Estrela traducir portugués
8,886 traducción paralela
Selam millet. Özel konuğumuz aramıza katıldı. O, bu yılki Cinayet Buluşması'nın yıldızı :
É uma honra apresentar-vos a nossa convidada especial e a estrela do ano no clube da matança.
Önce tepeye yıldızı takalım.
Devíamos pôr a estrela primeiro.
Yıldız nerede?
Onde está a estrela?
AKSİYON YILDIZI AKSİYONDA!
ESTRELA DE AÇÃO EM AÇÃO!
Şimdi benim ünlü film yıldızı oğlum burada olduğuna göre böylesi zorlu ve karanlık bir zamanda her birinize gerçek renklerinizi gösterdiğiniz için teşekkür etmeme izin verin.
agora que o meu famoso filho estrela de cinema está aqui, deixem-me agradecer a cada um de vocês por me mostrarem quem realmente são neste período escuro e difícil.
Cindy, Falcon Crest ve Dynasty'nin yıldızlarından Sarina Kimball'la... Sarina'nın kendi tasarımı olan yeni abiye kıyafetleri konuşacak.
A Cindy vai falar com a Sarina Kimball, antiga estrela de Falcon Crest e Dinastia... e ela vai contar-nos tudo sobre a sua nova linha de vestidos.
Büyük yetenek yarışmasında rodeo yıldızı olacağım.
Vou ser uma estrela de rodeo no espectáculo de talento.
Beraber altın yıldızı kazanacağız.
E juntos vamos ganhar a estrela de ouro!
Altın yıldızı kazanmak için buna mecburum.
Tenho de o fazer se quero ganhar a estrela de ouro.
Buna ne demeli Charlie Brown, okulun yıldızı oldun.
Que tal, Charlie Brown? Agora, és a estrela da escola.
Bu kalitede bir özetle altın yıldızı kazanmanız kaçınılmaz.
Vocês dois vão ganhar a estrela de ouro com um ensaio desta qualidade.
Bu yıldızlardan birinin benim yıldızım olduğunu hayal ederim. Böyle anlarda hep yanımda olduğunu ve "Pes etme evlat" diyerek beni teselli ettiğini düşünürüm.
Sempre pensei que uma daquelas estrelas era a minha estrela... e, em momentos como este, sei que a minha estrela estará lá sempre para mim.
Bir şey olmaz sana Süperstar.
Vai correr tudo bem, estrela.
Sakın Ölüm Yıldızı'ndan bahsetme.
E não me diga, Estrela da Morte.
Ölüm Yıldızı buydu.
Isto era a Estrela da Morte.
Kırmızı-1'i kaybettik.
Acabámos de perder a Estrela-1.
Artık geri geldim. 3.yıldızımı alacağım.
Vou conseguir a minha terceira estrela.
Conti 3.yıldızın peşinden gideceğini söyledi.
O Conti disse-me que vai atrás da terceira estrela.
Sadece tek bir Michelin yıldızı almak için, Luke Skywalker gibi olmalısın.
Para se ter uma estrela Michelin, tens de ser como o Luke Skywalker.
Mutfağım dünyanın en iyisi olacak... ve üçüncü yıldızı alacağız.
A minha cozinha será a melhor do mundo. e iremos ter a terceira estrela.
3.yıldızın peşine düştüğün hakkında aptalca bir dedikodu duydum.
Ouvi um rumor idiota que ias tentar a terceira estrela.
Kendi yıldızını almak için onu bir basamak olarak kullan.
Usa-o como trampolim para teres a tua estrela.
3.yıldızı almanı istiyor.
Ele quer que tenhas a terceira estrela.
Eğer bu 3.yıldızı alırsan ne olacak?
Que acontece se tiveres a terceira estrela?
3.yıldızımı alamadım.
Não obtive a terceira estrela.
Ufaklık bir Star.
O puto é uma estrela.
Şu aralar hiç bir pop yıldızından çalıp çırptın mı?
Gamaste a alguma estrela pop, ultimamente?
Chen, Çin savunma bakanlığının gözde elemanıdır işbirliği yapalım mı onlarla?
Ela é uma estrela em ascensão na defesa cibernética. Queres te aliar a eles?
Eski çocuk yıldız Walker'ın filmleri yarım milyar dolar ciro yapmıştı.
Uma antiga estrela em criança... AIRBANDS O MUSICAL... os filmes de Walker arrecadaram mais de 500 milhões de dólares.
Film yıldızı be.
Estrela de cinema, mano.
Yani sen bir film yıldızısın be.
És o raio de uma estrela de cinema.
Şu yıldızın adı ne?
Que estrela é aquela?
- Kuzey yıldızı, Polaris.
A Estrela do Norte, a Polaris.
Genelde 2 veya 3 kez gidilmesi gerekir. Ama henüz bir star değildi. Etrafı paparazilerle çevrilmemişti.
Muitas vezes é preciso ir duas ou três vezes, mas ela não era uma estrela, não vivia cercada por paparazzi.
Onun ticari bir'star'a dönüşümü.
Aquilo que a transformou em estrela comercial.
Büyük bir yıldız olduğundan ve her taraftan baskı geldiğinden "Back to Black" albümünü okumaya devam etti.
Mas como ela era uma estrela tão grande e havia muitas pressões, ela tinha de continuar a cantar o "Back to Black".
Şurdaki bronz yıldız.
Esta é a estrela de Bronze.
N'aber?
Então, super estrela!
Yetişkin film yıldızı ismi gibi geldi bana.
Parece uma estrela de filmes porno.
Nesin sen? Porno yıldızı mı?
É alguma estrela porno?
Oyuncu, porno yıldızı.
Malta. atriz e estrela da pornografia.
Ben porno yıldızı değilim.
O quê? Não sou uma estrela da pornografia.
Daha önceki sunumlarımda söylemiştim babam benim büyük bir futbol yıldızı olmamı istemiş.
E já disse isto antes, nas minhas apresentações, ele tinha grandes sonhos de eu ser uma estrela do futebol.
Tekerlekli sandalyedeyken, futbol yıldızı olamayacağım açık.
Bom, obviamente que, estando numa cadeira de rodas, não vou ser a próxima estrela do futebol.
Gregori, tahtaya henüz yaptığım sayıyı koymadım.
Gregori? Ainda não pus a minha estrela dourada.
Sonsuza dek parmağına yapışmadan git ve koy bakalım.
Vai lá por a estrela, antes que fique colada para sempre ao teu dedo.
Hepinize karşı dürüst olmak gerekirse, bu gecenin pop starını seçmek kolay değildi.
Para ser honesto, a escolha da estrela desta noite não foi fácil.
Sonuç olarak kimse pop star olma... onuruna sahip olamadığı için... bu akşam... bunu paylaştıracağız.
Por fim, decidi que, uma vez que ninguém é merecedor do título de estrela, esta noite ele será partilhado.
Doğru konuşmak gerekirse, Ariana bu hafta pop star olmaya en yakın kişiydi.
Para ser justo, foi a Ariana quem esteve mais perto de ser a estrela da semana.
Salı günü annesiyle yaşadığı kıyafet sorunu bir yana, o bir yıldız gibiydi.
Aparte um incidente menor com a roupa da mãe, ela foi uma estrela.
- Başka bir Ölüm Yıldızı.
É outra Estrela da Morte.