Espirito traducir portugués
430 traducción paralela
Daniel gerçekten iyi ve sevimli biri ve çok kibar biri denebilir galiba.
O Daniel é realmente, realmente porreiro, realmente uma pessoa doce, e é tão gentil... um espirito muito gentil, Acho que se pode dizer isso.
Bir ruh geri geliyorsa bunun belli bir sebebi vardır.
Digo-te, Rick, se um espirito regressa, é por algum propósito qualquer.
Diyelim ki Mary Meredith'in ruhu, Stella'yı bulmaya çalışıyordu ve artık onu bulduğu için, huzura kavuştu.
Supondo que o espirito de Mary Maredith tenha estado à procura de Stella, agora que a encontrou, alcança a paz.
" Bir gün uyanacağız acı ve dehşetle. Fark edeceğiz ki ruh bir batıl inanç değil, bir insanın ruhu mikroskopla inceleyebildiğimiz bir madde değil. Kadim sözler bugün de ilk söylendiği zamanlar kadar doğru.
Um dia, seremos acordados com sofrimento e horror ao compreendermos que a alma não é uma superstição, nem o espirito do homem uma substância material que pode ser vista sob um microscópio.
" Biraz iç huzuru...
" A sua paz de espirito
Acaba beyefendiden... müzayedenin usulüne uygun davranmasını isteyebilir miyim?
Será que posso pedir ao senhor para entrar no espirito dos procedimentos.
Ona karşı hislerimin, birazcık iç huzuru uğruna... onu satacak derecede körelmiş olduğu kanısına nereden vardınız?
O que o levou a pensar que os meus sentimentos por ela se deterioraram ao ponto de a trocar por um pouco de paz de espirito?
Bu yolculukta benim de yanınızda olduğumu düşünürseniz çok sevinirim. Yani manen.
Agradar-me-ia se pensasse que eu também partecipo nesta jornada apesar de apenas em espirito.
Eğer kişinin nefsi yeterince güçlü be temizse yaratığın ruhu çok yaşlanmadan önce onu vücuttan çıkartırız, fakat bir nedenden dolayı nefis güçsüzse anne babadan miras kalan bir zayıflık bir kazara doğum, o zaman...
Se a alma do homem é mais forte e limpa... normalmente exorciza o espirito da besta quando ainda é jovem, mas... se, por alguma razão, a alma é débil... e a sua debilidade é herdada... um acidente durante o nascimento, então...
Bu durumlar kurdun ruhunu savaşta öne geçirir.
Elas fazem com que se manifeste o espirito do lobo
Çıkarsız hizmet anlayışının hala olduğunu görmek güzel.
Como é bom ver que o espirito do serviço altruista ainda existe,
Ama bağırdığında domuz sürüsü gelmiyorsa... Domuzların anladığı bir dilden konuşmalısın.
Na verdade, nem é um lugar, é um estado de espirito, com um muro de pedra à volta, com 1, 5 km de altura.
Söylentiler, kıvrak bir zekaya ve dağlara uyan maceraperest bir ruha sahip olduğu şeklinde devam eder.
A história diz que foi um homem integro e de espirito aventureiro... próprio para as montanhas.
Bakışımı yakalayan dumanlı gözlerin mutlu ürpertiler ile duyguları sarsılıyor. Sıcaklığım görüşlerini değiştiriyor.
Arrepios de prazer abalam os seus sentidos O meu espirito caloroso derruba as defesas deles.
Hayır, basit ruhları var, ve sanırım basit taleplerimiz oldukça, onlara iyilik yapıyoruz.
Não, eles tem um espirito simples e acho que é melhor que eles fiquem assim só exigindo o básico para viverem.
Sen çok güçlü bir çocuksun!
Tu tens mesmo um espirito forte, rapaz!
Kendi yararı için fazla cesareti var.
Tem espirito a mais para o seu próprio bem.
Bu Kunta'ya gayret verecek.
Dá espirito ao Kunta.
Şu gurura bakın!
O verdadeiro espirito cívico.
Ama ruhum, ölüme yabancı ve aşkla tanışmamış... bir halde kilitli kalmıştı.
Mas meu espirito estava aprisionado... e desconhecia o amor assim como a morte.
Öyleyse şimdi dışarı çıkalım ve biraz ruh gösterelim.
Por isso vamos para ali e mostramos algum espirito. E agora, como vosso presidente de turma, é meu o prazer de apresentar o grande reitor do liceu Ralph Waldo Emerson...
* Geceyi aydınlatan senin ruhun...
Iluminar a noite no caminho do Seu espirito
Böylece araştırmayı keser ve en azından biraz huzur bulurdunuz.
Para poder parar de procurar e... ter finalmente paz de espirito.
Ruhu huzur içinde olsun.
Põe este espirito a descansar.
Çocuğun ruhunu sonsuz karanlığa gömecek olan ayini yapmalıyım.
Devo efectuar com ela o ritual... que confinara o seu espirito "al olvido".
- Sağlam kafa, sağlam vücutta bulunur.
- Um corpo são traz sempre um espirito são.
"Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur," diyordu.
"Um corpo saudável torna um espirito saudável".
Mizaha dair hiçbir şey hissetmiyorum.
- Esqueça as piadas. Não tenho espirito de humor.
"Yine görebilecek ve Kutsal Ruh'u hissedebileceksin."
enviou-me até aqui para que possas ver de novo e estar aberto ao Espirito Santo. "
Ve ruh.
E espirito.
Ruh.
Um espirito.
- Ruhta.
- Espirito...
¡ Filiuquei!
Espirito, esculte :
Hepimiz Romalıyız! Romalılık ruhumuzda!
Somos todos Romanos, de espirito Romano!
- Ruhun yüzünden.
O teu espirito.
Aklını. Vücudunu.
Do teu espirito, do teu corpo.
Gerçek özgürlük ruhtadır. Ejderhanın uçtuğu göklerdedir. Bırak göklerde uçan hayalin seni serbest bıraksın.
A verdadeira liberdade encontra-se no espirito, no céu onde se eleva o dragão, e será naquele onde te elevarás, naquele que te fará viver.
- Ruh, akıl ve hisle. - Ve ekonomiyle.
- Espirito, graça e sentimento.
Ülkenin her yerine yayılacağız. Bu diğerlerine de savaşma ruhu verebilir.
Vamos espalhar-nos pelo País, e pode ser que o espirito da luta se mantenha vivo.
hepsi saf ruh.
Tudo espirito puro.
Tutku, varlığın arkasında ruh olarak kalır maya.
A paixão continua o espirito por detrás da existência, Maya.
Küçük olsam da, büyüktür cesaretim kanlı savaş çağırdığında.
Embora seja pequenito, poderoso é o meu espirito quando há uma batalha sangrenta pela frente.
İlkinin ruhu yok.
Não tem o espirito da primeira parte.
keşke tulumba en dibe kadar düşmeseydi, ve keşke zavallı çiftçi, soğukkanlı davranıp... halata tutunsaydı.
Se a bomba não tivesse caido ao fundo... e se o pobre lavrador tivesse tido a presença de espirito... de se agarrar á corda.
" Ruhu bana rehber olacak...
" Com seu espirito a guiar-me
Ne felsefesi? Andy, Amerikan güreşi, cinsel tabirler, kötü bir dil. Yani ruhsal aydınlanma yolunda bir birey gibi davranmıyorsun.
Bem, Andy, a luta livre, as piadas sexistas, a linguagem ordinária, não estão a vir de um individuo com o espirito iluminado.
Öyle mükemmel ki, bundan fazla hoşlanır ve hassas ruh sağlığımı bozabilirsin.
Tao perfeito que podieis gostar demasiado e perturbar assim a minha fragil paz de espirito.
Evet, şeytani ruhlardan kurtulmanın bir yolu olmalı.
Deve haver algo aí que diga como vencer um espirito maligno.
Sorun şeytani bir ruh fiziksel evrende öldürülemez, astral evrende öldürülebilir.
O problema é que um espirito mau não pode ser vencido no plano físico. Só no plano astral. No seu plano.
Aynı hikaye. Şeytani ruhu yok etmek için birimizin gerçekten ölmesi gerekiyor.
Uma de nós tem que morrer literalmente para poder vencer o espirito maligno.
Küller küllere, ruhlar ruhlara Bu ruhu al, bu şeytanı çıkar
"Cinzas a cinzas, espirito a espirito. Leva esta alma, bane o mal."