Gira traducir portugués
3,944 traducción paralela
Çoğu yeni model çamaşır makinesi dakikada 1200 devirden hızlı döner, ve 100 G'den büyük güç üretir.
A maioria das máquinas de lavar antigas gira a velocidades de mais de 1.200 rpms e cria mais de 100 g's de força.
Malzemeleri, genç bir Asyalı çocukla güzel bir kız bıraktı.
Os mantimentos foram largados por um jovem asiático com uma rapariga gira.
Bütün hayatımız bunun etrafında geçiyor.
A nossa vida gira toda à volta disso.
45'lik plak olması lazım, plak çalarda çalabilmem için, aynı küçüklüğümdeki gibi.
Tem de ser um disco de 45 rotações para pôr no gira-discos, tal como fazia em criança.
Bu arada bir de plak çalara ihtiyacım var.
Já agora, também preciso do gira-discos.
Tekerlek dakikada üç dönüş yaparak yavaş yavaş hareket edecek.
e até uma estação espacial orbital. Toda a roda gira lentamente, dando três rotações por minuto.
Gördüğüme göre oldukça hoş biri ve sanırım telefondan beni kontrol ediyordu.
Ela parece muito gira, e acho que ela olhou para mim.
Ve şunun nasıl döndüğüne bir baksana.
E olha como aquela coisa gira!
Ki bu arada sana çok yakışmış...
- mas ficaste muito gira! - Estou, não estou?
Ben de "Bu kadın, gördüğüm en şirin, çılgın ve dik başlı insan." diye içimden geçirdim, ve birden ona ihtiyacım olur hâle geldim.
E eu achei, "É a pessoa mais gira, maluca, e mais teimosa que alguma vez conheci", e de repente, precisava dela.
Eğer Rosewood'un en güzel kızı boşta olsaydı ona bu hediyeyi almazdım.
Não estaria a comprar-lhe este presente se a rapariga mais gira de Rosewood estivesse disponível.
Ateşli bir yeni kız, bayanlardan hoşlanıyor ve DiLaurentis'in evine taşındı.
Rapariga nova e gira, que gosta de mulheres e que se mudou para casa dos DiLaurentis.
On yaşında, şirinlik muskası resmen.
Uma miúda de 10 anos e muito gira.
"Ilık" kelimesiyle ilgili komik bir anım var.
- Ok, então... - Uma história gira sobre essa expressão.
Çok hoş birisiydi.
- Ela era gira. Actriz.
- Hayır, arkadaşımla beraber yaşıyoruz.
- Não, com a minha melhor amiga. Ela é gira?
Tatlı ama senin yanına yaklaşmasına müsaade etmem.
Quer dizer, é gira, mas nunca a deixaria aproximar-se de ti.
Bea çok tatlı.
A Bea é muito gira.
Çok tatlı.
Ela é tão gira.
Dünya beş milyar yıldır makinen olmadan dönmeye devam ediyor, Harold.
O mundo gira há 5 bilhões de anos... sem a tua máquina, Harold.
Evet, Krolotealılar'ın medeniyeti çalınan teknolojilerin etrafında dönüyor.
Sim, a cultura Kroloteana gira em torno de tecnologia roubada.
Telefonuna gömülmekle o kadar meşgulsün ki ailene şöyle bir selam verip Winnie the Pooh'ya pas vermedin ve mavi fildeki sana gülümseyip duran kızı fark etmedin bile.
Tens estado tão ocupado a queimar a cara no telemóvel... que mal cumprimentaste a tua família... viraste as costas ao Winnie-the-Pooh... e nem reparaste naquela miúda gira que está no elefante azul... a sorrir para ti.
Şimdi, burgu.
Agora, gira.
Baba, iyi notlar almamı istiyorsanız güzel görünmem gerek.
Pai, se queres que tenha boas notas, tenho de estar gira.
- Çok tatlı ama!
Porquê? - É gira.
Tatlı falan değil!
Não é nada gira!
# Benim adım Keri, hiç değilim iyi
Eu chamo-me Keri E sou muito gira
# Yanındakinden ciciyim Bu yüzden sinirliyim
Zangada porque sou mais gira Que a rapariga que está contigo
- Çok güzel görünüyorsun.
- Estás muito gira.
Bak Caylee ne şeker.
Vejam como a Caylee é gira.
Hiçbir fark yok. Sadece bu gezegen batıdan doğuya dönüyor atmosferdeki argon oranı alıştığımızdan biraz fazla ve kakül bırakmışsın.
E nada mudou, tirando que este planeta gira para este, a atmosfera tem mais árgon do que estamos habituados e, agora, tu usas franja.
Ne hoş bir sürpriz.
- Que surpresa gira.
Colby doğmadan önce tamamen bencil bir insandım ama artık dünya onun etrafında dönüyor.
Só sei que eu era 100 % egocêntrico antes do Colby e agora tudo gira em volta dele.
Yani tüm plan büyülü bir şarkı etrafında mı dönüyor?
Todo o teu plano gira em torno de uma música mágica? Sim.
Şirin bir üst giy sadece.
Veste uma camisola gira.
- Şirin mi üst mü? - Evet, şirin bir üst.
- Uma camisola gira?
Çocuklarından kurtulmaya çalışan milyonlarca bunalmış ebeveyn bunlardan kurtulup güzel bir ev bakabilecekler.
Milhões de pais entediados a tentarem tirar os miúdos da confusão. Agora podem fazê-lo e verem uma casa gira.
Sonra da atıyor tekmeyi, burkuyor, sonra da ayağı şöyle bir çeviriyor...
Então ele chuta, gira e passa a perna.
- Harika görünüyor.
- É gira. - Pois.
Çok güzel.
Essa está gira.
Gördüğüm en tatlı şey bu.
É a coisa mais gira que vi. - Cala-te.
Ateşli bir araba, arabadan daha ateşli bir hatun vardı yanında.
Carro incrível, uma miúda ainda mais gira.
Hayatı, bilgisayarlardan ve internetten ibaret. Takip edilebilir her telefondan uzak duruyor.
A vida dele gira em torno de computadores e da Internet.
Güzel miydi?
Era gira?
Droidlerle ilgili komik olan şey, başka bir droidin onlara ihanet edeceğini düşünmemeleri.
Coisa gira sobre dróides, a última coisa que esperariam que os traíssem, outro dróide.
Bütün olay gelinlikte biliyorsun.
Tudo gira em torno dele.
- Evet, kilise okulundaki en güzel kızdı.
Era a miúda mais gira da catequese.
Gömleğin harikaymış.
Tens uma camisa gira.
Etrafında döndür, havaya at.
Girá-lo, jogá-lo ao ar...
Bebeğim...
Gira, sabe que te adoro.
Jimmy, çok tatlı.
Ela está tão gira, Jimmy!