Geçerken uğradım traducir portugués
56 traducción paralela
Geçerken uğradım, duydum ki küçük kız fırtınaya yakalanmış...
Passei por cá porque me disseram que a garota foi apanhada na...
Geçerken uğradım.
Vim de passagem.
Sadece geçerken uğradım.
Estou só de passagem.
Uzun zamandır evimde duruyorlar. Başıma bela oldular. Geçerken uğradım.
Tinha ista em uma gaveta... há muito tempo, sem que tivesse utilidade.
Ancak, aklınızdaki daha ciddi bir ilişki ise, o zaman size Avustralya'ya gideceğimi söylemek zorundayım. - Sadece geçerken uğradım.
Mas, se está pensando em algo mais sério... sinto ter de lhe avisar que estou a caminho da Austrália... e só estou de passagem.
Hayır, kalamam, geçerken uğradım.
Não, não posso, estou só de passagem.
Geçerken uğradım.
Só estava a passar. Erno.
- Hayır, sadece geçerken uğradım.
- Não, estou de passagem.
Geçerken uğradım.
Estava por perto.
Geçerken uğradım.
Passei por aqui.
Aslında geçerken uğradım.
Na realidade, estou de passagem.
Kalmayacağız, geçerken uğradım.
Só podemos ficar um minuto.
- Geçerken uğradım.
- Pensei em dar um salto por cá.
Geçerken uğradım.
Estava de passagem.
- Geçerken uğradım, Junuh. Ama aslına bakarsan Savannah'dan daha önemli bir şey yok.
Invadindo, mas em missão urgente para a própria Savannah.
Hayır. Eski bir dostumdur. Geçerken uğradım.
Não, sou só um velho amigo de passagem.
Geçerken uğradım.
De passagem.
Dinle, geçerken uğradım.
Apenas passei por aqui...
Sebastian senin burada olduğunu söyledi, o yüzden geçerken uğradım.
Sebastian me disse que você estava aqui, então eu entrei.
- Geçerken uğradım Lindsey.
- Já me ia embora, Lindsey.
- Geçerken uğradım diyelim
- Estou num grande tour, que me paga para aparecer.
- Hayır, buradan geçerken uğradım.
- Não, estou só de passagem.
Geçerken uğradım.
Sim, bem, só estou de passagem.
Geçerken uğradım.
- Passava aqui perto.
Geçerken uğradım.
Só de passagem.
Geçerken uğradım.
Olá, estava aqui perto.
- Geçerken uğradım.
- Só passando por aqui
Geçerken uğradım.
Estava no bairro.
Geçerken uğradım öyle.
Só estou de passagem.
Geçerken uğradım.
Estava só de passagem.
- Geçerken uğradım sadece.
Estou só de passagem.
Hayır, geçerken uğradım...
Não, só passei para...
Sadece geçerken uğradım, yemin ederim. Biliyorum, şey gibi görünebilir, ama...
Sei que parece que passei a noite cá...
- Evet. Geçerken uğradım.
- Conseguiste.
Geçerken uğradım da...
Só de visita.
Ama ben sadece geçerken uğradım.
Mas só estou de passagem.
- Evet, geçerken uğradım.
Sim, bem, sabes... estava de passagem, não estava?
Yok yok, geçerken uğradım.
Não, estava só na vizinhança.
Buraya sadece geçerken biraz rahatlamak ve traş olmak için uğradım.
Estou de passagem, só quero que me barbeiem.
- Geçerken bir uğradım.
Vou indo.
Geçerken bir uğradım.
- Só a vaguear por aí.
Susadınız mı, acıktınız mı, yoksa sadece geçerken uğradınız mı?
Têm sede, fome ou estão só de passagem?
Geçerken şöyle bir uğradım, benimle kulüp lokaline gelmek ister misin?
Passei por aqui para saber se querias ir até à casa.
- Geçerken uğradım.
- Estava só de passagem.
O da geçerken uğradı mı?
Ela entrou aqui? Jill Foster.
Biliyorum. Geçerken Jake'i görmek için Tinsel'e uğradım.
Sim, eu sei, eu parei no Tinsel para ver o Jake.
Burada ne yapıyorsun, Chip? Geçerken uğradım.
Estava aqui perto...
Bu nasıl olacak ki? "Merhaba Toprak Kralı, geçerken uğradık." mı diyeceğiz?
Como é suposto fazermos isso? Uma pessoa não aparece assim do nada em frente ao Rei da Terra.
Geçerken mi uğradın, yoksa masanı geri almaya mı?
Só de visita ou... a reaver a sua mesa?
Şöyle geçerken bir uğradım ve bilmeni isterim ki Mustang'i senin için tamir ettirdim.
Pensei em passar e avisar que preparei aquele Mustang para si!
Geçerken uğradın mı?
Pelo centro de espionagem?