Goliath traducir portugués
208 traducción paralela
Söylesene Sohrab, Samson'ın Goliath civarında soyduğu kervanın değeri neydi?
Diga-me, Sohrab, Que valor você realmente ajustou em cima da sua última caravana que Sansão saqueou perto de Gath?
Babam Davud, Goliath'ı bir taş ve bir asâ ile yenmişti.
Meu pai, Davi, enfrentou Golias com apenas uma pedra, e a atiradeira de um pastor.
Düşman savaşa Goliath'ını göndermişse, bu davamızı daha da yüceltir.
Se o nosso inimigo manda um Golias para lutar nessa magnifica causa.
Kutsal Kitap ki gerçekten zerre kadar saptırılamaz bize muazzam heybetli, dört buçuk metre boyundaki Philistine Goliath'ı... anlatır.
A Sagrada Bíblia que não pode desviar-se nem um átomo da verdade conta-nos de um enorme Golias filistino de 5 m de altura que resulta ser uma estatura prodigiosa.
Davut ve Goliath.
David e Golias.
Bayanlar ve baylar, sıradaki mücadele Makedonyalı bebek ezici, Frank Goliath ile Boris Mineburg arasındadır.
Senhores e senhoras, o próximo confronto é entre Frank Golias, o destruidor de bebés macedónio e Boris Mineburg.
Yarın için bir plan yaptım, Goliath'ın gücünü denemek için.
Tenho um pequeno plano para testar o Golias amanhã.
"Zırh hazır. Goliath doğdu" idi.
"O escudo está pronto, o Golias nasceu".
Goliath. Bu sana birşey çağrıştırıyor mu?
Golias diz-lhe alguma coisa?
Goliath'la tanış.
Apresento-te... o Golias.
Goliath.
Golias...
Michael, bu Goliath'ın moleküler koruma bileşimli zırhla donatıldığından gerçekten emin misin?
Michael, tens a certeza absoluta de que esse tal Golias está equipado com o escudo protector molecular?
Bu Goliath gösterisinin amacı, Garhe'ın bana gücünü göstermek istedi. Beni öldürebilirdi, ama benden Kızıl Kayalık'ta kazanacağı zaferi görmemi istiyor.
Durante aquele espectáculo com o Golias, com o Garthe a demonstrar toda a sua superioridade, ele podia ter-me morto, mas quer que eu o veja a ganhar em Red Bluff.
Yoksa planın, bunu yeterince yaklaştıktan sonra Goliath'a yerleştirmek mi?
Tencionas mesmo aproximares-te o suficiente para pores isso no Golias?
Goliath'ı son bir kez kontrol etmem için beş dakikaya ihtiyacım var.
Só preciso de cinco minutos, para um exame final ao Golias.
Ama, Michael. Goliath onda.
Mas, Michael, ele tem o Golias.
Goliath'tan söz etmişken, aşırı derece büyük, ve bizden iki kat hızlı birşey algılıyorum.
A propósito de Golias, estou a captar algo extremamente grande que vem na nossa direcção.
KITT, Goliath üzerinde incelemeler yaptığını söylemiştin.
KITT, disseste que estavas a fazer uma análise ao Golias.
Davut Peygamber, büyük bir hedefe sahip olduğu zaman Goliath'ın peşine düşmüştü.
Até o David tinha algo maior para acertar, quando lutou com o Golias.
Örneğin, Goliath'a karşı ilerlerken.
Por exemplo, quando fomos atrás do Golias
Goliath'ı devirmek mümkün değil.
O Golias é invulnerável.
Bu Goliath.
É o Golias.
"GOLIATH DÖNÜYOR" Sezon 2 - Bölüm 18 19
O REGRESSO DE GOLIAS
Beni hapisten çıkaran Goliath'tı.
Foi o Golias que me tirou da prisão.
Goliath'ı yeniden yaratan da benim.
E fui eu que reconstruí o Golias.
Goliath'ın zayıf yönleride giderildi.
Até os pontos fracos do Golias foram eliminados.
İşin içinde Goliath varsa değil.
Com o Golias, não é.
Bu, Goliath için de geçerli mi?
Isso também é verdade com o Golias?
Goliath'la tekrar karşılaşma düşüncesi bana oldukça rahatsızlık veriyor.
O pensamento de voltar a encontrar o Golias é bastante perturbador.
Hala Goliath'ı mı düşünüyorsun?
Continuas a pensar no Golias?
Onun işini Goliath'la bitirmeyi tercih ediyordum zaten.
Bem, eu prefiro apanhá-lo com o Golias.
Goliath'a zarar vermek mümkün değil.
O Golias é invulnerável.
Direnişlerini bir bir aşacağım, ve işin sonunda, merkez işlem üniteni Goliath'a nakletmiş olacağım.
Vou tirar-te as tuas defesas, uma a uma, e, no final, vou fazer o transplante do teu CPU para o Golias.
Eğer ben olmasaydım şu an hala hapiste olurdun. Goliath'da hala çölde yanmış bir iskelet olarak kalırdı.
Se não fosse eu, ainda estavas na prisão, e o Golias ainda era um esqueleto queimado no meio do deserto!
Goliath, benim zekamla yeniden canlandırıldı. Götürüyorum buradan. Ve Michael Knight'ın yakalanması da benim planımla oldu.
Foi o meu brilhantismo que ressuscitou o Golias, e foi o meu plano que resultou na captura do Michael Knight.
Öyle görünüyor ki Goliath, senin ana devre iletişim panelinden mahrum.
Parece que a única coisa que o Golias fez foi soltar o painel de distribuição do teu circuito principal.
Goliath'ı alırlarsa olmayacaklar.
A não ser que levem o Golias.
Goliath'ı alsalar bile.
Mesmo que levem o Golias.
Michael, tarayıcımda Goliath'ı belirledim.
Michael, apanhámos o Golias no "scanner".
Goliath barikatları kahvaltı niyetine yer çünkü.
O Golias come bloqueios ao pequeno-almoço.
Görünüşe göre Goliath, kahvaltı öncesi biraz atıştırmış.
Parece que o Golias tomou um aperitivo, antes do pequeno-almoço.
Goliath'a zarar verilemeyeceğini hatırlatmam gerekir mi?
Preciso de te recordar que o Golias agora é invulnerável?
Umarım bu Garthe ve Goliath'ı son görüşümüz olmuştur.
Espero não voltar a ouvir falar do Garthe, nem do Golias.
Bu çok komik. David adlı bir çocuk Goliath'ı bir taşla öldürür.
Um puto chamado David matou o Golias com uma pedra.
Adı Goliath.
Ele chama-se Golias.
Goliath, birbirimizi daha iyi tanımaya başlamadan önce... Davut adında ufak tefek bir adamın hikayesini anlatayım sana.
Golias, antes de nos conhecermos melhor, devia contar-te uma história sobre um homenzinho chamado David.
Goliath.
Golias.
İyi akşamlar Goliath.
Boa noite, Golias.
Goliath mı dedin?
- Tu disseste Golias?
Onu Goliath'la götürdüler.
Levaram-no no Golias.
Goliath onları durdurmak için son şansımız.
O Golias é a nossa última hipótese de os deter.