Evde misin traducir portugués
503 traducción paralela
Jean, hala evde misin?
"Jean, você ainda não saiu?"
Evde misin?
Está aqui?
Stella, evde misin?
Stella!
Evde misin diye, her gün aradı.
Telefonou toda a semana para ver se já tinhas chegado.
Evde misin?
Estás em casa?
Dan, evde misin?
Dan, está em casa?
Bu akşam evde misin?
Ficas em casa hoje à noite?
Hey İhtiyar. Bu gece evde misin?
Oh, Velhote, estás em casa?
Tommy, evde misin?
Tommy, estás aí?
Tamam. Neredesin? Evde misin?
Onde estás?
Janet, evde misin?
Estás em casa?
Gary, evde misin?
Gary, estás em casa?
Evde misin?
Marty, estás cá?
Evde misin?
Onde estás? Em casa?
Sarah, evde misin?
Sarah, estás em casa?
Russell, evde misin?
Russell, estás aí?
Evde misin, Marguerite?
Está aí Marguerite?
- Artık evde misin?
- Você fica em casa hoje.
- Molly, evde misin?
Estás em casa?
Margaret, evde misin?
Margaret, estás aqui?
Hey! Maymun kafa! Evde misin?
Cara de Vómito, estás em casa?
Orada mısın? Evde misin?
"Está aí?" "Está em casa?"
Nancy! Nancy, evde misin?
Nancy, estás em casa?
- Evde misin?
- Estás a ouvir?
O lanet bodrumda çok fazla zaman geçiriyorsun. Evde misin değil misin hiç bilmiyorum.
Passas tanto tempo naquela maldita cave, que eu nunca sei se estás em casa ou não.
Vi, evde misin?
- Vi, estás em casa?
Evde misin, müsait misin, yanında biri olup olmadığı ya da yalnız olup olmadığını sormak için.
Sabes, ver se estás em casa, se não há problema, se não tens ninguém contigo, se estás sozinha.
Cumartesi evde misin?
Vais estar aqui no sábado?
Merhaba Al, evde misin?
Olá. Al, estás em casa?
Anne, evde misin?
Não estás ai?
Beyefendiye evde olmadığımı söyler misin?
Diga a este senhor que não estou.
Evde değil misin, Cathy?
Não estás em casa, Cathy?
Bu evde yaşamama izin verir, yevmiyemi kabul eder misin?
Deixavas-me viver nesta casa e ter o meu próprio salário?
- Yargıç, bizim evde olduğumuzdan emin misin?
- Juiz, estamos na sua casa?
Söylesene, hep bu evde kilitli misin?
Mas gostas mesmo de estar sempre fechada em casa?
Evde çıplak bir adamın dolaşmasını ister misin?
Não querem um homem nú a passear pela casa, pois não?
Yo, yo, yo, evlilik hayati... Hem bilir misin ne derler... erkegi çeken yataktir, ama... evde tutan mutfaktir.
Não, não, não, é a vida de casado... e, sabes o que se costuma dizer... é o pó de arroz que dá interesse aos homens, mas é o fermento que os mantém em casa.
Mendilimi evde unuttum. Seninkini ödünç verir misin?
Esqueci-me do meu lenço.
Farkında değil misin yoksa Frederick? Bu evde bir şeyler değişiyor.
Não percebe que algo está a mudar nesta casa?
Kapa çeneni ve istiyorsan git teneke askerlerinle oyna. Seni evde tutmak bana ne kadara maloluyor bilmek ister misin?
Cala-te e brinca às guerrinhas se te agradar.
Evde misin?
Rose?
- Evde bir erkek istemez misin?
Queres companhia masculina?
Tatlım, onunla birlikte evde kalmamı ister misin?
Querido, queres que fique em casa com ela?
Evde yemez misin hiç?
Nunca comes em casa?
Evde kendi sapanını sürmek istemez misin?
Ou não queres chegar a casa e fazer a tua própria lavoura?
Evde dolu bir silah olsa kendini güvenlikte hisseder misin?
Sentes-te mais segura com uma arma?
Evde misin?
Está em casa?
Evde öğrenmek konusunda kendini disipline eder misin, Beth gibi?
Consegues disciplinar-te para estudares em casa, como a Beth?
Kramer, bunu evde yapabilir misin?
Podes fazer isto em casa?
Salmoneus, evde misin?
Parece que não. Tem alguma ideia onde pode estar?
- Evde olacağım. - Sen iyi misin?
- Estás bem?
misin 24
mısın 19
evde mi 56
evde kimse yok 70
evde kimse yok mu 61
evde yok 32
evde kimse var mı 101
evde değil mi 17
evde kimse yoktu 16
evde görüşürüz 46
mısın 19
evde mi 56
evde kimse yok 70
evde kimse yok mu 61
evde yok 32
evde kimse var mı 101
evde değil mi 17
evde kimse yoktu 16
evde görüşürüz 46