Està traducir portugués
813 traducción paralela
- Elbette, hemen şurada.
- Claro, està ali.
- Patron seni telefona istiyor.
- O paträo està ao telefone.
Birinin hala temposu eksik.
Alguém ainda està fora do compasso.
- Bu çok daha iyi, teşekkürler.
- Està muito melhor, obrigado.
- Günde sekiz saat, Bay Curtis güzel kızların arasında.
- Ele està 8 horas por dia rodeado de moças.
Montumun cebinde, eğer gidip bakmak istersen.
Està no bolso do meu casaco, se quiseres procurar.
- Pekala, ne yapmamı istiyorsun?
- Està bem. Que quer que faça?
Ve çılgınca mutlu olduğunu yazabilirsiniz.
Cite-a. Diz que està "delirante".
"Bu haber, Cortland Tiyatrosu'nun modern revüsünün danslarını yöneten ünlü koreografın dostlarını şaşırtacak."
"O noivado surpreenderà muitos amigos do famoso coreógrafo, que està a dirigir os números da revista do Cortland Theatre."
Ve bunu fazla uzatıyor.
Està a ir longe de mais.
Tabii burada.
Claro que està.
Pekala, haydi gel Tom.
Està bem. Anda, Tom.
Pekala.
Està bem.
Karanlıktayım.
Està escuro.
Sesi o çıkarıyor.
Està a fazer barulho.
Tamam dostum, bunu kendin bulacaksın.
Està certo, amigo, vou deixà-lo descobrir sozinho.
Selam asker. Tempon eksik.
Soldado, està fora do compasso.
Eminim çalan adam şu anda acılar içindedir.
O homem que o tirou já està a sofrer por isso.
Kötü bir durumdasın.
Està em maus lençóis.
Ayrıca rolü başkasına söz verdim.
Além disso, o papel já està prometido.
- Evet, hazır.
- Està, sim.
Dairende, bavulumda. Sonya...
Està no teu apartamento, na minha mala.
Şu an dairesinde ve Albay Shiller yarım saat sonra gelecek.
Està no apartamento e o Coronel Shiller näo tarda aí.
Pekala dostlar.
Està certo.
İşte burada.
Aqui està ele.
Yani, orada çalışıyorlar.
Està de pernas para o ar.
Muslukçu var.
Està lá um canalizador.
- Duşu tamir ediyor.
- Està a arranjar o duche.
Tahminimce bununla uğraşıyordur.
Pressinto que està a tratar disso.
Yüzbaşıyı arıyorsan evde yok.
Se procura o Capitão, ele não està.
NEDEN MAHKEME YOK?
ONDE ESTÀ O JULGAMENTO?
GÖK KANCASI OPERASYONU'NA YAKLAŞTINIZ
ESTÀ A CHEGAR À OPERAÇÃO ANZOL NO CÉU
Minik Kontes, uyuyor musun?
Pequena condessa, està dormindo?
İşte benim zavallı Leydim.
E aqui està a pobre.
Cathy, Mardi Gras balo giysisini giyiyor.
Està a usar o vestido do baile do Carnaval.
İlaç ve soğuk kokteyl zamanınız geldi.
Està na hora do remédio e do daiquiri.
- Tamam o zaman!
- Està bem, tome!
Pekâlâ doktor.
Està bem, Doutor.
Pekâlâ.
Està bem.
- Çok hoş görünüyor.
- Està linda.
Kendi giysilerini giydi.
Està a usar a roupa dela.
Ayrıca hemşirelerin binasına yerleştirdim.
Està na ala das enfermeiras.
Çok karmaşık bir durum ama şu yeni avukat Bay Brossard vasiyetnameyi onaylatmaya çalışıyor.
É muito complicado, mas Mr. Brossard, o novo advogado... -... està a tentar que seja ratificado.
- Öyle olmaya mı çalışıyorsunuz? - Hayır, çalışmıyorum.
- Està a tentar parecer?
İlaçların etkisinden yeni çıkıyor.
Està a acordar.
Çok hoş görünüyor, değil mi?
Està linda, näo está?
Pekâlâ! Başaramadım.
Està bem, eu falhei.
Doktor Cukrowicz nerede?
Onde està o Dr. Cukrowicz?
Catherine nerede?
- Onde està a Catherine?
Bu da istediğiniz şey.
- E aqui està o que me pediu.
- Tamam Vi Yenge.
- Està bem.