Fecal traducir portugués
78 traducción paralela
Bu ev çocuğu hapse girdikten sonra meğer Major Ligde süper bir defansmış.
Resultou ser um viciado fecal. - Ele follaba com os meninos. - O que?
- Bir b.k olmaktan iyidir.
Melhor que ser um viciado fecal. - Um quê?
O dışkılarla ilgili manyak şeyler anlatmaya başladığı zaman var ya?
Mas começou a me chamar viciado fecal.
Bu beni dışkı manyağı yapmaz.
- Por isso não sou um viciado fecal.
Kurbanı örttük, ama fail kendi pislik kalıntılarının üstünü örtmüş zaten.
Tapámos a vítima mas, foi o assassino que tapou a matéria fecal.
Danimarka'yı bir cehenneme benzetmiş.
Mas chamou á Dinamarca um "Inferno Fecal".
Bu ne böyle, dışkı gibi?
Que pedaço de matéria fecal.
... dışkı numunesi için yolladım.
Kingsley para ir recolher uma amostra fecal.
Ve milletin annesi babası çatıdan aşağıya doğru dışkı bırakacak.
E os pais do pessoal vão atirar matéria fecal pelos telhados abaixo. Que horror!
Bob Hope'un tabure malı. Onu patlatacağız.
É o espécime fecal do Bob Hope.
Fare malzemeleri.
Matéria fecal de rato.
Dr. Zarkizein bayan için dişçi arması istedi.
O Dr. SarKizan precisa que faças... "um zame fecal à mis-Kitay?" lsso faz algum sentido para ti?
Kedi için dışkı taraması. Sorun değil.
Um exame fecal à Miss Kitty.
Bunu, yırtılan bir bağırsaktan çıkan dışkı yağlarını incelemiş bir kadın mı söylüyor?
Fala a mulher que analisou gordura fecal de um cólon rebentado.
- Baba yerdeki dışkı olabilir.
- Aquilo pode ser matéria fecal.
Sahibi Nicholas Vanderpark ve yeni ortağı Tim Dingman Amerika'da büyük bir başarı elde eden dışkı yok edici ürünlerinin tüm serisini Avrupa'ya tanıtmak için İtalya'ya geldiler.
O CEO, Nicholas Vanderpark, e o seu novo sócio, Tim Dingman chegam a Itália para apresentar à Europa a linha completa de produtos de remoção fecal que teve um imenso sucesso nos Estados Unidos.
At uzun süre belli bir kimyasalı aldığı için ölmüş. Tek başına zararsızdır, ama belli dışkı bakterileriyle birleşince ölümcül zehre dönüşür.
O cavalo morreu da ingestão prolongada de certo químico que, por si só é inofensivo, mas combinado com uma bactéria fecal torna-se um veneno mortífero.
Dışkı veya oral yoldan geçerler.
Fecal ou oral, normalmente.
Aynen istedikleri gibi.
Gravidade fecal.
Ciğerlerinde dışkısal madde bulunduğunu yazıyor.
Encontraram material fecal nos pulmões dele.
Ayaklarında bulduğum izler ise dışkı idi.
A Pesquisa também têm isso, junto com a matéria fecal que eu raspei dos pés dele.
Baş yarasında dezenfektan, deodorant ve dışkı izleri olan ölü bir adam var ama ne cinayet silahı ne de şüpheli var.
Tenho um morto com vestígios de desinfectante, desodorizantes e matéria fecal numa ferida na cabeça, mas não tenho arma do crime nem suspeitos.
Dinle, atık yönetimi uzmanı değilim ama dışkı maddesi üstten çıkmaz mı?
Ouça, não sou experiente em tratamento de resíduos mas o material fecal não vai sair por esta saída aqui?
Dışkı ayrımını yapıyorum şuanda.
Estou a fazer flutuação fecal.
Bir şeyler çalmak istiyordum ; ama Krist hâlâ benim en çok istediğimdi.
Queria alguém com quem tocar mas o Kris nunca quis, até que fiz a demo'Fecal Matter'com o Dale.
"Fecal Matter" a tatil yaptırdığım güne kadar her zaman Krist'in müziğimi duymasına çalıştım ve o, hiç dinleme zahmetine girmedi sonra, bir gün bana geldi ve dedi ki :
E estava sempre a pô-la ao dispôr do Kris para ele a ouvir, mas ele nunca se deu ao trabalho. Até que um dia ele me disse :
İnce bağırsaklar düğümlenip patlayabilir, etrafa dışkı...
O intestino delgado pode ficar enrolado e explodir, mandando matéria fecal...
Evet, hayvanların dışkılarından kalıntılar içeriyor.
Que contem matéria fecal de animais.
Ve kalın bağırsağın etrafında sıvı var, yani delinmiş olabilir ve aort düzeltilse bile kalın bağırsağın içeriği dışarı çıktığı için enfeksiyon riski var, ve bu komplikasyon ölümcül olabilir.
Em volta do cólon existe líquido, o que pode indicar que o cólon tem uma ruptura e há matéria fecal a flutuar que pode infectar a reparação da aorta, e uma complicação destas pode ser fatal.
Gemilerinizden biri kara maddeye isabet etti. Doğal bir kaynak olmadığının tam farkında değillerdi. Ama aslında yüz yıllık Nibblonian dışkısı birikintisiydi.
Uma das naves da vossa DOOP encontrou matéria negra, sem perceber que não era um depósito natural, mas antes séculos de matéria fecal nibbloniana.
Kocaman bir dışkı dolması.
Ena! A grande enchilada fecal.
Çünkü bu yerlere karaciğeri, bağırsakları ve diğer dışkı organlarının sıvılarını akıtıyor.
Porque é aí onde ele gosta de largar a bílis, intestinos e matéria fecal.
Aslında, dışkı organizma bakterileri, streptokok ve kurtlar.
Na verdade, é a bactéria fecal coliforme, streptococcus e larvas.
- Ve bunu,.. nasıl desem, bir dışkı transplantı ile yapacağız.
- Efectuando o que se chama um transplante fecal.
Sümükler dışkı gibidirler.
Os macacos são como a matéria fecal.
- Dr. Fecal?
- Dr. Fecal?
Kahverengilik dışkıdan olabilir. Bir fistül...
- O castanho pode ser fecal.
E. koli öncelikli olarak dışkıdan bulaşır.
A E. coli é espalhada através de matéria fecal.
- Kir, polen bakır tel parçaları ve dışkıdan oluşan bir karışım.
- Contém poeira, pólen, aparas de metal de fios de cobre e matéria fecal.
"görev" bokunu koyup insanı heyecanlandırıyorlar. Yani işin içinde dışkı meselesi olması seni heyecanlandırdı öyle mi?
Então, ficaste empolgado quando pensaste que havia matéria fecal envolvida?
Dışkı meselesi de neymiş?
- Que diabo é matéria fecal?
Bağırsağınız delinebilir ve karın boşluğunuza dışkınız karışabilir, o yüzden bekleyemeyiz.
Pode ter perfuração do intestino e ficar com matéria fecal no abdómen, portanto não podemos esperar.
Sıçma meraklısı arkadaşımız pencereden mi girdi dersin?
Acha que o nosso amigo fecal entrou por esta janela?
Bana sıçtığı boku fırlattı!
Ele atirou o seu material fecal para cima de mim!
Ayrıca gaita örneklerinde larva ya da yumurtaya da rastlanmadı.
E não havia larvas nem ovos na amostra fecal.
Dışkısında yumurta ya da sistemik eozinofili görülürdü.
Teríamos vistos ovos na amostra fecal ou eosinofilia sistémica.
Testlerin yataktaki bulgularda pozitif gösterdiği şeyler meni, vajinal salgılar tükürük ve dışkı. Hem insan hem de hayvana ait.
Os testes laboratorias deram positivo para semén, secrecções vaginais, saliva, e material fecal, ambos, humano e animal.
Hala hasta bir adam olup, yatalak olup, birçok kişinin bulunduğu bir odada televizyon izlemeye çalışarak, kolostomi torbası bağlı bir halde salyalar akıtarak öleceğimi düşünüyorum.
Ainda imagino que vou acabar como um idoso, num lar, a ver uma televisão comunitária, a babar, com uma algália fecal.
Seviyorum evet, tabii uygunsuz bir şekilde salınmış dışkıların karıştığını düşünmediğim sürece.
E adoro, se não pensar na contaminação fecal pela manipulação incorrecta dos esgotos.
Ama bokla örtülmüş bir lağımda bile olsam beni mutlaka bulur.
Ele conseguiria encontrar-me mesmo se eu estivesse no fundo dos esgotos coberto de matéria fecal e urina.
- Evet.
- Aqui está um rasto de matéria fecal.