English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ G ] / Giriş

Giriş traducir portugués

9,296 traducción paralela
Carrie Asimov adına giriş yaptı.
Registada como Carrie Asimov.
Sistemde, 911 çağrısı yapıldığı sırada giriş yapmış olan iki isim görünüyor.
O sistema tinha dois nomes na hora do telefonema para o 112.
Hepinizin akşam giriş izni var mı?
Todos vocês tem acesso após horário?
Bir giriş senaryosu.
Uma escrita de indução.
Aptal âşıkların söylediklerini asla anlamazdım. Seninle tanışana dek. Profesör Talcoff'un Entegre Biyoloji'ye Giriş dersinin ilk günüydü.
Nunca percebi aquilo que aquelas pessoas estavam a falar... os "enamorados"... até te ver, no primeiro dia, na aula do Professor Talcoff...
İkinci bir bilgisayardan giriş yapacak kadar aptal olduğunu ummalıyız.
Tomara que ele seja esperto para logar num 2º computador.
İkinci bir bilgisayardan giriş yapılmış.
Eu estava certo. Foi acedido num segundo computador.
Giriş biletlerimiz, senin fotoğraf çekimlerini bitirmene bağlı.
Não podes ir. Toda a nossa vida depende de tu terminares a sessão fotográfica.
Bak, giriş kartını 17 numaralı odanın kapısında kullandı ve sonra yine 17 numaralı odaya girdiğinde.
O crachá dele passou no portão, e de novo quando ele entrou na sala 17.
Ama sizin giriş kartınız idari binada tarayıcıdan geçmemiş?
Mas o seu crachá não passou no edifício de operações.
Tahminimce Amiral'in giriş kartını kullandığınızı gösteren izleri, size suç ortaklığı yapan Amiral Hawley kapatmanıza yardımcı oldu ve Asteğmen Martine'e siz tecavüz ettiniz.
Acho que estava a usar o crachá do Almirante, a cobrir o rasto dele, a servir como cúmplice enquanto o Almirante Hawley violava a Cabo Martin.
- Zaman paylaşımı sadece bir giriş.
- O time-sharing é só a entrada.
Binadaki herkesin buraya giriş izni varmış.
Todos aqui estavam autorizados para cá estarem.
Her kavanozun yanında giriş kaydı var. Fotoğraf, açıklama, satın aldığı tarih ve ödediği para yazıyor.
Cada pote tem um registo com fotografia, descrição, a data da compra, quanto pagou.
Dört yıl önce izinsiz giriş ve soygun suçlarından tutuklanmış.
Presa há quatro anos atrás por invasão e roubo.
Giriş yolu var tamam mı?
Há uma maneira de entrar, está bem?
Bir giriş var!
Há uma forma de entrar!
Akış hattı binaya Wells'den giriş yapıyor.
As linhas de fluxo que entra do edifício Wells.
Hırsızlık ya da zorla giriş yok.
Não há sinais de roubo ou arrombamento.
Havaalanı güvenliğine göre 24 saat önce sahte bir isimle Hawaii'ye giriş yapmış.
De acordo com a Segurança Interna, ele entrou no Hawaii à menos de 24 horas, utilizando um nome falso.
O olmadan Valkyrie ağına giriş sağlayamayız.
Sem ele, não conseguimos aceder à rede "Valkyrie".
Aralarından hızlı çıkana parasız giriş kartı benden.
Toda a gente que é rápida tem um desconto meu.
Ona erişim sağlamak yatırım stratejilerinizi canlandırmak için bol miktarda istihbarata serbestçe giriş imkanı sunuyor.
A Ruby é o grande "filão". Vigia-la dava-lhe acesso irrestrito a uma fonte de dados os quais utilizaria para decidir as suas estratégias de investimento.
Savunma Bakanlığı veri tabanında araç için bir kayıt buldum. Giriş iznim yoktu ama her zamanki gibi girmeyi başardım.
Encontrei a requisição do carro na base de dados do Departamento de Defesa a que não tenho acesso, mas acedi do mesmo jeito.
Kravat giymek ve işe giriş ve çıkış saatinizi kaydettirmek istemiyor musunuz?
O quê? Não queres usar gravata para ir trabalhar? Não queres picar o ponto?
- Tabii ki, tıpkı bizim gibi..... onun da uçaktaki her yere giriş izni var.
Ele tem acesso a todo o avião, assim como nós.
Kusura bakmayın hanımefendi, bu bölgeye giriş yasaktır.
Desculpe, Senhorita. Esta zona é restrita.
Panayırın kötü geçmemesi için heyecanlıyız leydim o yüzden Malikâne'den güzel bir giriş bekliyoruz.
Não a queremos decepcionar na exposição, Milady, portanto esperamos por uma inscrição digna de Abbey.
Ziyaretçi bilekliği, Miracle'ye giriş biletinizdir.
A pulseira de visitante é o seu bilhete de entrada.
Evet, bayağı esaslı bir giriş yaptınız.
Sou. Foi uma entrada e tanto que fez.
Kevin Harvey adıyla giriş yaptın.
Bem, está registado sob o nome Kevin Harvey.
Otele başka bir isimle giriş yaptınız.
Fez o check-in no hotel com um nome diferente. Porquê?
New Delphi merkez, burası güvenlik aracı 259, Kuzeydoğu tüneline giriş izni istiyoruz.
Base de New Delphi, daqui veículo de segurança 259, solicitamos entrada no túnel nordeste.
Bak, kullanıcı adınla giriş yaptım bile.
Já te registei com o teu nome de utilizador.
Kapitalizme giriş resmen.
Capitalismo para crianças.
Giriş katı, doğu köşesi.
Primeiro andar, esquina leste.
Bunu, bu oda numarasına giriş yetkinizin onaylanması için, personel bölümüne götürün.
Envie isto ao RH, para adicionar esta sala ao seu nível de acesso.
Eğer saraya giriş iznim olsaydı sana oraya kadar eşlik ederdim, ama maalesef iznim yok.
Escoltar-vos-ia de volta, se ainda fosse bem-vindo na Corte, mas, infelizmente, não sou.
Ben sadece bir giriş istiyorum.
- Apresenta-mo.
Yönetici olarak giriş yapmayı dene.
- Entrei na Mutiny. - Tenta entrar como administrador.
Birçok üyemiz sabah uyandığında giriş yapacak ve ismimizi neden WestNet olarak değiştirdiğimizi merak edecek.
A maioria dos nossos utilizadores vão acordar, ligar-se, e perguntar-se porque mudámos de nome para WestNet.
Giriş ücreti istemediğin için insanlar çok ballı, çaktın?
As pessoas têm sorte por não cobrares entradas, entendes?
Giriş yok.
Não há entrada.
İşin aslı bilgisayarınıza bu kadın tarafından uzaktan giriş yapılmış. Teğmen Janine Wilt.
Especificamente, é sobre um acesso remoto a ele obtido por esta mulher, segundo-tenente Janine Wilt.
- Otele giriş yapacak vaktimiz var mı sence?
- Temos tempo para o check-in?
20'li yaşlarında sarı saçlı bir adamın patlamadan hemen önce giriş kapısında beklediğini görmüşler.
Disseram ter visto um homem louro, cerca de 20 anos, parado na entrada pouco antes da explosão.
- Burada bir giriş var!
- Há uma forma de entrar aqui!
-... buradan itibaren araç giris yasaklandi. Lütfen geri dönün.
Senhora, nenhum carro pode passar daqui.
Neye baktığımı ben de bilmiyorum. İsyan'a giriş yaptım.
Não sei o que estou a ver.
NSA giriş yetkisinden vazgeçiyor.
A NSA permite o acesso.
Okul tabletlerimizle internete giriş kısıtlanıyor.
O tablet da nossa escola é incrivelmente restrito.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]