- Emlak işine girmiş. Bizden sadece yüzde üç komisyon alacağını söyledi.
- É agente imobiliária e cobra uma comissão de 3 porcento.
Coccia Emlak.
Coccia Imobiliária, Lda.
Bu altı üst bir emlak şirketi, canım benim.
Bolos Poodle, são a única companhia verdadeiramente estatal.
"Milyarder Max Fairbanks TUI'ın alt şirketi olan Trigram Emlak'ın iflas ettiğini açıkladı." Parasız bir adamı mı soyacağız?
"O bilionário Max Fairbanks pôs hoje a Trigram, a sua empresa, " na divisão da T. U. I., no Capítulo 11. " O homem faliu e nós vamos roubá-lo?
Berlin başkent olunca emlak piyasası hızla gelişti.
Desde que Berlim é capital, o mercado imobiliário cresceu,
Kendime buradan emlak almayı ciddi olarak düşünüyorum.
Eu até estou a pensar comprar por aí uma casa para mim.
Ona buralardan emlak almak istediğimi söyledim ;
Disse-lhe que estava a pensar comprar aqui uma casa.
Geçen onu gördüğümde emlak satın almak istiyordu.
No outro dia vi-o, estava à procura de casa.
Emlak Satış Ofisi
Agência imobiliária
Emlak ofisi piyasaları hâlâ sürünüyor.
O mercado imobiliário está em baixa.
Bunu nasıl... Geçen sene emlak işleriyle uğraşmış olan Joanne'la çalışıyorum. Onu en kısa sürede aldım.
Trabalho há um ano com a Joanne, a agente imobiliária, e quando tive oportunidade, comprei-o.
Ben emlak işiyle uğraşıyorum. Adım Alexis.
Eu sou agente imobiliária.
- Teşekkürler. - Emlak işinde misin?
- Trabalhas no ramo imobiliário?
Bu emlak ortaklığı mı?
- Pode não ser certo. Talvez seja porque o prédio vai ser vendido.
Emlak gelini mi oldum?
Serei uma noiva imobiliária?
Haftada 50 dolardan iki kez. Yılda 5200 $. - Bu altı ayın emlak vergisi.
Duas vezes por semana a $ 50 a sessão, dá $ 5.200 por ano.
Nasıl oldu da Chase Emlak'a geçen yıl 700 bin dolar fatura kesebildiniz?
Então, como é que a vossa pequena empresa cobrou mais de $ 700000 à imobiliária Chase?
Ondan emlak, iş dünyası ve spor bölümlerini istemeni istiyorum.
Quero que lhe peças a secção de negocios e desporto.
Demek ticari emlak.
Com que então, imobiliária de casas.
Ticari emlak.
Imobiliária de casas.
Aslına bakarsanız efendim ticari emlak işinin bana getireceklerini derinlemesine düşünecek fırsatım olmadı.
Na verdade, sr ainda não tive bem a oportunidade de pensar nas diversas ramificações de uma vida em bens imobiliários comerciais.
Mike bize, senin emlak dünyasında ilerlediğini söyledi.
Bem, Mike, conte-nos estás a safar-te no ramo do sector imobiliário?
Her zaman ticari emlak işine karşı bir ilginiz var mıydı?
Sempre têve esse interesse em propriedades imobiliárias comerciais?
- Emlak listesinde miydi?
- É a lista das casas disponíveis?
Çok duygu yüklü bir emlak.
É uma propriedade muito emocional.
"Emlak" demeyi bırak, komik oluyor.
Pára de lhe chamar "a propriedade". Parece ridículo.
Burayı gezerken emlak ofisimizden kimsenin dikkatini çekmemişti.
Quando a viemos ver, ninguém do escritório fazia ideia.
Emlak komisyoncusu ve avukatın da izine rastlamadım.
O mesmo se passa com a imobiliária e com o advogado.
- Emlak vergisi gecikme bildirisi.
Ordem do Tribunal.
- Nafakayi ödeyecegiz arti 100,000 $ ve cömert bir emlak iskani tabi eger beni ek yükümlülüklerden kurtarirsaniz.
Pagaremos mais $ 100.000 e um montante generoso de bens se assinares isentando-me de mais obrigações.
Emlak hukugunda güçlü bir özgeçmisi yok..
Não tinha um bom currículo em direito de propriedade.
Emlak üzerine güçlü bir özgeçmisim yok, ama sizin de yok ve bakin neler basardiniz.
Não tenho um grande currículo em propriedade, mas você também não tinha e veja o que fez.
Tedavüldeki emlak vergisi hesaplarını buldu.
e encontrou taxas de propriedades actuais.
- Bu emlak kralını öldürmemi engellemelisin.
- Tens de impedir-me de matar um senhorio de favelas.
Üzgünüm ama eğer kirli çıkı emlak kralını durdurmazsam...
Desculpa, mas se eu não impedir que aquele nojento daquele senhorio...
Kirli emlak anlaşmaları, avantalar, komisyonlar, birbirini aklamalar...
Negócios sujos, desvios, subornos, favorecimentos.
Tüm emlak işlemleri aynı emanet firmasından geçmiş.
Todas as transacções de terrenos passaram pela mesma mediadora.
Sedona ve emlak işimizi kurcalıyordun.
Continuavas a investigar a Sedona e os negócios.
Bu emlak kağıtları ipucu kabusu.
Os negócios de terras são um pesadelo de papelada.
Onu bul, emlak işi ve vur kaç olayından...
Pode denunciá-lo pelos negócios de terras
Şu emlak dolabın nasıl dönüyor?
Como funciona essa vossa tramóia dos terrenos?
- Emlak dolapları?
- A tramóia de terras?
Emlak... hisse senedi, bono.
As armas são os bens.
... emlak bürosu da koridorun sonunda.
O escritório da imobiliária é do outro lado do átrio.
- Çimlerin bakımı... - Emlak vergisini de ödemek gerek.
- E para tratar deste relvado...
Merhaba, ben Duffy Emlak'tanım.
Sim, fiquei agarrado a isto por causa de um gajo.
- Emlak, iş dünyası, spor.
Negocios e desporto.
Yani onun babasıyla. Ticari emlak işine mi?
E isso seria em um negócio de bens imóveis comerciais?