English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → portugués / [ G ] / Grayer

Grayer traducir portugués

79 traducción paralela
- Grayer!
- Grayer!
Grayer!
Grayer!
Seni karşılamak için evde olamadığım için özür dilerim fakat Ebeveynler Birliği toplantımdan önce araya küçük bir alışveriş işini sıkıştırmaya çalışıyorum ve aklıma gelmişken lütfen çıkışta Grayer'i, Hıristiyan kreşinden alır mısın,... - Vay be! ... saat tam 2 : 15'de?
Desculpe-me não estar ai para a receber mas estou a tentar fazer umas pequenas compras antes da minha reunião na Sociedade dos Pais, o que me lembra... por favor, vá buscar o Grayer a pré-primária cristã... ás 14.15 em ponto.
- Grayer'in iyiliği için evimizde bir düzen bilincini oturtmanın önemli olduğuna inanıyoruz.
- " Acreditamos que seja importante manter um certo sentido de estrutura em nossa casa belo bem do Grayer.
Grayer ve oyun arkadaşlarının, ebeveyn yatak odasına girmelerine... -... asla izin verilmez. - Hadi be.
Grayer e os seus amigos nunca são permitidos no seu quarto.
Grayer'in gündüz vakti uyumasına izin verilmez.
Não é permitido o Grayer dormir a sesta. "
Lütfen Grayer'in duvarlara sürtünmesine mani ol.
Por favor, não deixe o Grayer encostar-se a elas.
Central Park'tan veya Madison tren istasyonundan geçerken... -... Grayer pusetinde oturuyor olmalıdır.
O Grayer deve estar no seu carrinho quando atravessar o Park ou Madison.
Grayer soya zengini organik diyetine her zaman bağlı kalmalıdır.
Regra número sete : O Grayer mantêm uma dieta rica em soja.
Grayer'a haftada en az üç kez Fransızca egzersizi yaptır.
Pratique francês com o Grayer por menos três vezes por semana.
- Notta Grayer'i okuldan saat 2 : 15'de almam gerektiği yazıyordu.
- A nota dizia para ir buscar o Grayer à escola às 14.15.
Grayer?
Grayer?
- Grayer X?
- Grayer X?
- Grayer'ı.
- Grayer.
Ah, Grayer, işte buradasın.
Grayer, aqui estás tu.
Grayer, dur.
Grayer, pára.
Grayer.
Grayer.
Grayer, yerden kalk.
Grayer, levanta-te do chão.
Grayer, şaka yapmıyorum.
Grayer, não estou a brincar.
Sanırım bu Grayer'a ait.
Eu acho que isto pertence ao Grayer.
Hey, Grayer, ben üst kattaki arkadaşın.
Grayer, é o teu amigo do andar de cima.
O yüzden ben de, kalbimin sesini dinlemek yerine Grayer'in kalbini kazanmanın yolunu bulmaya odaklandım.
Por isso, em vez de seguir o meu coração, concentrei-me em encontrar um caminho para o do Grayer.
Grayer, dur artık.
Grayer, pára.
Grayer'la arkadaşlık kurmak kesinlikle kolay bir iş değildi.
Ser amiga do Grayer com certeza não era fácil.
Sonra da Grayer'in, Collegiate okuluna başvurusu için tavsiye mektuplarının fotokopilerini çektirmeni istiyorum.
Depois preciso que fotocopies as cartas de recomendações para as inscrições do colégio do Grayer.
Hey, Grayer, sakın...
Graver, não... não fiques triste.
- Grayer, hadi dostum.
- Grayer, vá lá.
Grayer'ın acilen tuvaleti kullanması gerekiyordu da.
O Grayer precisou de usar a casa de banho.
Merhaba, Grayer.
Olá Grayer.
Grayer, acele et.
Grayer, despachate.
Tatlım, Grayer bekleme listesi komitesinden haber almadı mı henüz?
Querida, o Grayer já teve noticias do comite da lista de espera?
Grayer ne alemde?
Como está o Grayer?
Grayer'mı?
Grayer?
Belki de Grayer'la,'Guggenheim'deki'Pissaro'sergisine gezmek gibi eğitici bir şeyler yapmak için uygun bir sabah olabilir.
Talvez seja uma manhã boa para fazer algo educacional com o Grayer, como a exposição Pissarro no Guggenheim.
- Hayır, gerek yok, Grayer.
- Não é preciso, Grayer.
Grayer, yapma... yapma!
Grayer, não... não!
Grayer, çıplaklık yok.
Grayer, não te dispas.
Oh, Grayer!
Oh, Grayer!
Ben... bu gece büyükanneni hastanede ziyaret etmene izin verdiğimi biliyorum ama yarın Grayer'ın doğum günü olduğunu sana hatırlatmam gerektiğini hissettim
Eu sei que aceitei deixar-te visitar a tua Avó no hospital esta noite, mas eu sinto que tenho de te lembrar que amanhã é o aniversário do Grayer.
Grayer daha iyi bir hediye isteyemezdi.
Grayer não podia pedir um presente melhor.
Evet ama Grayer'ın polene karşı hassasiyetini biliyorsun.
Bem, tu sabes como fica o Grayer ao pé de polén.
Grayer için Collegiate okuluna yaptığımız başvuru reddedilmiş gibi görünüyor.
Parece que Grayer foi rejeitado para admissão no colégio.
Grayer, annene git.
Grayer, vai ter com a tua mamã.
- Hayır. - Annene git, Grayer.
- Vai ter com a tua mamã, Grayer.
Grayer için en iyisi neyse yapmaya hazırım.
Tudo o que for melhor para o Grayer.
Bu söylediğini, Grayer'ın kusmuğunu temizlemekle Bayan X'in çamaşırlarını toplamak arasında bir yere sıkıştırmaya çalışırım.
Eu vou tentar encontrar tempo para isso entre a limpeza do vómito do Grayer e ir buscar a roupa da Sra.X.
Gerçekten isterdim, ama ben... Grayer'i bırakamam.
Eu faria mesmo, mas eu... não consigo deixar o Grayer.
Bunu size Grayer mı almıştı?
Foi o Grayer que lhe deu isto?
Hayır, Gray... hayır, Grayer.
Não, Gray... não, Grayer.
Grayer'ın ateşi 40 derece, üstüm başım kusmuk içinde ve evde kimse yok.
Grayer está com 40 Cº de febre e eu estou cheia de vomitado e não está aqui ninguém.
Grayer çok ama çok hastalandı.
Grayer tem estado muito doente Muito muito doente.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]