Escondido traducir portugués
5,328 traducción paralela
Hayır, şu an bir av olduğunun farkında saklanıyor.
Não, neste momento ele pensa como um animal que está a ser perseguido, está escondido.
Eminim gizli dolapta bir şeyler saklıyordur.
Aposto que ela tem um chicote escondido algures no armário.
-... onu cep telefonu sokarken yakaladı.
- Por ter escondido um telemóvel. - Eu sei.
Benden sakladığın her şey biliyorum.
Tudo o que me têm escondido.
Bizi Chester's Mill'den getiren tünel bir dolabın arkasında gizliydi.
O túnel, em Chester's Mill, está escondido por detrás dum cacifo, ou algo do género.
Daha uzun kalmak isteyen, kayalıklarda gizlice uyuyarak, bunu yasa dışı yoldan yapmak zorunda.
Quem ficar mais de uma semana tem de fazê-lo ilegalmente, dormindo escondido entre os rochedos.
Yıllarca gölgede yaşadıktan sonra, serseri gurusu park görevlilerin sabrını tüketti ve onlar da Chongo Chuck'ın Yosemite'de yeterince kaldığını ilân ettiler.
Após viver escondido durante anos, o guru dos vagabundos tornou-se no alvo a abater para a administração do parque, que declarou que Chongo Chuck vivera demasiado tempo em Yosemite. PROCURADO
Ormanda saklanıyor anne.
Está na floresta, Mãe. Escondido.
Bunun sonucunda uzun zamandır sakladığı bir sırrı açığa çıkaracak bir takım olaylar zincirinin oluşmasına sebep oldu.
Deu origem a uma sequência de eventos, que levou à revelação do seu segredo há muito escondido.
Ve iyi de bir sebep. Ezeli düşmanımın vampir avcısı deli babasını büyüyle diriltmiş olsaydım ben de saklanırdım
Se eu tivesse ressuscitado magicamente o pai louco e caçador de vampiros do meu inimigo declarado, eu também estaria escondido.
- Temizleyip geri sakin bir yere koyarız.
Limpamo-lo e pomo-lo no sítio. Escondido à vista de todos.
- Ancak nerede saklanıyor olabilir?
Mas onde se terá escondido?
- Üç haftadır nerede saklanıyordun?
Onde estiveste escondido nas últimas três semanas?
Yani, geceleri gizlice kaçar ve atlar veya daha önceki hayatımda hiç koşmadığım kadar hızlı koşardım. Sanırım kendimle yarışmam dışında neredeyse bir yarıştaymış gibiydim.
Saía escondido à noite, para saltar ou para correr, o mais depressa possível, como se estivesse numa corrida, só que contra mim mesmo.
Annesi Laura ile birlikte saklanıyor.
Tem estado escondido com a mãe, Laura.
Yerinizin gizli olması lazım, bilinmemeli.
Precisamos de ti Escondido, não à vista.
Çalışıyormuş gibi görünüp etrafında sinsice dolaşarak seninle daha çok vakit geçirmeye çabalıyorum.
Ando escondido por aqui, fingindo trabalhar, para passar tempo contigo.
Sinsice dolaşmak mı?
Escondido por aqui?
Hayır, o yüzden yukarıda saklanıyor. Peki.
Não, por isso é que ele está escondido lá em cima.
Bana ayak diremediğine inanamıyorum.
Não posso acreditar que tens escondido isto de mim.
Bayan Marin'in komşusu bahçede bir adam olduğunu ihbar etti.
Um vizinho da Mrs. Marin viu um homem escondido no jardim.
Hanna, depo senin adına kiralanmış ve eminim Mona'nın cesedi oradan çıkacak.
Hanna, o armazém está arrendado no teu nome. E eu tenho quase a certeza de que o corpo da Mona está escondido lá.
Scott'ın yatağının altında ne sakladıklarını biliyor musun?
Sabes o que eles tem escondido no saco debaixo da cama do Scott?
Bizden ne saklıyordun Kafatası?
O que é que nos tens escondido, Caveira?
Bu yüzden buradan uzak duruyorlarmış.
É assim que este lugar fica escondido. Eu estava a sentir!
Saklanıyorum. Takip ediliyormuşum gibi hissediyorum.
Ando escondido, sinto que ando a ser seguido.
- 50 yıldır saklı mı duruyordu?
- Escondido durante 50 anos?
Tüm hayatını burada, bu mağarada saklanarak geçirip ölmeyi mi bekleyeceksin?
Vais apenas passar a vida escondido nesta caverna, à espera de morrer?
Çekmecenin arkasında buldum bunu.
Acabei de encontrá-lo escondido no fundo da sua gaveta.
Diyelim ki dondurma kamyonetine saklanan Jack'di ve korktuğu için kimseye söylemedi.
Digamos que o Jack estava escondido na carrinha dos gelados e que esteja com medo de dizer a alguém.
Dinle, dondurma kamyonunda saklanırken gördüğünü hatırladığın her şeyi... -... bana anlatmanı istiyorum.
Então, ouve-me, preciso que me digas tudo o que te lembras de ter visto enquanto estavas escondido na carrinha dos gelados.
Döneceğini bilseydim içindeki azıcık parayı gözüm gibi korurdum.
Se soubesse que ia regressar, teria guardado o pouco dinheiro que estava aí escondido.
Anahtar gizli çatı katına ait.
A chave é de um sótão escondido.
Tüm bunları sizden sakladığım için çok özür dilerim çocuklar.
Lamento imenso ter escondido tudo isto de vocês.
Gömülmüştü resmen!
Quero dizer, estava bem escondido, meu!
- Saklandığı yeri biliyor musun?
- Sabe onde está escondido?
Karısı güvenliği ektiğini ve arkadan çıktığını söyledi.
A esposa disse que ele saiu sozinho e escondido.
Denham'daki bir araba parkına gidince, Aşı gününden önceki dokuz güne kadar saklanacağım. Bir araç bekliyor olacak.
Ficarei escondido até nove dias antes do Dia V, depois deslocar-me-ei a um parque de estacionamento em Denham.
Seni kulüpten sakladığımı Wendy'ye mi söyledin?
Contaste à Wendy que te tenho escondido do Clube?
Uzun bir süre gözlerden uzak durmalısın.
Precisas de ficar escondido apenas mais algum tempo.
Twitter'a göre kaçak zırdelin Victoria Grayson cehennemdeki ya da artık neredeyse oradaki yuvasından dışarı çıktı.
De acordo com o Twitter, a tua louca fugitiva, a Victoria Grayson, acabou de emergir da sua pensão infernal, ou do buraco onde se havia escondido.
- Hem de gizli tutuyordu.
Que ela mantinha escondido.
- Polis çalınan banknotlardaki takip cihazından sinyal almış.
- A polícia recebeu um sinal do localizador escondido no dinheiro roubado.
Ortadan kaybolacaktır.
Ele há de estar escondido.
Doğru. Görünüşe göre dört saatini orada bekleyerek ve saklanarak harcamış.
Parece que ele ficou lá horas à espera, escondido.
Asla saklamamalıydık...
Nunca deveríamos ter escondido...
Bir erkek başka bir anlam taşımadan başka bir erkeğin güzelliğinden bahsedebilir.
Um homem pode comentar a beleza de outro homem sem que isso tenha qualquer significado escondido.
Gizli bir bölme ve kalıntı buldum.
Descobri o compartimento escondido e o resíduo.
Tuvale gizlenmiş.
Escondido na tela.
Evet ve iyi gizlenmiş.
Sim, e muito escondido.
- Ne?
- com um telemóvel escondido.