Evy traducir portugués
67 traducción paralela
- Bu kız kardeşim Evy.
- Esta é a minha irmã, Evy.
Anahtar!
- A chave! - Evy?
Haydi Evy!
Vai, Evy!
- Evy!
- Evy!
Afedersin ama adam "burada kalın" demedi mi Evy?
desculpa, mas ele não disse para ficarmos aqui? Evy!
- Evy?
- Evy?
- Mumya sanki Evy'den hoşlanıyor.
- Parece gostar da Evy.
Sonra Evy'nin peşine düşecek.
Depois procurará a Evy.
- Haydi Evy.
- Vamos, Evy.
- Haydi Evy.
- Vá, Evy.
Onu buldum Evy!
Encontrei-o, Evy!
Evy!
Evy!
Acele et!
Depressa, Evy!
Evy, en az 3000 yıldır buraya kimse ayak basmadı.
Evy, nunca ninguém aqui esteve, pelo menos nos últimos 3000 anos.
- Evy, bilemiyorum.
- Evy, não sei se devemos.
Durum kötü, Evy.
Isto está mau, Evy.
Evy, ne düşündüğünü biliyorum... ve cevabım'hayır'.
Evy, sei o que estás a pensar... e a resposta é não.
Evy, o acayip rüyayı altı hafta önce görmüştün, değil mi?
Evy, aquele teu primeiro sonho foi exactamente há seis semanas, não foi?
Evy'den mi bahsediyorsun?
Está a falar na Evy?
Evy kaçırıldı.
A Evy foi raptada.
Onu geri getireceğim, Evy.
Hei-de salvá-lo, Evy.
Evy, bu rüyalar ve hayaller yüzünden son günlerde pek kendinde değilsin- -
Evy, eu sei que não tens andado em ti, com esses sonhos e essas visões- -
Evy'nin gördüğü hayalleri başka nasıl açıklarsın?
Que outra explicação há para as visões da Evy?
Gün, bugündür, Evy.
É hoje, Evy.
Geri dön, Evy.
Volta, Evy.
- Evy'den borç alsaydın ya?
Tem algo para mim?
Haydi, Evy, Viagra kulaklarımı yakmaya başladı.
Vá lá querida, o viagra está a começar a fazer com as minhas orelhas ardam.
* Mutlu yıllar sevgili Evy * * Sevgili babaanne * * Mutlu yıllar sana *
Muitas parabéns querida Eve... Parabéns a você!
- Evy, senin için çok özel bir hediyemiz var.
Oh, e agora, Eve... Nós temos um presente muito especial para ti.
Evy, ben geldim!
Evy, cheguei.
Evy, Rick.
Evy, Rick.
Biraz huzur ver, Evy.
- Não comeces, Evy.
Ama Evie, sırf anma toplantısına yetişmek için buraya uçuyor orada görüşürüz.
Sim. Mas a Evy vai voltar para a reunião de ex-alunos, por isso, vemo-nos lá.
Belki bu tam olarak Evie'nin suçu sayılmaz ama ailemle birlikte, yeni bir iş bulana kadar Florida'da yaşamam gerekiyor.
Talvez não fosse culpa da Evy, mas fui viver com os meus pais até encontrar outro trabalho.
Evie, Nikaragua'ya asla gidememiş.
A Evy nunca chegou à Nicarágua.
En başta Evie'nin olacaktı, şimdi alma sırası bendeydi.
A Evy ficou com ele e agora era a minha vez.
Evy nasıl?
Como é que está a Evy? Bem.
Senle Evy iyi misiniz?
Está tudo bem entre ti e a Evy?
Evy ile konuştum.
Falei com a Evy.
Evy, dışarı çıkar mısın, lütfen?
Evy, podes vir aqui fora, por favor?
Evy, bu Dedektif Krasno.
Evy, este é o Detective Krasno.
Bir şey yok, Evy.
Tudo bem, Evy.
Evy, o gece olası bir olayla ilgili bazı sorularımız var.
Evy, temos algumas perguntas sobre um possível incidente naquela noite.
Bugün Evy geldi.
A Evy passou por aqui hoje, e...
Sonra onu Evy'e yanaşırken gördüm.
- Então, vi-o a dar em cima da Evy.
Evy Dominguez?
- Da Evy Dominguez?
Evy ve Taylor'u yolun kenarında bırakan kişi.
Foi ele quem deixou a Evy e o Taylor na berma da estrada.
- Evine git, Evy.
- Vai para casa! Vai para casa, Evy!
- Koş Evy!
- Corre, Evy!
- Anahtar lazım Evy!
- Precisamos da chave, Evy!
- Evy neredeydi?
- Onde é que estava a Evy?