English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ G ] / Gozlerim

Gozlerim traducir portugués

2,274 traducción paralela
Ama gördüm... ve gözlerim açıldı... ve tıpkı bugünkü haliyle burada duran birleşme salonunu gördüm...
Mas eu olhei... e os meus olhos abriram-se... e eu vi o Unity Hall, mesmo aqui onde está hoje...
Gözlerim.
Os meus olhos.
Gözlerim açıldı.
- Os meus olhos abertos.
Seni göreceğim zaman gözlerim yuvalarından mı fırlasın yani?
Quando te verei meter cá algum?
Gözlerim!
Os meus olhos!
Hayır ama gözlerim çok iyi görür.
Não, mas eu tenho visão raio-x.
Tam tersi. Gözlerim çok keskindir.
- A minha visão está ótima.
J, gözlerim yerinden falan çıkmayacak.
J, os meus olhos não vão saltar.
Konuşan kızı görmediniz mi? Hayır, gözlerim bağlıyken, gazeteciden uzaktaydı.
Eu cobria uma conferência em Nova lorque.
Gözlerim!
- Os meus olhos.
Gözlerim eskisi kadar iyi değil.
Os meus olhos já não são grande coisa.
Benim gözlerim kızarır
- Eu vou tomar um "Olhos vermelhos". O que?
Gözlerim ağrıyor.
Os meus olhos estão a doer.
Hayır. Oraya gittiğimde, omuzlarımın arkasında gözlerim varmış gibiyimdir.
Quando lá vou, tenho sempre o máximo cuidado.
Neden gittiğim her yerde gözlerim Suzanne'i arıyor.
Porque é que onde quer que vá procuro a Suzanne?
Bir insandı, her şeyden önce. Benzerini göremeyecek gözlerim.
Era um homem, um homem em tudo, como não verei jamais.
Oysa görüyor da gözlerim ne varsa. - Hiçbir ses de duymadın mı?
- Nem escutastes coisa alguma?
Gözlerim zarar görmeseydi onları çoktan öldürmüştüm.
Se não tivesse magoado os meus olhos, eu teria disparado neles.
Gözlerim kapalı, parmaklarım çapraz ilerlemeyeceğim ben bu yolda.
Não vou prosseguir com os olhos fechados e os dedos cruzados.
Gözlerim ilgili bir sorunum yok. 6 yaşındaydım.
Não há nada de errado com os meus olhos.
Bir sabah uyandığımda, gözlerim çalışmayı bırakmıştı.
Acordei uma manhã e eles deixaram de funcionar.
Gözlerim.
Está bem. Ajude-me!
Gözlerim hala keskin.
Meu faro está apurado como sempre.
Gözlerim biraz bozuktur.
Vejo um pouco mal.
Yani, bence gözlerim hep kapalı kalsaydı, bizi gerçekten orada hayal edebilirdim.
Bem, acho que se fechar os olhos consigo mesmo imaginar-nos lá.
İnce vücut yapım ve koca, sulu gözlerim yüzünden.
Por causa do meu corpo esticado e dos meus olhos molhados.
Gözlerim sulandı.
- Tenho os olhos a ficar lacrimejantes.
Sabah uyandığımda gözlerim kusursuz görüyordu.
Mas eu acordei esta manhã e os meus olhos ainda estavam perfeitos.
Yaşamak istiyorum, çünkü ağzının kenarında silmeyi unuttuğun kırıntıları gözlerim görebilsin diye.
Quero viver de modo que os meus olhos possam ver... quando te tiveres esquecido de limpar as migalhas dos teus lábios.
Neden gözlerim kapalı?
Porque é que os meus olhos estão fechados?
Ama gözlerim kör değil.
Mas não sou desatenta.
Benim gözlerim, onun gözlerinin gördüğü son şey oldu.
Bem, os meus olhos foram os últimos para que ele olhou.
Dünyayla mücadele ederken gözlerim sımsıkı kapalıydı.
VENDE-SE
Sorun nedir? Gözlerim...
Os meus olhos... parece que estão a explodir.
Gözlerim sanki, patlayacak gibi.
Pronto, apaguem o raio das luzes.
Seni sakin kafayla görmek istiyorum gözlerim kaymışken değil.
Quero ver-te através de olhos que estão limpos, e não a rodopiar na minha cabeça.
Ben ortalığı gözlerim, merak etme.
Anda por aí. Mistura-te. Vou manter-me atenta, não te preocupes.
Onları gözlerim kapalı bile yenerim. Oh, seni gidi zavallı!
És patético!
Benim gözlerim senin üzerinde.
Tenho os meus olhos em ti.
Ben de gözlerim beni aldatıyor sandım.
Pensei que a minha mente estava a pregar-me partidas.
Gözlerim dolu dolu olur.
Sinto-me como um chorão.
Gözlerim, gözlerim!
Os meus olhos! Os meus olhos!
Dürüst olmak gerekirse, gözlerim açıldı.
É uma chamada, para ser honesto.
Grinch'in kalbi 3 kat büyüdüğünde hep gözlerim doluyor.
Choro sempre, quando o coração do Grinch aumenta de tamanho.
- Gözlerim...
- A minha visão...
Gözlerim!
Os meus olhos...
Gözlerim yaşardı.
Já viram que comovente?
Benim gözlerim mi?
Mal da vista?
Etrafımı iyi gözlerim.
Como fizeste isso? Sou mais rápido do que pareço.
Gözlerim biraz yanmaya başladı.
Os olhos estão-me a começar a arder.
Gözlerim çok ihtiyarladı, ve ellerim de titriyor.
Os meus olhos estão velhos e as minhas mãos tremem.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]