Extasy traducir portugués
32 traducción paralela
Bu gece aramızda. Belki, hepimiz yalvarırsak ya da biraz extasy verirsek buraya gelip bir şarkı söyler.
Ora, ela está aqui esta noite e acho que se nós lhe suplicarmos, ou talvez se lhe oferecermos algum Extasy, ela suba aqui para nos brindar com um pouco do seu estilo vocal.
Her neyse, Christopher onun kulüpte satmasına izin vermedi. Ama arada bir bana extasy falan satardı.
De qualquer maneira, o Christopher não o deixava vender no clube, mas, de vez em quando, ele vendia-me Ecstasy ou outra coisa.
Bunun extacy olduğuna emin misin?
De certeza que isto é extasy?
Henry'yi Viagra kullanması için ikna ettim, ve yarım'Extasy'.
Convenci o Henry a experimentar o Viagra, mais meio Ecstasy.
Yani, benim ekstaziyi denediğim zamandan bile daha çılgınca davranıyor.
Ela está tão maluca como eu quando tomei extasy.
Noel'de, onlardan biri bana birkaç ekstazi verdi, yani... O bir...
No Natal, um dos gajos tinha um pouco de extasy, do género, aquilo foi...
Partide şiddetli tepki veren herkesin kanında ecstasy çıktı.
Os festeiros que apresentaram reacção violentas foram testados positivos para MDMA. Extasy.
Şu anda extasy'nin etkisindeyim. Söylediğin hiçbir şeyi anlamıyorum.
Estou chapada, não posso entender o que está falando
Ecstasy müthiştir.
O Extasy é mesmo muito bom.
Emily Kelso onu bıraktıktan bir kaç yıl sonra Extasy satarken tutuklanmış.
Emily Kelso... foi presa uns anos antes por tráfego de ecstasy.
Bilmiyorum, extasy, kapton...
Não sei, algo como...
Extasy'yi aspirin gibi yapıyorlar.
Faz o ecstasy parecer uma aspirina
- Ve extasy de tabii.
- E o ecstasy.
Nasıl A kalite extasy pişirip sıkıştırabileceğimi öğrenmek istiyorum.
Quero aprender como cozinhar e processar Ecstasy de alta qualidade.
Ekstazi alalım mı?
Vamos tomar Extasy.
- Bakalım, bu extacy bu da ve bu da bir at sakinleştirici, Bu hızı, bu bir Tic Tac, ve...
- Vejamos. Isto é extasy, e isto um tranquilizante para cavalo isso é speed, e isto um TicTac...
Bugünlerde çocuklar eroin, extasy gibi şeyler istiyorlar. Ne varsa bu pisliğin içinde.
Os miúdos de hoje em dia só querem Heroína, Speed, Special K, ou qualquer outra coisa derivada disso.
Extasy satmaktan ve bir kişiye saldırmaktan birkaç kez yakalandı.
Foi detido um par de vezes por tráfico de ecstasy e cometeu uma agressão há uns tempos.
Doktor resmi kararını açıklamadan, uyuşturucu testi yapar mısın?
Doutor, importaria-se de fazer um exame toxicológico para despistagem de extasy antes que faça a sua conclusão oficial?
Metamfetamin bulundurmaktan.
Por posse de extasy.
Ve o arkadaşıyla, biraz metamfetamin almayı başardı.
E usou extasy naquela noite com o seu amigo.
Hâlâ, onu öldürenin kurşun olduğuna, oldukça emin olsamda, Ölüm saatindeki metamfetamin oranı çok yüksek.
Embora eu tenha a certeza que foi uma bala que a matou, ela estava bem alta com extasy no hora da morte.
Jasper'ın elinde extasy vardı. "Verecek" birini arıyordu yani.
O Jasper orientou-se com Ecstasy, por isso de certeza que ia querer dar uma.
Ayrıca Ecstasy'e, esrara metilfenidata da mı ihtiyacı varmış?
E também precisava de extasy, maconha e metilfenidato?
Caitlin. Bir tablet extasy'i bölüştük.
- Dividimos um comprimido de "X".
Ekstazi gücünü tersine çevirir biliyor musun?
Sabes que o extasy reverte o teu poder?
Kara kaplumbağama ekstazi verdim.
- Dei extasy a uma tartaruga.
Çocuklar, sizinle bir saniye konuşabilir miyim?
Os festeiros que apresentaram reacção violentas foram testados positivos para MDMA. Extasy.
- Ekstazi alalım mı?
Vamos tomar Extasy.
- Kaplumbağaya ekstazi mi verdin?
- Deste extasy a uma tartaruga?
Ecstasy'yi suyun içine koyup içmişler.
Deve ser para se manter hidratado com o Extasy.