Emlakcı traducir portugués
1,105 traducción paralela
Emlakçıyla işler nasıl gitti?
Como correu, com a corretora?
Emlakçın.
- A agente imobiliária...
Burada büyük bir dolandırıcılık olmuş hem de bir emlakçılık işini üzerine kurulmuş.
Há uma acusação de lavagem de dinheiro aqui baseada num empreendimento imobiliário.
% 10'u Wall Street % 10'u emlakçı, % 10'u önceden yattıkları.
10 % Wall Street, 10 % imobiliárias e já dormira com 10 % deles.
Emlakçının listesinde.
A agência ainda a tem à venda.
Ve şu emlakçılık işi de beni çıldırtıyordu.
O emprego que a Força Aerea me arranjou dava comigo em doido.
Ne bu, emlakçı mı?
Ela é corretora de imóveis?
Ben emlakçıyı arar, fikrimizi değiştirdiğimizi acil bir işin çıktığını söylerim.
Falo com o agente imobiliário e direi que mudámos de idéias, que surgiu uma emergência.
Eminim emlakçılar küçücük mutfaklı bir eve bile 2000 dolar isterler.
Põe $ 20.000 só para a cozinha.
Emlakçı ve avukatta öyle ve kontrattaki telefon numarası gerçek değil.
Nem do real agente do estado. ou o advogado. e o número de telefone no contrato nunca esteve em serviço.
Emlakçıları arıyor ve ben de ev sahibime bildirdim.
Ele ligou a imobiliárias e eu avisei o meu senhorio.
Eğer ciddiysen bir emlakçı tanıyorum, Sam Jones, sana yardım eder.
Bem, se esta mesmo a falar a sério, eu sei dum agente imobiliário. Sam Jones, ele arranja-te qualquer coisa.
.. bana emlakçı bulmayı teklif etti.
E ele ofereceu-se para me arranjar um agente imobiliário.
"60lı yıllarda emlakçılık"
"Propriedades reais nos anos'60." Mr.
Reno'dan emlakçılar geldi.
Uns agentes imobiliários de Reno.
Bu, Cooley Emlakçılığa gidecek. İkinci katta.
Isto é para a imobiliária Coole, no piso dois.
Emlakçı geldi.
Lá vem a agente imobiliária.
Ve şu emlakçılık işi de beni çıldırtıyordu.
O emprego que a Força Aérea me arranjou dava comigo em doido.
Pekala, emlakçıya klasik hikayeyi anlatalım.
São umas férias do mesmo sexo que inclui muitos dos mesmos eventos de uma lua-de-mel.
Carlton Chase, yaşı 39, varlıklı bekar bir emlakçı.
Carlton Chase, 39 anos. Agente imobiliário rico, solteiro, sempre viveu nesta zona.
"Emlakçı Öldürüldü" "Polis Nezaretinde Şüpheli Ölüm"
AGENTE IMOBILIÁRIO ASSASSINADO Atende.
Peki ölen emlakçının konuyla ne ilgisi var?
E como é que um agente imobiliário morto entra nisto tudo?
Emlakçılık terimi.
Imobiliária a prazo.
Emlakçı boya gerektiğini söyledi.
O agente disse que só precisava de uma pintura.
- - Emlakçıyı görmemiz lazım.
- Temos de ir ver o imobiliário?
Bir numaralı emlakçı olduğunuzu sanıyorsunuz.
Pensa que é o maior.
Bir milyoner emlakçıyla birlikte kaçtı.
Ela sumiu com um corretor milionário. Um urso panda!
- Emlakçı..
- Vendo casas.
Emlakçı?
Numa imobiliária?
Emlakçımla buluşmalıyım.
Tenho de ir ter com o meu agente imobiliário.
Emlakçı bana kombinasyonu verdi.
- O imobiliário deu-me o código.
Bay Heitz, siz Bay Newman'ın emlakçısıydın değil mi?
O senhor é o imobiliário de Mr. Newman.
Hey, bu emlakçı adam.
É o imobiliário.
Emlakçı?
- Do imobiliário? - Também não.
Edwar Miller diye birini hiç duydun mu? Emlakçı.
Já ouviste falar do Edward Miller, do senhorio de favelas?
Emlakçı Edward Miller'dan mı bahsediyordunuz?
Ele estava a falar do Edward Miller, do senhorio de favelas?
Phoebe sanırım süper kötü adamlar emlakçılardan daha önemli.
Phoebe, acho que os supervilões são piores do que os senhorios de favelas.
Sen git emlakçınla ilgilen.
Vai tratar do teu senhorio.
Kiracıların biri beni aradı. Meraklı Kadın'ın emlakçıyı dehşete düşürdüğünü söyledi.
Recebi uma chamada de um dos inquilinos a dizer que a Mulher-Maravilha estava a aterrorizar o senhorio.
Salak emlakçının ben ve Cole ile derhal buluşmak istediğini söyledi.
Disse que o idiota do senhorio se quer encontrar comigo e com ele agora.
Eyalet Temsilcisi Gregory Ammas Stillson... eski emlakçı, sigortacı ve İncil satıcısı. Şimdi, Maine'in 2. Bölgesinden...
O Representante Estatual, Gregory Ammas Stillson, ex-imobiliário, agente de seguros e vendedor de Bíblias... e agora o candidato preferido... para o assento no Congresso pelo Maine.
İçeri gelin. Ben Catherine, emlakçıyım.
Sou a Catherine, agente imobiliária.
İşi bırakıp emlakçılık yapmaya başlıyorlar.
Desistem e pedem reforma antecipada.
- Bunu Napa'daki emlakçıma söyle.
- Diz isso ao meu corretor de Napa.
Cookie Kwan Batı Yakası'nın bir numaralı emlakçısı.
Cookie Kwan, agente imobiliária. A melhor do Oeste.
Ayrıca, evin kusurunu sakladığı için o emlakçıya dava açmalısınız.
E deviam ligar para a imobiliária e processá-los.
Bu sabah emlakçıya gittim, artık ev bizim.
Esta manhã fui lá e comprei a casa.
Bayan Soprano, adım Virginia Lupo. Emlakçıyım.
Mrs. Soprano, Virginia Lupo, Imobiliária RE / MAX.
Emlakçılık lisansı almayı düşündüğümde bile köpürüp kükreyen kimdi?
Quem é que se lamentou quando eu sugeri trabalhar no ramo imobiliário?
- Rosario olur mu? - Mükemmel. Şu emlakçıyla saat kaçta görüşeceğiz?
Beverly, és quase tão querido como uma pessoa de tamanho normal.
Emlakçı.
Imobiliário.