Fok traducir portugués
387 traducción paralela
Kyak'ın ince vücudu, yolculuk başlamadan fok balığı derisiyle örtülü olmalıdır.
Antes de começar a jornada, a frágil estrutura dos kayaks precisa ser coberta com pele de foca.
Nehirde sürüklenen odun gövdesinden, mors ve fok postuyla kaplı Omyak ( Eskimo kayığı )
O omiak, feito com uma armação de madeira, coberta de pele de foca e morsa.
Zıpkınların uçlarında, fok derisinden çizmeler güneşte kuruyor.
Nas pontas dos arpões, as botas de pele de foca secam ao sol.
Nanook'un tilki, fok ve mors dışındaki yıllık avında, eliyle hakladığı 7 büyük kutup ayısı vardır.Zıpkınından daha korkunç bir silahla hiçbirşey öldürmemiştir.
A caça deste ano de Nanook, além de raposas, focas e morsas, incluiu sete grandes ursos polares que, em encontros mano a mano, ele matou com nada mais que seu formidável arpão.
Yemleri yok.Yerine, iki fildişinden oltaya takılan fok postu misinanın sonu sallandırılıyor.
Ao invés, uma isca feita com pedaços de marfim, balançando ao final de uma linha de pele de foca.
Fok avlamaya hazır Nanook, denizdeki dev sert buz kütlelerine sokuluyor.
Nanook, decidido caçador de focas, se isola nos gigantescos e acidentados campos de gelo no mar.
Bu küçük fok, Nanook, bir diğerini öldürene kadar onların tüm yiyeceği.
Esta pequena foca é todo alimento que eles têm, até que Nanook cace outras presas.
Geceleyin, fok derisinden botların sert ve kaba hale gelmesi için çok önemli bir operasyon.
Nyla morde as botas de Nanook para amaciá-las. Uma ação muito importante, pois as botas de pele de foca se tornam rígidas e inflexíveis durante a noite.
Nanook, kızağını geceleyin iglonun üstüne koymasaydı....... köpekler, kızak parçalarını birbirine bağlayan, fok postundan sırımları yemiş olacaklardı.
Se Nanook não tivesse colocado o trenó sobre o iglu durante a noite, os cães teriam comido as correias de couro de foca que unem as partes.
Nanook, nasıl da koca fok Ogjuk'u avlıyor.
Como Nanook caça o "Ogjuk" - a grande foca.
Tüm etlerden en arzulanınki, fok'unkidir.
A mais apreciada das carnes é a da foca.
Allegoo ve arkadaşları, ziyafetten artakalan bir fok yüzgeci için, kıyasıya çekişmekten zevk alıyorlar.
Com um vestígio do banquete, uma nadadeira de foca, Allegoo e seu companheiro desfrutam de uma disputa de "cabo de guerra".
İnsanları her zaman eğitimli fok balıkları gibi mi kullanırsınız?
Julga que trata as pessoas...
Özel bir şey yok, sadece kaya ve birkaç bin fok.
São apenas uns rochedos e uns milhares de leões-marinhos.
Eğer parası ödenmiş ise eğitimli bir fok olduğunu söyledi.
Ele diria o mesmo a uma foca se lhe fosse conveniente.
Eğitimli fok balığı oyunu için eşlerinizi alın.
Escolha casal jogar do selo treinado.
- Ve kişisel fok...
- E seu clíni...
Bir fok mu?
- Escapar?
- Bir fok mu?
Era uma foca. - Uma foca?
Harika haberler! Fok Sophie ve kocası İngiltere'deki tüm hayvanların greve girdiklerini söylediler.
Sophie, a foca, e o marido dela vieram contar-me... que todos os animais na Inglaterra estão em greve.
- Fok derisinden.
- Pele de foca.
Fok kürkü.
É pele de foca.
Diğerlerinin onu yakalamasını sağlarız, yarın Fok Fu-ling'de paylaşırız.
Vamos usar os outros para nos livrarmos dele... então dividimos o saque em Fok Fu-ling amanhã.
Valla, hatırladığım bölümler şunlar : Kurtçuk yedikleri ilk bölüm ve sonra ikinci bölümde ihtiyar kadının hamile kızına dedikleri : İlk doğan bebek erkek olursa şansı bol olsun diye fok yağıyla ovulurmuş.
As únicas partes que me lembro são, quando comem os vermes, e quando a velha diz para a filha grávida que o primeiro bebê se é um garoto, deve ser coberto de gordura de foca, para dar boa sorte
Aslında sağır bir fok gibi yüzdüğü için... neredeyse ona çarpıyordum.
Quase bati nela com o barco barco, Parecia completamente surda.
'Dikkatinizi diğer faaliyetlere çekmek istiyorum...' Kathryn. '... fok balıkları ve su samuru şovu...'
Deixem-me recordar-lhes que outras atracções o espectáculo das focas e lontras, e, claro está...
Sakın unutmayın, bütün Bonzo Barry elektronik eşyaları ve ürünleri... ful garanti ile gelir. 'Fok Balığı'garantisi.
Lembrem-se, todos os componentes e equipamento da Bonzo Barry têm o nosso selo de aprovação.
Fok, fok, fok sizi zekileştirir, fok eti.
- Não, nada. A foca, a foca, a foca, que aviva o engenho, e a carne provoca.
Bir parça Fok için seve seve canımızı veririz. Fok, Fok!
De boa vontade dou a vida toda... por um pedaço, pedaço de foca.
İlk evlendiğimizde fok avcılarının peşindeydin, eve geldiğinde de onlar gibi kokuyordun.
Quando casámos, andavas a perseguir caçadores de focas... e quando voltavas a casa, cheiravas como eles.
Portekizce fok demektir.
Foca. Foca. Foca é seal em português.
- Merak etme, o eğitimli fok gibidir.
- Ele é como uma foca amestrada.
Zavallı biçarenin biri, bütün gece, fok suratlıya kulağına damla damlattırmış, değil mi?
Alguma pouco afortunada apanhou com o velho cavalo marinho a babar-se no seu ouvido a noite toda, não foi?
Fok pulu, 30 zloti.
Um selo com uma foca por 30.
Yavru fok birkaç hafta önce doğdu, şimdiyse sıra yüzmeyi öğrenmekte.
A cria nasceu algumas semanas atrás e agora está na hora de aprender a nadar.
O ne isterse yapan evcil bir fok muyum?
Sou um quê, um "pau-mandado"? Tenho de fazer tudo o que ela manda?
Fok kürkü alacağım akbaba tüyünden halıları olan bir küçük spor araba ve Amerikan kartalı tüylü bir şapka alacağım.
Quero um casaco de foca, um carro de diamantes, tapetes de pele e um chapéu de águia americana.
Fok gibiler- - çabucak ağa takıldılar... şimdi seyret hep beraber nasıl yüzgeçlerini sallıyorlar.
Olha e aprende... como se convence o povo.
Bu ay bana yavru fok derisinden bir kürk alacağını söylemiştin.
Disseste que teriamos dinheiro para me comprares o casaco de foca esta semana.
Mütevelliler adına saçma bir kokteyl. Eğitimli bir fok gibi gösteri yapacağım.
Os administradores gostam de me exibir, tipo foca amestrada.
Balina avcılığı ve fok katliamı, Fox kanalının başkanlığı.
Caçador de baleias, matador de focas, presidente do Canal Fox.
- Fok adası civarında olacağız. - Tamam.
- Estaremos na zona da Seal Island.
Fok derisi kullanmalısın.
Devia usar pele de foca.
Bir tanker merkezi kıyıda karaya çakılıp, galonlarca petrolü Bebek Fok Sahili'nde döktü. - Olamaz.
Um petroleiro encalhou no litoral central, despejando milhões de litros de petróleo na praia Foca Bebé.
- Küçük bir fok yavrusu kadar şirin.
- Ele é como uma foquinha.
Normanca öğrenirim! Fok balığı yerim!
Aprenderei Norman, comerei focas!
Bizi şişko bir fok zannettikleri için ısırırlar.
Eles mordem-nos porque pensam que somos umas foquinhas gordas.
Neyim ben, eğitimli bir fok mu?
Sou uma foca treinada?
Yakıtı, fok yağı - fitillik yosun-karı eritmek üzere taştan bir kap.İglonun içerisindeki ısı, kubbe ve duvarların erimesini önlemek üzere, donma noktasına yakın tutuluyor. Eskimoların ocaktaşı...
A fornalha dos esquimós...
Belki çayın zamanı geçmiştir, Fok amcadan biraz satın alacam.
Já passou do prazo.
Bebek bir fok kurtaracağım.
Vou salvar uma foca bebé e depois vou salvar uma lontra.