Gibson traducir portugués
1,177 traducción paralela
Sen çok özel bir çocuksun, Gibson.
És um rapaz muito especial, Gibson.
- Gibson'a kan testleri uyguladık ve bünyesinde virüsün olduğuna dair bulgular var.
Fizemos análises ao sangue do Gibson. Há indícios do vírus no sistema dele.
Boş ver.
Trata do Gibson.
Adı Gibson Praise.
Chama-se Gibson Praise!
Ve Gibson Praise'in DNA'sıyla da tamamen uyuşuyor.
Que coincide exactamente com o ADN encontrado no Gibson Praise.
Gibson Praise'ın bu virüse yakalandığını mı söylüyorsun?
Estás a dizer que o Gibson está infectado pelo vírus?
Pasif, kalıntı DNA. Gibson'da harekete geçmesi bir istisna.
É ADN que não está activo, mas no caso do Gibson está.
Yani bu doğruysa, Gibson'ın bir parçası, dünya dışı demek.
Então, se for verdade, significa que o Gibson, em parte, é extraterrestre.
Gibson?
HOSPITAL PSIQUIÁTRICO INGET MURRAY
Ebeveynlerin seni Cuma günü alacaklar, Gibson. Eve götürecekler.
Os teus pais vêm buscar-te na sexta-feira, para te levar para casa.
Hepiniz, satrancın harika çocuğu Gibson Praise'ı duymuşsunuzdur?
Já ouviram falar do Gibson Praise, a criança prodígio do xadrez.
Gibson Praise üzerinde yapılan testleri birleştirdim ve hiç beklenmedik sonuçlara ulaştım.
Eu fiz alguns testes ao Gibson Praise, e cheguei a algumas conclusões bastante inesperadas.
Kimse sana bir şey yapamayacak, Gibson.
Ninguém te vai fazer nada.
Orada silahlı bir adam var. Gibson, yere yat.
- Há um homem com uma arma.
Mississippi kanunlarının uyarınca burada hapishaneden kalan 4316 nolu R. Gibson ve 4317 nolu C. Banks'i defnetmek için bir araya geldik.
De acordo com os regulamentos do estado do Mississípi... aqui nos reunimos para sepultar... os restos mortais dos reclusos R. Gibson, número 4316... e C. Banks, número 4317.
Hey, ben Ray Gibson'um.
Sou eu, Ray Gibson!
Biz New Yorkluyuz, benim adım Ray Gibson.
Somos de Nova York. Chamo-me Ray Gibson.
- Ben Ray Gibson, bu Claude Banks.
- Sou Ray Gibson, este é Claude Banks.
Ray Gibson mı?
Ray Gibson? Não.
Tüm kadınları arabaya alın! Gibson!
Todas as mulheres no meu carro!
Bence yeni Josh Gibson olabilir.
Pode ser o próximo Josh Gibson.
Gibson, ayağa kalk.
Gibson, levanta-te!
Gibson, Banks, o kepaze kıçlarınızı getirin buraya.
Gibson, Banks, mexam os cus e venham cá.
Ben ve Ray Gibson.
Eu e ali o Ray Gibson.
Doğru söylüyor, Gibson.
Ele tem razão, Gibson.
Ray Gibson'un umudunu kaybedeceği günü görmeyi hiç düşünmemiştim.
Nunca imaginei o dia em que o Ray Gibson perdesse a esperança.
Dedim ki : Ray Gibson'un umudunu kaybedeceği günü görmeyi hiç düşünmemiştim.
Disse que nunca imaginei o dia... em que o Ray Gibson perdesse a esperança.
Gibson sigaranın üstesinden gelmeden önce muhtemelen buradaydı.
O Gibson veio até aqui, até ficar envolvido pelo fumo.
Ray Gibson ve Claude Banks şimdi Harlem'de Yaşıyorlar.
Ray Gibson e Claude Banks agora vivem no Harlem. Estou pronto para voltar.
"Meslek : Mel Gibson'ın kalçası."
Profissão : "Duplo do rabo de Mel Gibson"?
Ne, dondurma mı, yoksa Mel Gibson'ın kalçası mı?
O quê? O gelado ou o rabo do Mel Gibson?
Ah evet, bunu daha önce görmüştüm, Mel Gibson, Tina Turner. Kafes Savaşları.
Aqui estão dois deles, fazendo os demais alienígenas prisioneiros.
Ah evet, bunu daha önce görmüştüm, Mel Gibson, Tina Turner.
Ah, sim, acho que vi esse... Mel Gibson, Tina Turner
Mel Gibson!
O Mel Gibson! - Quem mais entra?
- Salla diğerlerini.
O Mel Gibson!
Mel Gibson var ya! Mel Gibson sıradan birisi Marge.
O Mel Gibson é apenas um homem, Marge.
Neyse. "Cesur Yürek" in yönetmenliğini yapan Mel Gibson'un, Jimmy Stewart klasiği "Bay Smith Washington'da" filminin yeni versiyonun önizlemesine hepiniz hoş geldiniz.
Continuando, bem-vindos à nossa exibição de teste de próximo filme de Mel Gibson após "Braveheart". Um remake do clássico de Jimmy Stewart, "O Sr. Smith Vai a Washington".
- Çok yazık olmuş. - Mel Gibson burada mı?
- O Mel Gibson está aqui?
Bakın! Mel Gibson!
Ei, pessoal, rápido, venham até aqui!
Merhaba Bay Gibson.
Olá, Sr. Gibson. Obrigado por terem vindo, pessoal.
Yeter artık. "Bay Yaşayan En Geri Zekâlı adam" a filmi hakkında ne düşündüğümü söyleyeceğim.
Vou dizer ao Sr. Homem Mais Estúpido do Mundo o que realmente achei do filme dele. - Ei, Gibson! - Sim, Senhor?
- Hey Gibson!
- Tens um lápis?
Babam, Mel Gibson'dan dayak yiyecek. Dişlerini eline ver, Homer.
Cala-te, o pai vai levar uma coça do Mel Gibson.
Jack Valenti ve senin gibi istedikleri bütün kadınları elde edeceklerini düşünen Hollywood züppelerinden bıktım artık.
Ouve, Gibson, estou cansado dos meninos bonitos de Hollywood como tu e o Jack Valenti que pensam que podem ter qualquer mulher que queiram.
Mel Gibson yardım etmemi istiyor! Mel Gibson hem de!
O Mel Gibson quer a minha ajuda!
- Fakat baba, ondan nefret et -
O Mel Gibson! - Mas, Pai, pensei que detestavas...
Hayır olamaz! Mel Gibson'u öldürdük.
Não, matámos o Mel Gibson!
- Gibson?
Vejo presunto.
Gibson, başka yolu olduğunu düşünemiyorum...
Gibson, não me parece que haja forma alguma de... poder...
Dinle beni Gibson ;
Parte-lhe os dentes, Homer.
- Tünaydın Bay Gibson. - Tünaydın Gus.
- Boa noite, Sr. Gibson.