Eph traducir portugués
142 traducción paralela
Hey Eph, Dan, yapmış! Evlenmiş!
Eph, Dan, ele conseguiu, ele casou!
Dan, Eph!
Dan! Eph!
Şimdi, buradan başlayalım.
Eph, vamos começar aqui.
Ona EPH-2 verin.
Dêm-lhe o EPH-2.
EPH-2 ve psikotropik karışımı ile ondan bir şeyler çıkarabiliriz.
para aguentar uma combinação de EPH-2 com psicotrópicos.
EPH-2 denen bir başka ilaç daha var.
- Existe outra droga, o EPH2.
EPH-2.
EPH-2.
EPH-1.
EPH-1.
EPH-1 VE EPH-2 GİBİ İLAÇLARLA TEDAVİ GİRİŞİMİ İSE BAŞARISIZ OLDU.
As crianças destes "Scanners" sobreviventes também transportaram os seus géneses. Tentativas de desenvolver uma cura com as drogas EPH1 e EPH2, falharam.
Bu hayatım, EPH-3,... yeni bir kurtarma sistemi.
Isso, minha querida, é EPH-3, Uma nova droga experimental.
Eğer bu sadistte işe karışacaksa, EPH-3 ile ilgili bir şey yapmak istemem.
Não quero ter nada a ver com a EPH-3 se esse sádico estiver envolvido.
EPH-3 ile ; nöro-farmakolojik araştırmaların son mucizesi.
Com EPH-3, o último fármaco milagroso da pesquisa neurológica.
Başım bu kadar çok ağrıyordu. Ama EPH-3'ü denedikten sonra, öylece uçup gidiverdi.
Também tinha dores de cabeça assim, mas então, exprimentei EPH-3, e desapareceram de vez.
EPH-3 mi aldın?
Estás a falar do EPH-3?
Babam kalp krizi geçirmeden önce, yeni bir formül üzerinde çalışıyordu ;
Antes do ataque cardíaco do pai, ele estava a trabalhar uma nova droga, EPH-3.
EPH-3. - Biliyor musun?
- Sabes alguma coisa?
EPH-3.
EPH-3.
Bu EPH-3 prototipinin analizinde görünen arıza.
Isto é a desagregação da análise protótipa do EPH-3.
Bana şu yeni aldığı ilaç hakkında bildiklerini söyleyebilir misin?
Podes dizer-me alguma coisa sobre a nova droga que ela está a tomar? EPH-3?
EPH-3 mi? Baban geliştirdi.
O teu pai desenvolveu a nova droga.
Bu arada izolasyon için... En önemlisi EPH-3,... yada "eff" - 3 dediğimiz madde,... sadece tarayıcı deneklerde bulunan moleküler elementler tarafından elektronik sensor ile tetiklenene kadar pasif kalıyor.
De maneira a hmm... isolar o mais importante EPH-3,
Uluslararası Uydu Ağı'nda tamamen kontrol sahibiyim ve EPH-3 tam kapasite üretimde.
Tenho total controlo sobre a rede de satélites mundial. e a EPH-3 em total produção.
- Eph deyin lütfen.
- Eph, por favor.
Onun adı Kelly, oğlumun adı Zach onun için Ephraim veya Eph deyin lütfen.
Ela fica como Kelly, o meu filho como Zach, então Ephraim... ou Eph, por favor.
Ama artık konu sen değilsin Eph ne istediğin de değil, artık değil.
Mas isto não é só sobre ti, Eph, sobre o que queres, não mais.
- Artık çok geç, Eph.
É tarde demais, Eph.
Sorunun bu olduğunu göremiyor musun Eph?
Não consegues ver que é este o problema, Eph?
Neden Eph?
O que é, Eph?
Nora, beni duyabiliyor musun?
Nora, consegues ouvir-me? Eph!
Eph? Kokpit kapısı açık.
A porta do cockpit está aberta.
Eph?
Eph?
Eph.
Eph.
- Eph, bir saniyeliğine gelir misin?
Eph, pode vir aqui por um segundo?
Eph, bak.
Eph, olha.
Eph...
Eph...
Bak Eph, onlara kendini tanıt ve bununla ilgilendiğimizi söyle.
Oiça, Eph, apenas apresente-se e diga-lhes que estamos a trabalhar nisto.
Eph, buradaki salgınla ilgili bilgisi olduğunu söyledi.
- Eph! Ele diz que tem algum conhecimento sobre o surto.
Üzgünüm Eph.
Desculpa, Eph.
Polisi ara Eph, lanet olsun, polisi ara!
Apenas... Participa-o, Eph, porra, participa-o!
- Evet, Eph, benim hatam.
- Não, Eph. É sim.
Bunu anlamayabilirsin Eph ama karımı yaşatmak için her şeyi yaparım.
Podes não o compreender, Eph. Mas eu faria qualquer coisa... para manter a minha mulher viva.
Hadi ama Eph!
Vá lá, Eph!
Bir şeyler biliyor Eph.
Ele sabe coisas, Eph.
Buna hâlâ sahip olabilirsin Eph.
Ainda podes ter isso, Eph.
Orada içinden geçeni söyledi. Senin için en iyisi neyse onu yaptı Eph.
- Falou com o coração ali dentro, e ele fez o que achou que era o melhor para ti, Eph.
Bodrum kattaki mutfak Eph. Duydun mu Eph?
Na cozinha da cave, percebeste, Eph?
Drak mükemmel bir potansiyel tarayıcı,... ama sen onu diğer EPH-2 keşlerinden birine çevireceksin.
O Drak era um Scanner perfeito.
Eph.
- Eph.
Eph!
Eph!
- Eph...
Jim... - Eph...
- Eph!
- Eph!