English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ F ] / Fontana

Fontana traducir portugués

80 traducción paralela
Yardımcı komiser, Fontana.
O Comissário Adjunto Fontana
Kaptan López, Polis. Kaptan Fontana'yla beraber.
O Capitão López, pela polícia, junto com Fontana, o Capitão
Bunu yapmak zorunda değiliz Fontana
Não temos de fazer isto. Tu sabes.
- Bobby. Bobby Fontana.
- Qual é o teu nome, filho?
Rafferty'nin çocuklardan biri.
- Bobby, Bobby Fontana. Um dos rapazes do Rafferty.
Bir dilek tutup Trevi Çeşmesi'ne para atmak için tarih boyunca dünyanın her yerinden insanlar gelmiştir.
Ao longo dos anos, pessoas vieram do mundo todo para pedir um desejo e atirar uma moeda na Fontana di Trevi.
Tamam, Beckwith ve Fontana, ikiniz Virginia Sahili'ne gidiyorsunuz.
Beckwith e Fontana, vão para Virginia Beach.
Şu-şu Fontana.
Shu-Shu Fontana.
Fontana görünmez bir adamdı, zehirli bir zekaya sahip.
Fontana era o homem invisível, o cérebro mágico.
Bir seferinde, bir hata yüzünden Fontana hapse düşmüştü. Politik suçlular arasına.
Ele foi colocado, por erro, junto aos presos políticos de Sierra Chica.
Fontana kendinden emin, herkese orada olmasını söyledi, Vivi herşeyi bilmiş olsa dahi.
Fontana foi categórico... queria todos eles lá para, evitar filtrações... Inclusive a de Vivi, que sabia da operação.
Büyük gün öncesi, Fontana düşünüyordu. Bazı şeyler görmeye, hissetmeye başladı.
Não há nada pior que o dia anterior, pensa Fontana... e, fica claro, tem visões.
Olayın baskısıyla, rüşvetçi memurlar... Fontana'nın ismini öttüler.
Pressionados pela situação... os policiais que faziam parte falaram o nome de Fontana.
Onları Fontana'ya götürebilecek tek kişi Florian'dı.
Florian era a única carta que tinham para chegar até Fontana.
Bu Bay Losardo, arkadaşım Fontana.
O senhor Losardo e, aqui, o amigo Fontana.
Fontana, Salvo, Di Pasquo, Brizuela.
Fontana, Salvo, Di Pasquo, Brizuela.
- Fontana.
Fontana.
Lana, Anna ve Fontana.
Lana, Anna e Fontana!
Ben Riccardo Fontana yım. Papalık büyük elçiliğinde görüştük.
Eu sou Riccardo Fontana, encontrámo-nos na nunciatura.
Kontes Fontana bizi çok erken terk etti.
A condessa Fontana deixou-nos demasiado cedo.
Başkanla görüşüyor.
O Fontana está a discutir abastecimentos com o Abade.
Sadece 2002 yazında Fontana Foot Locker'da satılan sınırlı bir promosyon ürünü.
Uma versão promocional limitada vendida só no Foot Locker de Fontana, no Verão de 2002.
Tarih boyunca, dünyanın her yanından insanlar gelip Trevi Fountain'a bozuk para atıp dilek tutmuşlardır.
Ao longo dos anos, pessoas vieram do mundo todo para pedir um desejo e atirarr uma moeda na Fontana di Trevi.
Sığırlara zalimce davranıyor diye işten atılmadan önce Fontana'daki bir "koşer" mezbahada çalışıyordu. - Ne?
Trabalhava num matadouro qualquer em Fontana antes de o despedirem por ser mau para o gado.
Bütün hayatım boyunca, Trevi Çeşmesi'ne gitmeyi hayal ettim.
Toda a minha vida sonhei em conhecer a Fontana di Trevi.
Trevi Çeşmesi'ni görmek için, Roma'ya gitme hayalinden bahsederken bunu da söyleyecektir. Size anlatacaktır.
Mencionará, quando lhe contar o seu grande sonho... de ir a Roma conhecer a Fontana di Trevi.
Trevi Çeşmesi'ne gidelim diye tutturdu o filmdeki piliç gibi, çeşmeye atlayacakmış.
ela queria entrar na Fontana di Trevi como aquela atriz... e o galã italiano.
Çeşmeye gitmesini isteyeyim mi?
Peço-lhe que passe pela Fontana? Não.
Çeşmeye gitmek istiyorum.
- Quero ir à Fontana. - Tu mandas.
Vay, Fontana, California.
Fontana, Califórnia.
Genç Sarah Davis'in cesedi dün gece Fontana'da bulundu.
... o corpo da jovem Sarah Davis foi resgatado, ontem à noite, em Fontana.
Highlands - 3, Rialto - 4, Bloomington - 4, Colton - 4, Fontana - 4.
Highlands - 3 ° C, Rialto - 4 ° C, Bloomington - 4 ° C, Colton - 4 ° C...
Ben Tony Fauntana.
Sou o Tony Fontana.
Haddini fazlasıyla aşmış bir hükümetin icraatlarını konuşmak üzere buradayız. ... Piazza Fontana katliamında...
Estamos aqui para falar sobre a suposta responsabilidade governamental... no massacre de Piazza Fontana.
Fontana'Iıyım.
Sou natural de Fontana.
Hayır, esasen ben Dr. Fontana'yım.
Não, eu sou a Dra. Fontana.
Dr. Fontana, bir hediye getirdim.
Então, Dra. Fontana, tenho presentes.
Dr. Fontana, yardım eder misin?
Dr.ª Fontana, quer assistir?
Soyadı "Fontana."
Último nome "Fontana".
Bunu Dr. Fontana'ya ulaştırmak için alıyordum.
Estava só a recolher isto para a Dr.ª Fontana.
Pekala. Senin adın Tess Fontana.
Ok, o teu nome é Tess Fontana.
Hey, baba, Kral Fontana'ya ihtiyacım var.
Pai, preciso desesperadamente de um Rei Fontana.
Oh, Kral Fontana iyi bir beyefendiyi takdir ederim.
Rei Fontana, eu admiro um cavalheiro com boas maneiras.
Kral Fontana?
Rei Fontana?
Ve en sonunda, büyüleyici Aşk Çeşmesi.
E, finalmente, a magnífica Fontana d'Amore.
Düğünüm devam ederken Aşk Çeşmesi'nde... -... senin ne işin vardı?
O que estavas a fazer na Fontana d'Amore durante o meu casamento?
Çeşmeden bozuk paraları mı toplamış?
Ela tirou moedas da fontana?
- Bir efsane var, çeşmeden birinin bozuk parasını alırsan, o sana âşık olur.
- Há uma lenda que diz que se tirares a moeda de alguém da fontana, essa pessoa apaixona-se por ti.
Bozuk paraları Aşk Çeşmesi'ne götürmelisin.
Tens de devolver as moedas à Fontana d'Amore.
Ukipa - 3...
Fontana - 4 ° C, Ukipa - 3 ° C...
Bayan Fontana. - Herşey iyi mi?
Dona Fontana.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]