Ferro traducir portugués
5,662 traducción paralela
Bana bir golf sopası verip, bahçenin yolunu göster bakayım.
Dá-me um taco nove de ferro e leva-mo até ao quintal das traseiras.
Burada kazayağı ve metal kesici var.
Encontrei um pé de cabra e uma tesoura de cortar ferro.
Dwight'ın başındaki yaranın açısını düşünecek olursak bence 7 iron ya da belki de 6 iron kullandınız.
A julgar pelo ângulo da ferida na cabeça do Dwight, utilizou um taco "Ferro 7", ou talvez um "6".
Norman Sontag'in sopasıyla yaptığı hasar Dwight ölmeden saatler önce olmuş.
A ferida do taco "Ferro 7" do Norman Sontag, foi feita horas antes do Dwight ser morto, a julgar pela reacção inflamatória...
Eğer bilek güreşinde sizi yenersem sorulara cevap verirsiniz.
Se eu ganhar o braço de ferro, vai ter de se submeter a um interrogatório.
İki hafta içki içmemek seni Demir Adam yapmaz.
Não beber em 2 semanas não te faz o Homem de Ferro.
Buharlı ütüde yaktım.
Queimei-me com o ferro.
Lehim aleti, mavi kumaş boyası mikrofon, USB sürücü ve boş kutular.
Ferro de soldar, tinta acrílica azul, um microfone, uma pendrive... Ambos os invólucros vazios.
Gezegen üzerindeki her şehir Kuzgun Bayramına kadar yerle bir olacak.
Cada cidade no planeta estará a ferro e fogo dentro de um mês.
Noel Baba onu demiryolunun yakınına gizledi.
O Pai Natal escondeu-o aqui perto, junto ao caminho de ferro.
Ona elinizi sürerseniz 130 kiloluk demir ile karşı karşıyasınız demektir. Marv adıyla bilinir.
Tentem tocar na Nancy e enfrentarão 150 quilos de ferro que dão pelo nome de Marv.
Lord Firmaları'nın Alarich Wallenquist'in uzmanlığı demir yumruğu ile izdivacına ihtiyacım var.
Preciso que a Lord Enterprises se una em matrimónio à experiência e ao punho de ferro de Alarich Wallenquist.
Bu yıldız gören tarafı yıldız ışınımı ile kavruluyor. Demiri eritmek için gerekenin üstünde sıcaklıklar oluşuyor.
O lado voltado para o sol é fustigado por radiação estrelar, criando temperaturas acima das necessárias para derreter ferro.
- Sana yardım edeceğim. Sopayı ver. Söylediklerimi yap.
Dá-me o ferro e faz o que eu disser.
FBI'yı aptal yerine koyuyor ve şehrimde iş koşturmak için muhbirliğe sığınıyor.
Faz pouco do FBI... aproveita o estatuto de informador para pôr a minha cidade a ferro e fogo.
Ailenin bir hurdalığı mı var?
A tua família é dona de um ferro-velho?
Kılıç ve ateşle.
Pelo ferro e pelo fogo!
Kılıç ve ateşle.
Pelo ferro e pelo fogo.
Silahım ya da gürzüm falan olması gerekmiyor mu?
Eu não devia ter uma arma ou um maço de ferro?
Kılıçla delip geç. Ateşte pişir.
Feri-la com o ferro, queimá-la com o fogo.
Kılıç ve ateşle!
Pelo ferro e pelo fogo!
AVRUPA ÜSTÜNE DEMİR PERDE ÇÖKTÜ
CORTINA DE FERRO DESCE SOBRE A EUROPA
Beni Iron Man 3'te bile oynatmak isteyebilirsin.
Talvez queiram pôr-me no Homem de Ferro 3.
Sıradaki dört. - Iron Man 4.
- Homem de Ferro 4.
Demir destek kirişlerine fazla yaklaşıyorsunuz.
Está a aproximar-se muito de umas vigas de suporte em ferro.
Tangalı polis mi, tangalı Demir Adam mı?
És o chui de fio dental ou o Homem de Ferro de fio dental?
Metal talaşı satıyorum.
A vender limalha de ferro.
O yüzden bana "Tony Stark" diye hitap edip... demir aletimden bahseder misin?
Talvez possa tratar-me por "Tony Stark" e falar da minha pila de ferro?
Ve bir sürü insanla birlikte kıyafet ütülemeyi falan öğrettikleri... şu evlerden birinde yaşıyorum.
E moro num daqueles lares com uma data de outros tipos, onde nos ensinam a passar a ferro e coisas assim.
- Bunu ütüler misin? - Tabii efendim.
Pode passar-me isto a ferro?
Bir gece olsun eve elinde pizza ve Iron Man 3 DVD'siyle gelse ve dese ki :
Ficaria felicíssima se ele chegasse uma noite a casa, trouxesse uma pizza, alugasse o Homem de Ferro 3 e dissesse :
Demir Lejyon'u gönder.
Envia a Legião de Ferro.
Şimdi Demir Lejyon'u yönetiyor.
Agora, controla a Legião de Ferro.
Eğer bu gücü dizginleyebilirsek... Demir Lejyon protokolüme uygulayabilir miyiz?
Se conseguirmos controlar este poder e aplicá-Io ao protocolo da minha Legião de Ferro...
Bunlar dövme, bu damga.
Isso são tatuagens, isto é uma marca de ferro em brasa.
Iron Man'e benziyor muyum?
Pareço-Ihe o Homem de Ferro?
Beklediği kişi Iron Man.
É pelo Homem de Ferro que ele espera.
- Bijon anahtarı çok güç... Vay canına.
Com um ferro requer muita...
Mazbut kişiler, sonsuza kadar saklanmış demir ve ateşle gelen adamlar tarafından kutsal topraklarından sürülmüşler.
Um povo conquistado, sempre a esconder... expulsos da sua terra sagrada por homens com ferro e fogo.
Işık ve demir.
Luz e ferro.
Onlardan ekinlerini, hayvanlarını, depoladıkları erzaklarını demiryollarını, sanayilerini, kıyafetlerini, mühimmatlarını barutlarını, silahlarını, hayatlarını ve en güzel günlerini alacağım.
Vou tirar suas plantações, seus animais, A comida que têm armazenada, Os seus caminhos-de-ferro, a industria, as suas roupas,
Tüm yapması gereken demir yolunu almak, ama işi şansa bırakmayacağım.
Tudo o que ele tem de fazer é conquistar a linha de ferro, Mas não vou correr riscos.
Yanı evet, kafasına 7 santimlik çeliği soktum.
Então, sim, inseri 7 cm de ferro no cérebro dela.
Bütün varlıklarımızı demiryolu şirketlerine aktardık.
Temos todos os nossos ativos empatados nos caminhos-de-ferro.
Oh, ve yarın okuldan önce elbiselerinizin ütü olmasına dikkat edin.
E vê se passas a roupa a ferro antes da escola, amanhã.
Bir an kendini kaybetti, demir bir sopayla bana vurdu.
Ele bateu-me com um barra de ferro.
Yakalarda iyiydim. İnce ipleri iyi ütülerdim.
Eu era boa com os colarinhos, para passar a ferro os laços finos.
Şahaneydi. Kasedi durdururduk. Görüntü biraz bulanık olurdu ama gördüklerimizin bir taslağını çıkarıp notlar alırdım.
Púnhamos o vídeo em pausa e a imagem ficava a tremer um pouco, e eu fazia pequenos esboços e anotações sobre o que estávamos a ver e, depois, fabricávamos as peças nós mesmos a partir de metal e restos que encontrávamos no ferro-velho.
İşte çimento ve demir para.
Aqui está o dinheiro para o cimento e para o ferro.
O hâlde karısı ütülemiş olsa gerek.
Então a esposa deve passá-las a ferro.
Rica etsem, etrafı incelerken emanetini masaya bırakır mısın?
Posso pedir-lhe para pôr o seu ferro no balcão enquanto vê?